ye sattığını,ancak satışların gerçek bir satış olmayıp muvazaaya dayandığını taşınmazın halen borçlu tarafından kullanıldığını, tarım desteğinin borçlunun eşi ... tarafından alındığını belirterek son malikler..... ve ... adına tapuda kayıtlı hisseler üzerinde muvazaa nedeniyle satış yetkisi verilmesine veya davalılar arasındaki tasarrufların iptaline karar verilmesini dava ve talep etmiş, ........2011 tarihli duruşmada taşınmazın bir kısmının davalı ... bir kısmınında davalı ...'de olduğunu, bu hisseleri dava konusu yaptıklarını, davanın kabulüne karar verilmesini ayrıca değil ise ... . yönünden davayı atiye terk ettiklerini sadece ....'ye ait olan hisseye ilişkin davaya devam ettiklerini beyan etmiş ........2011 tarihli dilekçe ile de davayı terditli açtıklarını öncelikle BK ... madde kapsamında muvazaa nedeniyle haciz ve satış yetkisi verilmesini olmazsa tasarrufun iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalılardan borçlu ..., ..., ..., ... davanın reddini savunmuştur....
Bölge Adliye Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; sair iddiaları yanında satış ilanının usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek ihalenin feshi isteminde bulunduğu, ilk derece mahkemesince borçluya yapılan satış ilanı tebliğinin usulsüz olduğu ve satışa konu 12 no’lu parselin yüzölçümünün satış ilanında fazla gösterildiği gerekçesiyle ihalenin feshine karar verildiği, alacaklının istinaf yoluna başvurması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, borçluya yapılan satış ilanı tebligatının usulsüz olduğu bu nedenle, sonuç itibariyle ihalenin feshi kararının doğru olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine...
İİK.nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya (varsa vekiline) tebliğ edilmelidir. Borçluya (varsa vekiline) satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi, Dairemizin süreklilik arzeden içtihatlarına göre başlı başına ihalenin feshi sebebi olup, borçlu vekiline satış ilanının tebliğ edilmemesi veya usulsüz tebliğ edilmesi de aynı hukuki sonuçları doğurur. O halde, mahkemece şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken, istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Öte yandan, İİK'nun 127. maddesi gereğince; taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi ise; başlı başına ihalenin feshi sebebidir. O halde, mahkemece, borçlu ... tarafından satış ilanı tebligatındaki imzanın inkâr edildiği gözetilerek, tebligat mazbatasındaki imzanın adı geçen borçluya ait olup olmadığı bakımından yöntemince imza incelemesi yaptırılması suretiyle satış ilanı tebliğ işleminin usulüne uygun bulunup bulunmadığının belirlenmesi ve oluşacak sonuca göre ihalenin feshi istemi hakkında bir karar verilmesi gerekirken; eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Diğer bir deyişle devir işleminin hukuki sonuç doğurması için o sözleşmenin resmi biçimde yapılması geçerlilik koşuludur (6098 sayılı Kanun’un 12/1, 818 sayılı mülga Kanun’un 11/2. maddeleri ve 2918 sayılı Kanun'un 20/d maddesi). Ancak bu hâlde yanların iradelerine hukuki sonuç bağlanabilecektir. Somut olayda, davacı tarafından dava dışı kardeşine araç satışı için verilmiş bir vekaletname bulunmamaktadır. Davacının aracını satması için kardeşi T1'ya teslim ettiği, kardeşi tarafından da satış amacıyla davalıya rızaen teslim edildiği ve sonrasında da davalıya noterden yapılan araç satış sözleşmesi ile resmi satışın gerçekleştirildiği davacının da kabulündedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Şikayetçi borçlunun, diğer şikayet nedenleri ile birlikte satış ilanının usulüne uygun tebliğ edilmediğini de ileri sürerek, 27.05.2015 tarihli ihalenin feshi istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 127. maddesi gereğince, taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir....
Tebliği çıkaran merci tarafından, tebliğ evrakı üzerine, Tebligat Yönetmeliği'nin 16/2. maddesi kapsamında bir şerh verilmediği için, dağıtıcı tarafından TK'nun 21/2. maddesine göre satış ilanı tebliği yapılması usulsüzdür. İİK'nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir. O halde mahkemece, şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Müdürlüğünce ihalesi kesinleşen taşınmazın satış sonrası işlemlerini ve bu doğrultuda ihale alıcısı adına tesciline ilişkin işlemleri İİK'nun 142/a maddesini gerekçe göstererek yapmaktan kaçınması ve bu yönde verdiği karar, İİKnun yukarıda açıklanan İİK.nun 134/son maddesi hükmüne aykırıdır. O halde mahkemece yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere göre ihale bedelinin dosyaya yatırılmasına ve paranın tamamı yatırıldıktan sonra ihale konusu malın tescil ve teslim işlemlerinin yapılmasına karar verilmesi gerekir. Açıklanan nedenlerle davacının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile HMK'nun 353/1- b.2. maddesi gereğince Mahkeme kararının kaldırılmasına, davacının şikayetinin kısmen kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur. (12 HD esas no: 2011/16893 karar no: 2011/26694) HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile, HMK'nun 353/1- b.2. maddesi gereğince İstanbul Anadolu 19....
Somut olayda, satış ilanının, borçlunun adresinde bulunmadığı tespit edilmeksizin doğrudan aynı adreste bulunan eşine tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Bu sebeple borçluya yapılan satış ilanı tebligatı usulsüzdür. İİK'nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir. Öte yandan İİK'nun 106-144. maddelerinde paraya çevirme ile ilgili hükümler yer almış olup, aynı Kanun'un 129/1. maddesinde; 1. satışta satış bedelinin, muhammen kıymetin %50'si ile rüçhanlı alacakları, paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını karşılaması zorunlu kılınmıştır. Bu durumda satış bedelinin, tüm icra masraflarını değil, paraya çevirme ve paylaştırma giderlerini geçmesi gerektiğinin hüküm altına alındığı görülmekte, satış talebinden ihale tarihine kadarki paraya çevirme ve paylaştırma giderlerinin hesaplamada dikkate alınması gerekmektedir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalılardan ... aleyhine yapılan icra takibinin kesinleştiğini, borcunu karşılayacak malının bulunmadığını, yapılan araştırmada borçluya ait ... İlçesi, ... Köyündeki 1228 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki 20 numaralı villadaki hissenin kızı davalı ...’ya devredildiğini, satış bedellerinin gerçek değerin çok altında olduğunu belirterek satış işleminin İİK’nun 277 ve devamı maddeleri ile BK’nun 18. maddesine göre iptalini ve taşınmaz üzerinde cebri icra yetkisi tanınmasını talep etmiştir....