Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde, şikayetçi üçüncü kişinin, kendisine gönderilen İİK’nun 89/1, 89/2 ve 89/3. maddeleri kapsamında düzenlenen haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğini ve haciz ihbarnamelerinden 27.06.2016 tarihinde haberdar olduklarını ileri sürerek, 89/1-2-3 haciz ihbarnamelerinin iptali ile hacizlerin kaldırımasını talep ettiği, mahkemece; haciz ihbarnameleri tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğu gerekçesi ile şikayetin kabulü ile şikayetçiye gönderilen haciz ihbarnamelerinin iptaline, takip...

    ve 22/02/2019 tarihli haciz ihbarnamelerinin iptali isteminin reddine, haciz müzekkerelerinin iptali talebinin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine, davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir....

    ve 22/02/2019 tarihli haciz ihbarnamelerinin iptali isteminin reddine, haciz müzekkerelerinin iptali talebinin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine, davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir....

    Şti. aleyhine yaptığı icra takibinden dolayı müvekkiline İİK 89/1, 89/2 ve 89/3 maddeleri gereğince haciz ihbarnameleri gönderildiğini, müvekkilinin süresinde haciz ihbarnamelerine itiraz ettiğini, davalı ...'nin müvekkili nezdinde hak ve alacağının bulunmadığını ileri sürerek haciz ihbarnamelerinden dolayı müvekkilinin davalılara 35.515,48 TL borçlu olmadığının tespitine, haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... Ltd. Şti. vekili, davacının aynı konuda ... 6. Asliye Tic. Mah.'nin 2010/673 Esas sayılı dosyasında dava açtığını, yapılan yargılama sonunda davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, kararın kesinleşmediğini belirterek derdestlik itirazında bulunmuş, esasa cevabında ise İİK'nın 89/3. maddesine göre haciz ihbarnamesinin tebliğinden sonra davanın açılmaması nedeniyle süre yönünden reddi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı .... davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davalılardan Kom. Ltd....

      müzekkere yazılarak işçinin çalışmış olduğu iş yerine tebliğ edilmesinin gerektiğini, maaş haczinin İİK m.89 usulünce yapılamayacağını, işçinin maaş haczinde başkaca hacizlerin olduğunu, sıra söz konusu dosyaya gelince ödeme yapacağını icra dairesi aracılığıyla bildirdiğini, buna rağmen İİK 89/1 maddesine cevap verilmemiş kabul edilerek İİK m. 89/2 gereği ikinci haciz ihbarnamesi gönderildiğini, müvekkilinin ise yine aynı şekilde yapması gerekenleri yaparak işçinin maaşında hacizler olduğunu, alacak sırasının bu dosyada olmadığını belirttiğini, bunun da kabul edilmemesi üzerine İİK 89/3 gereği 3....

        Müdürlüğünün 2005/557 Esas sayılı dosyası ile borçlu ......aleyhinde ...... takibi yaptığını; takibin kesinleşmesi üzerine, borçlunun kendisinde alacağı olduğundan bahisle 1.haciz ihbarnamesi gönderildiğini; ancak, haciz ihbarnamesinin kendi adresine değil de borçlunun adresine gönderildiğini, tebligat yapılan bu adresle hiçbir bağlantısının olmadığını, kendisinin ......'da değil ...-......'da ikamet ettiğini; hal böyle iken, ikinci haciz ihbarnamesinin de aynı adrese gönderilerek, bu takip sebebiyle borçlunun kendisinde borç miktarı kadar alacağı varsayılarak, bu alacak nedeniyle ... İli ...... İlçesinde bulunan gayrimenkullerine haciz konulduğunu; taşınmazına haciz konulduğunu tapuda 29.12.2010 tarihinde başka bir işlem için gittiğinde öğrendiğini, yapılan haczin iptali gerektiğini iddia ederek; kendisinin borçlu ......'e ve alacaklı davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, duruşmaya katılmamış, bir cevapda vermemiştir....

          Bir diğer anlatımla, borçlunun kendisine gönderilen haciz ihbarı tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması “şikayet” niteliğindedir. İİK. nun 16/1. maddesi gereğince şikayetin öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede yapılması zorunludur. Somut olayda şikayetçi 3. kişi T1 adına İİK. nun 89. maddesi uyarınca gönderilen 1. haciz ihbarnamesi 04/02/2020 tarihinde T.K'nun 21/1. maddesine göre, 2. haciz ihbarnamesi "birlikte sakin kardeşi Saniye Bozkurt imzası şerhi ile" 07.03.2020 tarihinde ve 3. haciz ihbarnamesi de gene aynı şekilde 18.08.2020 tarihinde "birlikte sakin annesi Fatma İleri imzası şerhi ile" tebliğ edilmiştir. Davacının 89/3. haciz ihbarnamesinin tebliğ işlemlerine yönelik olarak da bir usulsüzlük iddiası mevcut değildir....

          İcra Müdürlüğünün 2018/41764 sayılı dosyasında usulsüz 1. ve 2. haciz ihbarnamelerinin iptali, usulsüz tebliğ edilen 3. haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin 26.08.2019 olarak düzeltilmesi ve İİK 65. maddesi gereği gecikmiş itirazın kabulüne, borçluya çıkarılan ödeme emri tebligatının usulsüz tebliğ edildiğinden geçersizliğinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Yapılan işlemlerin usulüne uygun olduğunu, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

          Haciz ihbarnamesi gönderildiği, davacı tarafından yapılan incelemede 1. Ve 2. Haciz ihbarnamelerinin usule aykırı olarak davacının ikamet etmediği eski adresine gönderilerek TK 21. Madde uyarınca tebliğ edildiğinin tespit edildiği, bunun üzerine süresi içinde 1.ve 2. Haciz ihbarnamelerine itirazda bulunulduğu, faaliyet belgelerinin incelenmesinde borçlunun faaliyetini 31/12/2018 tarihinde terk ettiği, borçlunun davacıdan her ne ad altında olursa olsun doğmuş ve doğacak hiç bir hak ve alacağının bulunmadığı, her ne kadar usulsüz tebliğlerin iptali için şikayette bulunulmuş ise de işlem takibi durdurulmayacağından İİK 89/3 maddesi gereğince davacının haciz tehdidi altında bulunduğundan İİK 89/3 maddesi gereğince gönderilen haciz ihbarnamesinin iptaline, davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır....

          Şahıslara 1 yılı aşkın bir süre sonra yeniden bu sefer farklı bir alacağın doğmuş olma ihtimaline karşılık 29.06.2020 tarihinde İİK m. 89/1 ihbarnameleri gönderildiğini ve yine 3. şahıslarca itirazda bulunulduğunu, davacı taraf birinci haciz ihbarnameleri gönderildikten sonra 3. şahıslarca itiraz edildiğinden artık aynı maddeye dayalı başkaca herhangi bir ihbarname gönderilemeyeceğinden bahisle işbu davayı açtığını, oysa hiç bir kanuni temelinin bulunmadığını, üçüncü kişinin birinci haciz ihbarnamesine itiraz etmesinden sonra, borçlunun üçüncü kişide yeni bir alacağı doğmuşsa, İİK m.89’a uygun olarak bu (yeni) alacağın haczini sağlamak amacıyla, üçüncü kişiye (yeni) birinci haciz ihbarnamesi gönderilebileceğini, ikinci sefer gönderilen birinci haciz ihbarnamelerinde yeni bir alacağın doğmuş olma ihtimaline dayandıklarını, bu durumda herhangi bir hukuksuzluk bulunmadığından bahisle davanın reddini istemiştir. III....

            UYAP Entegrasyonu