Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

a satışına ilişkin tasarrufun iptaline, bu miktar kadar haciz ve satış yetkisi verilmesine, ....köyü 3821 parselin davalı .... kızı ....'e satışı ile ilgili satış iptaline mahal olmadan .... 1. ... Müdürlüğü'nün 1999/3924 sayılı takip dosyasındaki alacak miktarı ile sınırlı olmak kaydı ile tasarrufun iptali ile takip dosyasındaki alacak miktarı kadar haciz ve satış yetkisi verilmesine, davaya konu 412 ada 31 parsel ile 406 ve 439 parsellerdeki davalılar ... ve .... (....) ....'...

    Mahkemenin, 2014/953 Esas ve 2015/398 Karar sayılı, 07/05/2015 günlü ilamı ile verilen tahliye kararı onanarak kesinleşmiş olup mahkemece bozmadan sonra yeniden tahliyeye karar verilmiş olması yeni hüküm anlamına gelmeyeceğinden İİKnun 4949 sayılı Kanun'la Değiştirilen 363/1. maddesinin son cümlesindeki kesinlik sınırının aynı Kanunun Ek 1. maddesinin 1. fıkrası uyarınca 01.01.2016 tarihinden itibaren artırılan miktarı dikkate alındığında temyize konu değerin 6.310,00 TL'yi geçmediği anlaşıldığından mahkeme kararının temyiz kabiliyeti yoktur. SONUÇ: Temyiz isteminin miktar itibarıyla REDDİNE, taraflarca İİKnun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 01.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      İİK.nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi ise başlı başına ihalenin feshi sebebidir. Bu durumda borçlu ...’in vekili olmayan avukata yapılan tebligat ile borçluya satış ilanı tebliğ koşulu yerine getirilmiş olmayacağından ve şikayetçi borçluya satış ilanı tebliğ edilmediğinden, mahkemece şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        İİK'nun 140. maddesi gereğince, “satış tutarı bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemeye yetmezse icra dairesi alacaklıların bir sıra cetvelini yapar.” Sıra cetvelini düzenleme yetkisi ilk haczi koyan İcra Dairesine aittir. Haczin talimatla uygulanması halinde sıra cetvelinin esas İcra Dairesince düzenlenmesi gerekir. İİK'nun 100. maddesi gereğince, borçluya ait paranın veya satılan malın tutarı vezneye girinceye kadar birden fazla alacaklı tarafından haciz konulması halinde anılan madde hükmü gereği icra müdürlüğünce derece kararı yapılması gerekir. Derece kararının yapılması için mutlaka satış sonucu para elde edilmesi zorunlu değildir. İİK'nun 100. ve 140. maddeleri uyarınca, satış bedeli bütün alacaklıların alacağını karşılamaya yetmez ise, icra müdürü sıra cetveli yapmak zorundadır....

          ya satışına ilişkin 2.12.2005 tarihli satış tasarrufunun Marmaris 1. İcra Müdürlüğü'nün 2005/2326 sayılı takip dosyasına konu alacak ve fer'ileriyle sınırlı olarak iptaline, davacıya bu taşınmazı haciz ve satış isteme yetkisi tanınmasına, ...plakalı 1997 model Reusput marka davalı borçluya ait ticari minibüs ve hattı üzerinde 1.12.2005 tarihinde davalı ... adına kurulan 450.000.00YTL rehine ilişkin tasarrufun alacak ve ferileriyle sınırlı olarak iptaline, davacıya dava konusu araç ve hattını rehinsiz olarak haciz ve satış isteme yetkisi tanınmasına karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davalı borçlu ...'ın açtığı menfi tespit davasının lehine sonuçlanabilmesi halinde takibin iptalinin olanaklı bulunmasına göre temyiz eden davalı ...'...

            İİK'nun 100. maddesi gereğince, borçluya ait paranın veya satılan malın tutarı vezneye girinceye kadar birden fazla alacaklı tarafından haciz konulması halinde anılan madde hükmü gereği icra müdürlüğünce derece kararı yapılması gerekir. Derece kararının yapılması için mutlaka satış sonucu para elde edilmesi zorunlu değildir. Somut olayda, şikayetçinin aynı alacak için göndermiş olduğu haciz ihbarnamesinin tarihi 17/06/2014 olup ihbarnameye konu paranın icra veznesine girdiği tarihler ise 08/07/2014 ile 23/07/2014 olduğundan yukarıdaki ilkeler uyarınca icra müdürlüğünce sıra cetveli yapılması gerekir. O halde mahkemece icra müdürlüğüne sıra cetveli yapılması konusunda talimat verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir....

              Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2011/912 esas sayılı dosyasında taraf olamaması nedeniyle satış memurluğuna başvurarak taşınmazların satılmasını isteme yetkisi bulunmamaktadır. Bu nedenle davacının dava açmakta hukuki yararı vardır. Mahkemece işin esasına girilerek Dairemizin yukarıda belirtilen ilkeleri de gözetilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 13.06.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                İİK’nun 114. maddesi uyarınca, menkul ihalelerinde satış ilanının borçluya tebliği zorunlu değil ise de; borçluya tebliğine karar verilmesi halinde, tebliğ edilmemesi Dairemizin süregelen içtihatlarına göre ihalenin feshi sebebidir. Ancak, aynı satış kararında, çıkarılan tebligatın sonuca etki etmemesine karar verilmesi halinde ise, tebligatın çıkartılması zorunlu ise de; tebliğ edilip edilmemesinin bir önemi bulunmamaktadır. Somut olayda satış kararında; yeteri kadar satış ilanının hazırlanarak ilgililere tebliğine, menkul satışlarında tebligat zorunluluğu olmadığından satış tebligatlarının bila tebliğ dönmesi halinde satışın yapılmasına karar verildiği, satış ilanının borçluya 04.11.2020 tarihinde tebliğ edildiği, ihalenin 10.11.2020’de yapıldığı görülmektedir....

                  İİK'nun 127. maddesi gereğince, taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir. Bu durumda mahkemece, borçluya gönderilen satış ilanı tebligat mazbatasındaki imzanın, borçluya ait olup olmadığının uzman bilirkişi aracılığı ile belirlenerek, imzanın borçluya ait olmadığı tespit edilir ise, ihalenin feshi isteminin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verileceği, imzanın borçluya ait olması durumunda ise istemin süre aşımından reddi gerekeceği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir....

                    "İçtihat Metni" Mahkemesi :İcra Hukuk Mahkemesi Tarih :29.03.2006 Nosu : 93-136 Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, borçluya ait aracın satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde satış bedelinin davalıya ödenmesine karar verildiğini, 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu’nun 136.137 ve 138.maddeleri uyarınca satış bedelinin garameten paylaştırılması gerektiğini ileri sürerek sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu