Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ayrıca, borçlu tarafında tüm tebligatların usulsüz olduğunun ileri sürüldüğü, mahkemece taşınır satışlarında, satış ilanının tebliğinin zorunlu olmadığı belirtilmiş ise de, İİK'nın 114. maddesi uyarınca, menkul ihalelerinde satış ilanının borçluya tebliği zorunlu değil ise de; borçluya tebliğine karar verilmesi halinde, tebliğ edilmemesinin Yargıtay süregelen içtihatlarına göre ihalenin feshi sebebi olduğu, satış kararında, çıkarılan tebligatın sonuca etki etmemesine karar verilmesi halinde ise, tebligatın çıkartılması zorunlu ise de; tebliğ edilip edilmemesinin bir öneminin bulunmadığı, somut olayda, 24.06.2019 tarihli satış kararında da; “yeteri kadar satış ilanının hazırlanarak ilgililere tebliğine, tebliğ imkansızlığı halinde satışa engel olmamasına ve satışa devam olunmasına” karar verildiği görülmüş olup, bu durumda satış ilanının ihaleden makul bir süre önce borçluya usulüne uygun olarak tebliğe çıkarılması zorunludur ( Yargıtay 12. HD 2018/12562 E. 2019/9273 K.)....

Somut olayda, borçluya, satış ilânının, Tebligat Kanunu'nun 16. maddesi uyarınca; "muhatabın birlikte oturan tebellüğe ehil annesi ... imzasına tebliğ edildi" şerhi ile 21.05.2015 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. Anılan Yasal düzenleme ve Yönetmelik hükmü uyarınca, tebliğ memuru tarafından, muhatap borçlunun, adreste bulunup bulunmadığı tespit edilmeksizin, borçlu ile aynı konutta oturduğundan bahisle annesi imzasına tebligat yapılması usulsüzdür. İİK'nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örnegi borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi, başlı başına ihalenin feshi sebebidir....

    Dolayısıyla borçluya yapılan satış ilanı tebliğ işleminin usulsüz olduğu anlaşılmaktadır. İİK'nun 127. maddesi gereğince; taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi ise başlı başına ihalenin feshi sebebidir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihinin aksi, tanık beyanları ile kanıtlanamaz. İcra ve mahkeme dosyası kapsamında, şikayetçinin, usulsüz satış ilanı tebligatı ve satış işlemini, beyan ettiği tarihten önce öğrendiğini gösteren yazılı bir belge de bulunmamaktadır....

      HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- İstinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- a-)Peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye 2.339,27- T harcın davalı alacaklıdan tahsili ile Hazine adına gelir kaydına, b-) İstinaf yargılama giderlerinin başvuran üzerinde bırakılmasına; Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 7165 sayılı Yasa'nın 1.maddesi ile değişik İİK. 364/1.maddesi gereğince KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi....

      Satışına karar verilen taşınmaz; a)Paylı mülkiyet hükümlerine konu ise satış bedelinin ve harcın paydaşların tapudaki payları oranında, b)Elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olması halinde satış bedelinin ve harcın mirasçılık belgesindeki paylar oranında, c)Hem paylı, hem de elbirliği mülkiyeti halinin bir arada bulunması halinde ise satış bedelinin ve harcın tapudaki ve mirasçılık belgesindeki paylar nazara alınarak dağıtılmasına ve tahsil edilmesine karar verilmesi gerekir. Somut olaya gelince; dava konusu taşınmazın hem elbirliği hem de paylı mülkiyete tabi olması nedeni ile harcın tapu kaydı ve mirasçılık belgesindeki oranlara göre taraflardan alınacağının kararda gösterilmemiş olması doğru görülmemiş ise de; bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438/7. maddesi gereğince hüküm sonucunun düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ...'...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 05/10/2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22/01/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili ve bir kısım davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir. Davacı vekili, ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 10 parsel sayılı taşınmazın rızaen taksimi hususunda tarafların anlaşamadıklarını belirterek ortaklığın satış sureti ile giderilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Bir kısım davalılar, satış yerine aynen taksim istediklerini dile getirmişlerdir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir....

          İcra İflas Kanunu 128/a maddesindeki kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikâyette bulunabilirler hükmü dikkate alındığında; Somut olayda, kıymet takdiri talimat yoluyla İstanbul Anadolu Gayrimenkul Satış İcra Müdürlüğünce yapıldığı anlaşılmakla şikayeti inceleme yetkisi İstanbul Anadolu 9. İcra Hukuk Mahkemesi’ne aittir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanun'un 36/3. maddesi gereğince; İstanbul Anadolu 9. İcra Hukuk Mahkemesi’nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 03.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

            İİK'nun 127. maddesi gereğince, satış ilanının borçluya tebliği zorunlu olup, borçluya satış ilanının tebliğ edilmemesi veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir. O halde, mahkemece açıklanan nedenlerle ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, kararın bozulması gerekirken, Dairemizce onandığı anlaşılmakla, karar düzeltme isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir. SONUÇ : Borçlunun karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 25.05.2015 tarih ve 2015/11839-14127 sayılı onama ilamının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 24.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: İcra İflas Kanunu'nun 140. maddesine göre; "Satış tutarı bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemeye yetmezse icra dairesi alacaklıların bir sıra cetvelini yapar." Sıra cetvelini düzenleme yetkisi ilk haczi koyan icra dairesine aittir. Haczin talimatla uygulanması halinde sıra cetvelinin esas İcra Dairesince düzenlenmesi gerekir. İİK.nun 100. maddesi gereğince, borçluya ait paranın veya satılan malın tutarı vezneye girinceye kadar birden fazla alacaklı tarafından haciz konulması halinde anılan madde hükmü gereği icra müdürlüğünce derece kararı yapılması gerekir....

                Şikayetçi borçlu ... vekilinin 22.06.2015 tarihinde satışın durdurulması istemli olarak başvuruda bulunması sebebiyle satıştan haberdar olduğu kabul edilse dahi, satış tarihinin 25.06.2015 olduğu göz önünde bulundurulduğunda borçlu vekilinin ihale konusu taşınmazın birinci açık artırma tarihinden önce makul süre içerisinde ihaleden haberdar olmadığı anlaşılmaktadır. İİK'nun 127. maddesi gereğınce taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir. O halde, mahkemece, borçlulardan ... yönünden şikayetin kabulü ile yukarıda açıklanan nedenle ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken, istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlu ...'...

                  UYAP Entegrasyonu