Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi         2016/16812 E.  ,  2017/1352 K."İçtihat Metni".. Dava, maluliyet aylığı tahsisi ve Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyularak ilâmında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davacıdan alınmasına, 21.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi. ......

    Somut olayda, alacaklı tarafından borçlu aleyhine kira bedelinin ödenmemesi nedeniyle tahliye talepli ilamsız icra takibi başlatıldığı, örnek 13 nolu ödeme emrinde, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük sürede itiraz edebileceği, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 30 günlük ödeme süresi içinde kira borcu ödenmez ise tahliye istenebileceğinin ihtar edildiği, ödeme emrinin borçluya 07.07.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun yasal 7 günlük sürede itiraz etmediği, ilamsız tahliye takibinin kesinleştiği, 30 günlük ödeme (ihtar) süresinin sonuncu gününün 06.08.2014 tarihi olduğu, alacaklı vekilinin 21.08.2014 tarihinde temerrüt nedeniyle tahliye istemi ile icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır. 23....

      Maddesi uyarınca dava konusu gayrımenkul ile ilgili yapılmış değerleme raporu ve fesih ihbarının davacıya yapıldığını görmüş olacağını, davacının icra emrinin iptali talebiyle yaptığı şikâyet başvurusunda, mahkemenin şikâyet dilekçesi, delilleri taraflarına tebliğ edilmeksizin dosya üzerinden karar vererek adil yargılanma haklarını ihlal ettiğini, müvekkillerinin İİK'nun 26- 27.maddelerine göre tahliye ihtar etmesinin yasal dayanağı bulunduğunu, ancak ilk derece mahkemesinin eksik inceleme ile vardığı kanaatin aksine bunun dayanağının 6361 sayılı Kanunun 33. Maddesinin 4 fıkrası olmadığını, bu maddede atıf yapılan ihtarname fesih ihtarnamesi olup bunun İİK nun 68.maddesi anlamında belge olduğunu tanımladığını, müvekkilleri tarafından takip mesnedi yapılan ihtarnamenin ise 6502 sayılı Kanun'a uygun şekilde gönderilmiş olan tahliye talebini haiz ihtarname olduğunu, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un "Temerrüt" başlıklı 34....

      Davalı; ihalenin feshi davası açmanın kanuni bir hak olduğunu, taşınmazı 28.05.2009 tarihinde noterde düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesiyle ....'a sattığını, bu sebeple de taşınmazı .... ve eşinin kullandığını, kira gelirinin bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davacının taşınmazı 4.8.2009 tarihinde ihale yoluyla satın aldığı, davalı tarafından süresinde açılan ihalenin feshi davasının reddedilerek kesinleşmesi üzerine 20.08.2010 tarihinde davacı adına tescil edildiği, çekişmeli meskende ...'ın gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine istinaden oturdukları, davacının gönderdiği tahliye emrinin .... ve ....'...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Kadıköy 1.İcra Hukuk Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 6.Hukuk Dairesinin 16.6.2009 gün, 4639-5721 sayılı, 12.Hukuk Dairesinin 6.4.2004 gün 27449-7272 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, icra dosyasında gönderilen tebligatın ve tahliye emrinin şikayet yoluyla iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 12.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: 12. Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 22.10.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; tahliye taahhütnamesine dayalı tahliye istemine ilişkin borca itiraz davasıdır. Amasya İcra Müdürlüğünün 2020/4786 Esas sayılı dosyasının incelenmesinden; davacı aleyhine yazılı tahliye taahhüdüne dayalı ilamsız takip başlatıldığı, davacı tarafından süresinde yazılı tahliye taahhütnamesindeki imzaya itiraz edilmesi nedeni ile takibin durdurulduğu, görülmüştür. İİK'nın 274. maddesinde "İtiraz etmek isteyen kiracı itirazını tahliye emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya şifahen icra dairesine bildirir. Bu suretle yapılan itiraz tahliye takibini durdurur. 63, 64 ve 65 inci maddeler hükmü tahliye takiplerinde de caridir" hükmü yer almaktadır....

          Davacı tarafça tahliye istemli dava, İİK.'nun 269/1 ve TBK'nun 315.maddesi uyarınca, yasal 30 günlük süre beklenilmeden 12.03.2013 tarihinde açılmıştır. Ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal otuz günlük ödeme süresi beklenilmeden tahliye isteminde bulunulamaz. Bu durumda mahkemece tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile tahliye kararı verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle kararın alacağa ilişkin kısmının ONANMASINA, yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın tahliyeye ilişkin kısmının BOZULMASINA ve onanan kısım için aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenden alınmasına, 19.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Temyiz Sebepleri Kamulaştırma bedellerinin hak sahiplerine ödendiğini, rızaen tahliye olmadığı için takip başlatıldığını, 19.06.2000 tarihinde Nezih Algıer tarafından tahliyenin taahhüt edildiğini beyan ederek kararın bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, Kamulaştırma Kanununun 20. maddesi uyarınca gönderilen tahliye emrinin iptali istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk Kamulaştırma Kanununun 20. maddesi 3....

              Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatılan icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine borçlu tarafından itiraz edilmeyerek takibin kesinleşmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi üzerine karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dosya arasındaki mevcut icra dosyasında alacaklının takip talebi üzerine düzenlenen Örnek 13 ödeme emrinde yedi günlük itiraz süresi ve otuz günlük ödeme süresinin yazılmadığı görülmüştür. İİK.nun 269/1.maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken Borçlar Kanunu'nun 260.maddesinde yer alan yasal ödeme süresi olan otuz günlük sürenin borçluya verilmemesi durumunda tahliye istenemez ve bu ödeme emrinin geçerli bir ödeme emri olduğu kabul edilemez. Mahkemece tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir....

                olduğunu beyanla, takip talebinde tahliye istemi bulunmadığı halde takip talebine aykırı olarak düzenlenen tahliye emri ve yapılan işlemlerin iptaline, takibin iptaline karar verilmesini istemiştir....

                UYAP Entegrasyonu