Mevcut düzenleme karşısında öncelikle kendisine tebliğ yapılacak şahsın adreste bulunmadığı tespit edilerek mazbataya yazılmalı, daha sonra aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine tebligat yapılmalıdır.Somut olayda satış ilanının, borçlunun adresinde bulunmadığı tespit edilmeksizin doğrudan aynı adreste bulunan eşine tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Bu sebeple borçluya yapılan satış ilanı tebligatı usulsüzdür. İİK.nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, taşınmazdaki ortaklığın aynen, olmazsa satış suretiyle giderilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, üzerinde kat mülkiyeti ya da kat irtifakı kurulmamış binalı taşınmazda davalı ile 1/2 şer paydaş olduklarını, kendilerinin rızaen bu binayı paylaşmaları mümkün bulunmadığından aynen veya satılarak taşınmazdaki ortaklığın giderilmesini istemiş; mahkemece, taşınmazın taksiminin aynen mümkün olmadığı, ancak tadilat ile mümkün olabileceği, bunun için gerekli olan masrafların yatırılmayacağının bildirildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 1999/784 Esas sayılı dosyasından haczedilen 382 ada nolu taşınmazın satışının yapıldığı ve satış bedelinin bu dosyaya gönderildiği, şikayetçi 3. kişinin alacaklı olduğu takip dosyasından ipoteğin devam ettiğinin bildirildiği, icra müdürlüğünce satış bedelinin sıra cetveli olmaksızın ödenmesine karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 140. maddesi gereğince; “Satış tutarı bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemeye yetmezse icra dairesi alacaklıların bir sıra cetvelini yapar.” Sıra cetvelini düzenleme yetkisi ilk haczi koyan icra dairesine aittir. Haczin talimatla uygulanması halinde sıra cetvelinin esas icra dairesince düzenlenmesi gerekir. İİK'nun 100. maddesi gereğince, borçluya ait paranın veya satılan malın tutarı vezneye girinceye kadar birden fazla alacaklı tarafından haciz konulması halinde, anılan madde hükmü gereği icra müdürlüğünce derece kararı yapılması gerekir. Derece kararının yapılması için mutlaka satış sonucu para elde edilmesi zorunlu değildir....
Gayrimenkul Satış İcra Dairesi’nin 2021/8961 Esas sayılı takip dosyasının ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip niteliğinde olduğu ve anılan takipte haciz aşamasının bulunmadığı, bu bakımdan “taşınmazın nokta haczinden” söz edilemeyeceği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İcra İflas Kanunu'nun 128/a maddesindeki kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikâyette bulunabilirler hükmü dikkate alındığında; Somut olayda, kıymet takdiri talimat yoluyla ... Gayrimenkul Satış İcra Müdürlüğü’nce yapıldığı anlaşılmakla şikayeti inceleme yetkisi ... 2. İcra Hukuk Mahkemesi’ne aittir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanun'un 36/3. maddesi gereğince; ... 2....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili; davalı ...’e 6/6/2013 tarihli 150.000,00 TL bedelli genel kredi kullandırıldığını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine 2. İcra Müdürlüğünün 2013/5450 sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, yapılan hacizde borçluya ait haczi kabil mala rastlanmadığını,ancak davalının kredi sözleşmesinden sonra dava konusu taşınmazı 8/7/2013 tarihinde ...'e satmış olduğunu belirterek yapılan satış işleminin İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince iptalini ve cebri icra yetkisi tanınarak satış isteme hakkının verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili; Dava konusu taşınmazı ......
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı dava dilekçesi ile müvekkilinin dava konusu ...ili, ...ilçesi, ... Mahallesi, 44826 ada, 31 parsel sayılı arsa niteliğindeki taşınmazda davalılar ile birlikte paydaş olduğunu, taşınmazın taraflar arasında rızaen paylaşımının mümkün olmadığını belirterek dava konusu taşınmazdaki ortaklığın satış suretiyle giderilmesini talep ve dava etmiştir....
Satışa hazırlık işlemleri, arttırma şartnamesi düzenlenmesi, taşınmaz üzerindeki mükellefiyetler listesinin hazırlanması, satış ilanı ve satış ilanının bir suretinin borçlu, alacaklı ve tapu sicilinde kayıtlı bulunan ilgililere tebliğidir. 2. 2004 sayılı Kanun'un 127 nci maddesi uyarınca satış ilanının bir suretinin borçluya tebliğ edilmesi zorunludur. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir. Aynı Kanun’un 21 inci maddesinin birinci fıkrası ile 57 nci maddesinin birinci fıkrasına göre icra işlerinde tebligat 7201 sayılı Kanun ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik (Yönetmelik) hükümlerine göre yapılır. 3. Tebligat ile ilgili Kanun ve Yönetmelik hükümleri tamamen şeklidir....
"İçtihat Metni" KARAR Reşit olmayan mağdure ile rızaen cinsi münasebette bulunma ve rızaen alıkoyma suçlarından sanık ...'...
nce müvekkilinin haczinin süresinde satış istememesi sebebiyle düştüğü, satış bedeline konulan haczinin ise satıştan sonra konulmuş olduğu gerekçesiyle müvekkiline sıra cetvelinde yer verilmediğini, sıra cetvelinin hatalı düzenlendiğini, müvekkilinin haciz tarihinin 14.02.2012 olduğunu, davalının 28.05.2012 tarihinde satış talebinde bulunduğunu, İİK'nın 107. maddesi uyarınca müvekkilinin de bu satış talebinden faydalandığını, iki yıllık sürede satış talebinde bulunulduğunu ve haczinin düşmediğini, davalının sıra cetvelinde 1. sırada yer aldığını, şikayet olunanın ve şikayet dışı borçlunun baba-oğul olduklarını, şikayet olunanın, oğlu olan şikayet dışı borçluya karşı başlattığı icra takibinde borçluya kısa sürede ulaşılarak takibin kesinleştirildiğini, takip dayanağı bonolardaki imzaların borçlunun gerçek imzası olmadığını, borcun gerçek bir borç olmadığını, bu nedenle şikayet olunanın alacağının muvazaalı olduğunu ileri sürerek, müvekkiline sıra cetvelinde yer verilmemesi işleminin iptalini...
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle fer'i müdahil ... vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE, taraflarca İİKnun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 06.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....