Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, borçlu ortağın alacaklısı tarafından icra mahkemesinden alınan yetkiye dayalı olarak açılan bir adet taşınmaz ortaklığının giderilmesine ilişkindir mahkemece davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı tarafından 14.07.2011 tarihinde açılan dava üzerine mahkemece tensip zaptı ile duruşma 03.10.2011 tarihine bırakılmış, 03.10.2011 tarihli duruşmada davanın tahkikat aşamasından çekilmesine ve ön inceleme tamamlandıktan sonra tahkikat aşaması ve duruşma gününün düşünülmesine karar verilerek davacıya gider avansı olarak belirlenen toplam 818 TL nin yatırılması hususunda iki hafta kesin süre verilmiş verilen sürede avans yatırılmadığı takdirde dava dilekçesinin usulden reddedileceği ihtar edilmiştir....

    Davalılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalılardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, davacı idareden peşin alınan temyiz ve taraflardan peşin alınan temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 04/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Ancak taraflar, uygulanacak faiz oranını belirlerken, yukarıdaki paragrafta belirtilen 6098 sayılı TBK’nın 120/2. maddesinde öngörülmüş olan sınırlamayı dikkate almak zorundadır. Somut olayda, davalı kooperatifin 23.06.2012 tarihli genel kurul gündeminin 6. maddesinde alınan karar ile ''Kooperatif alacakları ile ilgili gecikme cezalarının % 5 olarak uygulanmasına'' şeklinde karar alınmış olup, söz konusu faiz oranının aylık faiz olarak belirlendiği kabul edilmelidir. Bu durumda, mahkemece, anılan yasal düzenleme ve açıklamalar çerçevesinde, genel kurul toplantısında belirlenen faiz oranının 6098 sayılı ...'nın 120. maddesine aykırı olması sebebiyle davalı kooperatifin 23.06.2012 tarihli genel kurul toplantısında alınan 6. no'lu kararın iptal edilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı olarak hüküm kurulmuş olması doğru olmamıştır....

        Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1-5237 sayılı TCK'nın 61/2. maddesine aykırı olarak, 5237 sayılı TCK'nın 22/3. maddesinin aynı Kanunun 89/1. maddesi gereğince belirlenen temel cezadan sonra uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, 2-5237 sayılı TCK nın 89/1. maddesi gereğince belirlenen temel cezadan aynı maddenin 2. fıkrası gereğince yarı oranında arttırım yapılması sırasında hesap hatası yapılarak neticeten sanık hakkında fazla cezaya hükmedilmesi, Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konularda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hükmün 2, 3...

          Dosyada bulunan şerefiye bedeli ile ilgili listede davalı kooperatifin karşısında 42.117,66 TL şerefiye bedeli alacağı bulunduğu yazılı olup yönetim kurulunun ....08.2006 tarihli kararında Birliğin ....07.2006 tarihli olağan genel kurulda alınan kararla verilen yetkiye dayalı olarak ekli listede belirtilen şerefiye bedellerinin dağıtım işlemlerinin tamamlanmasına karar verildiği görülmüştür. Mahkemece, yönetim kurulu kararında sözü geçen olağan genel kurul kararı ile yönetim kurulu kararının ekindeki liste getirtilip kendisine tahsis edilen taşınmazın istifadan sonra davalı kooperatif tarafından iade edilip edilmediği de araştırılarak takas koşullarının oluşup oluşmadığı değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, soyut gerekçelere dayalı yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır....

            nun 120/2 maddesine göre icra müdürlüğünden aldığı yetkiye istinaden açtığı alacak davası olduğu, bu davalarda görevli mahkemenin genel mahkemeler olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmiştir. Davalı şirket vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın esastan reddi ile yargılama giderlerine hükmedilmesi gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri gözetilerek Dairemizce yapılan incelemede; Dava, İ.İ.K.'nun 120/2 maddesine göre icra müdürlüğünden alınan yetkiye istinaden 3. kişiye karşı açılan alacak davasına ilişkindir. Yerel mahkemenin gerekçesinde yer verdiği emsal içtihatlarda da belirtildiği üzere bu davalarda görevli mahkeme genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesidir. İtiraz yersizdir. Bu sebeple aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere; 1-Bursa 2....

              Ancak; Sosyal inceleme raporu sarf kararı tutarı olarak harcaması zorunlu kamu masrafı niteliğinde bulunması nedeniyle bilirkişiye ödenen 120 TL'nin suça sürüklenen çocuğa yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi suretiyle Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’ye aykırı davranılması, bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz istemleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, suça sürüklenen çocuk hakkında hükmedilen bilirkişi ücreti 120 TL’nin yargılama giderleri ile ilgili bölümden çıkarılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 27/02/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi....

                Davalılar, murislerinin ölümünden sonra 21.10.2003 tarihinde mirasçılar olarak davacıya vekalet verdiklerini,ancak davacının dosyaya ibraz etmediğini ve davayı takip etmediğini belirterek davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece davacının vekilliğinin haklı nedenle sona erdiği kabul edilerek avukatlık ücret sözleşmesi hükümlerine göre davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. Davacı ,avukat olarak davalıların murisleri olan ... Gezici ile yapılan vekalet sözleşmesi kapsamında ... Gezici'nin taraf olduğu Çatalca 2. Asliye Hukuk Mah.1991/120 Esas sayılı dava dosyasında vekil olarak temsil etmiş olup,bu husus taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir.Davalılar savunmalarında murislerinin ölümünden sonra davacıya vekalet verdikleri halde, davacının vekaletnameleri ilgili dosyaya intikal ettirmediği ve davayı takip etmediğini savunmuşlardır. Bu savunmaya ilişkin olarak dosya kapsamı itibariyle;davacının, ... Gezici vekili olarak Çatalca 2....

                  Bu nedenle dava konusu ...Mahallesinde bulunan 120 ada 5 parsel sayılı taşınmazın elatma tarihi olan 03.08.1983 tarihinde belediye ve diğer altyapı hizmetlerinden (yol, su, elektrik, çöp toplama, kanalizasyon, aydınlatma gibi) yararlanıp yararlanmadığı ve etrafının meskûn olup olmadığının ilgili belediye başkanlığından, 2-Somut emsal olarak incelenen ...Mahallesinde bulunan ... ada 4 parsel sayılı taşınmaz ile dava konusu ...Mahallesinde bulunan 120 ada 5 parsel sayılı taşınmazın bulundukları cadde veya sokak itibariyle belediyece belirlenen 2011 yılı emlak vergisine esas asgari m² değerinin belediye başkanlığından, 3-Dava konusu 120 ada 5 parsel sayılı taşınmazın 30.09.2011 olan değerlendirme, emsal olarak incelenen ... ada 4 parsel sayılı taşınmazın değerlendirmeye esas alınan 04.01.2008 olan satış tarihleri itibariyle imar düzenlemesi sonucu meydana gelen imar parselleri olup olmadıklarının, imar parseli iseler düzenleme ortaklık payının düşülüp düşülmediğinin, düşülmüş ise oranının...

                    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle İİK.nun 120.maddesi hükmü uyarınca takibe ve davaya konu icra dosyasındaki alacağı davalı takip alacaklısı ...’dan alacağına karşılık icra müdürlüğünün verdiği yetkiye dayalı olarak yetkili alacaklı sıfatıyla temlik tarihinden önce düzenlenen ibranamenin muvazaalı olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 02.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu