Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. 6100 sayılı HMK'nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir. Mahkemece, paydaşlığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi halinde satışın nasıl yapılacağının ve satış bedelinin ne şekilde dağıtılacağının hüküm sonucunda gösterilmesi gerekir. 6100 sayılı HMK'nın 355/1 maddesi gereği, istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili süresinde verdiği istinaf dilekçesinde ; borçlu T3 adına icra takibi başlatıldığını, takibin kesinleştiğini, alacağın tahsili için yapılan araştırma neticesinde borçlunun babasının vefat ettiği tespit edildiğini, borçlunun babası Resul TOSUN’dan borçluya intikal eden miras payı üzerine haciz şerhi işlendiğini, haciz işlemi yapılan gayrimenkullerin satışının yapılabilmesi için öncelikle; icra müdürlüğünden yetki alınarak borçlunun babasına ait veraset ilamı çıkarıldığını, birden fazla mirasçısı olduğu tespit edildiğinden; satış yolunun belirlenmesi için İİK 121 gereği dosyanın İcra Mahkemesine tevdiinin talep edildiğini, borçlu reddi miras kararı 29.10.2019 tarihinde kesinleşmiş olmasına rağmen satış şeklinin sorulmasına kararı dosyaya ibraz etmediğini, satış şeklinin sorulması ile birlikte borçlu reddetmiş olduğu miras üzerinde bir hakkı olmadığı ve hmk gereği menfaati bulunmayan kişinin talep hakkı bulunmadığı halde gayrimenkullerin kaydındaki...
H.U.M.K’nun 76.maddesinin kapsadığı bu ilke ışığında uyuşmazlığın 3.kişinin istihkak davasına ilişkin olduğunun kabulü ile İİK’nun 97/11.maddesi hükmünce genel hükümler ve basit yargılama usulü uygulanarak duruşma açılması tarafların delilleri toplanarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekmektedir. Öte yandan, İİKnun 97. Maddesine göre, istihkak davaları takip alacaklısı ile istihkak iddiasına karşı çıkan borçluya yöneltilir. Dava dilekçesinde, alacaklının davalı olarak gösterilmemesi tamamlanabilecek maddi hata olup dairemizin giderek Yargıtay’ın uygulamasına göre alacaklının daha sonra davaya katılmasını sağlanarak taraf teşkilinin tamamlanması olanaklıdır.(HUMK.80) Somut olayda, borçlu haciz sırasında dava konusu malların davacılara ait olduğunu ileri sürdüğüne göre hasım olmasına gerek yoktur....
H.U.M.K’nun 76.maddesinin kapsadığı bu ilke ışığında uyuşmazlığın 3.kişinin istihkak davasına ilişkin olduğunun kabulü ile İİK’nun 97/11.maddesi hükmünce genel hükümler ve basit yargılama usulü uygulanarak duruşma açılması tarafların delilleri toplanarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekmektedir. Öte yandan, İİKnun 97. Maddesine göre, istihkak davaları takip alacaklısı ile istihkak iddiasına karşı çıkan borçluya yöneltilir. Dava dilekçesinde, alacaklının davalı olarak gösterilmemesi tamamlanabilecek maddi hata olup dairemizin giderek Yargıtay’ın uygulamasına göre alacaklının daha sonra davaya katılmasını sağlanarak taraf teşkilinin tamamlanması olanaklıdır.(HUMK.80) Somut olayda, borçlu haciz sırasında dava konusu malların davacılara ait olduğunu ileri sürdüğüne göre hasım olmasına gerek yoktur....
İlk derece mahkemesince, icra müdürünün toplu satışı istenilen hisse senetlerini bölerek satış yapma yetkisi bulunmadığı, toplu satış talebinin yerine getirildiği, davacının da alacaklı olduğu dosyada toplu satış istediği, icra müdürlüğünün işlemine karşı şikayet yoluna da başvurulmadığı ve buna bağlı olarak icra müdürünün kusuru bulunmadığından, şartları oluşmayan davanın reddine karar verilmiştir. gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; karara karşı davacı vekili istinaf yoluna başvurmuş, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalı T8 vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2- Davalı T8 harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 3- Davalı T8 tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4- Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmının mahkemesince resen yatırana iadesine, 5- HMK'nın 359/4. maddesi gereğince kararın tebliği, 302/5. maddesi gereği ise harç işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda 6100 sayılı HMK'nın 362/1- b maddesi gereğince KESİN olmak üzere 22/09/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Sanayi Bölgeleri Kanunu'nun 15/3. maddesi gereğince kurum alacağı dikkate alınmadan alacaklıya yapılan ödeme işleminin kaldırılmasına, öncelikle OSB alacağının ödenmesine ve icra müdürlüğünce sıra cetveli yapılması gerektiğine karar verilmesini talep etmiş, mahkemece şikayetin reddine karar verilmiştir. İİK'nun 140. maddesi gereğince; “Satış tutarı bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemeye yetmezse icra dairesi alacaklıların bir sıra cetvelini yapar.” Sıra cetvelini düzenleme yetkisi ilk haczi koyan icra dairesine aittir. İİK'nun 100. maddesi gereğince, borçluya ait paranın veya satılan malın tutarı vezneye girinceye kadar birden fazla alacaklı tarafından haciz konulması halinde, anılan madde hükmü gereği icra müdürlüğünce derece kararı yapılması gerekir. Derece kararının yapılması için mutlaka satış sonucu para elde edilmesi zorunlu değildir. Somut olayda, üçüncü kişi .... ........
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİKnun 366. ve 6100 sayılı HMKnun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMKnun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA; taraflarca İİKnun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 27.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİKnun 366 ve 6100 sayılı HMKnun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMKnun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİKnun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 27.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İİK.nun 140. maddesi gereğince, “satış tutarı bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemeye yetmezse icra dairesi alacaklıların bir sıra cetvelini yapar.” Sıra cetvelini düzenleme yetkisi ilk haczi koyan İcra Dairesine aittir. İİK.nun 100. maddesi gereğince, borçluya ait paranın veya satılan malın tutarı vezneye girinceye kadar birden fazla alacaklı tarafından haciz konulması halinde anılan madde hükmü gereği icra müdürlüğünce derece kararı yapılması gerekir. Derece kararının yapılması için mutlaka satış sonucu para elde edilmesi zorunlu değildir. Somut olayda, ... Organize Sanayi Bölgesi, ihale konusu taşınmazın kendi bölgesinde olduğunu, takip borçlusunun da kendilerine ihale tarihi itibariyle doğalgaz borçlarına ilişkin olarak, 927.245,95 TL, aidat borçlarına ilişkin olarak da 16.157,21 TL borcu olduğunu bildirmiştir. İcra Müdürlüğü, şikayete konu, 25.03.2014 tarihli kararında, asgari ihale tutarına ......