Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, davacının asıl iş kapsamında çalıştırılmadığını, davalının ihale makamı olduğunu, alacakların zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece bozma ilâmına uyularak davacının davalı asıl işverenin alt işverenleri nezdindeki makul süreyi aşan kesintili çalışma dönemi nedeniyle oluşan iki ayrı çalışma dönemi olduğu ve bu dönemlerin sonundaki ücret miktarlarının dikkate alındığı, dava tarihi olan 18.09.2013 tarihi itibari ile her iki döneme ilişkin dava konusu alacak taleplerinin mülga 1475 sayılı İş Kanunu ve 4857 sayılı İş Kanunu uyarınca zamanaşımına uğramadığı, davacının ilk çalışma döneminin kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmayacak şekilde sona erdiği hususunun da davalı Şirket tarafından ispat edilemediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz: Kararı davalı vekili temyiz etmiştir....
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına, kaza tarihi gözetildiğinde ıslah edilen miktarın zamanaşımına uğramadığının anlaşılmasına göre, davalılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 2.106,34 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına 16.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Aynı gerekçe ile suçun zamanaşımına uğramadığının anlaşılması karşısında tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir....
Mahkemece, toplanan delillere göre, dava konusu çekin takibe konulduğu icra dosyasında en son işlem tarihinin 24.09.2003 olduğu,bu tarihten sonra da bir işlem yapılmadığından haciz isteme hakkının düştüğü ve icra müdürlüğünce İİK.’nun 78. maddesi gereğince dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, çekler için TTK.’nun 726. maddesinde öngörülen (6) aylık zamanaşımı süresinin takip süresince de geçerli olduğu, çekin 25.03.2009 tarihinde zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının takibe konu çek nedeniyle davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, takibe dayanak yapılan çek nedeniyle borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkindir....
Mahkemece toplanan delillere göre: “icra takibinin üç adet çekten kaynaklandığı, istihkak davası devam ederken verilip kesinleşen Mahkeme kararı ile zamanaşımı nedeni ile icra takibinin geri bırakılmasına karar verildiği, alacaklı tarafça İİK’nun 33/a maddesi gereğince çeklerin zamanaşımına uğramadığının tespiti için dava açmak yerine Asliye Ticaret Mahkemesi’nde alacak davası açtığı, bu dava lehine sonuçlansa bile icra takibine kalınan yerden devam edilemeyeceği, böylece davanın konusuz kaldığı “ gerekçesi ile davanın konusuz kalması nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
uğramadığının tespiti halinde, tescilli taşınmazın zarar görmediği bilirkişi raporu ile sabit olduğundan ve suç tarihi itibariyle Konya Büyükşehir Belediye Başkanlığı bünyesinde faaliyette olan koruma uygulama ve denetim bürosu bulunduğundan, aynı Kanunun 6498 sayılı Kanun ile değişik 65/4. maddesi uyarınca sanığın mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, “suçun unsurlarının oluşmadığı” şeklindeki hatalı değerlendirme ile beraate dair hüküm tesisi kanuna aykırı, 2- Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin “16/12/2011” şeklinde gösterilmesi, İsabetsiz olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 12/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, zamanaşımı itirazı süresinde yapılmadığı gerekçesiyle zamanaşımı itirazı reddedilmiş ise de zamanaşımı itirazının 6100 sayılı HMK'nun 114 ve 116.maddeleri kapsamında değerlendirilerek takip konusu alacağın zamanaşımına uğrayıp uğramadığının tespiti gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Ayrıca, takip talebinde işlemiş faiz talebinde bulunulmuş,davalı tarafça faize itiraz edilmiş, mahkemece davanın kabulüne, itirazın iptaline ve dolayısıyla işlemiş faize yapılan itirazın tümünün iptaline karar verilmiş ise de, işlemiş faiz talebi üzerinde durulmamış, hesabın denetlendiğine dair hükümde bir gerekçe yazılmamıştır. Zira davada dayanılan kira sözleşmesinde aylık kira bedelinin 450 TL olduğu yazılmış ise de ödeme zamanı gösterilmemiştir....
Mahkemece sigortalılar ...,...,..., ilgili Kurum alacaklarının zamanaşımına uğradığı, diğer alacakların ise zamanaşımına uğramadığı, davacının 01.10.2008 öncesi dönemlere ait idari para cezasından sorumlu olmadığı, davacının temsil ve ilzama yetkili bulunduğu gerekçesiyle, zamanaşımına uğrayan alacaklar ile idari para cezaları yönünden ödeme emirlerinin iptaline, sair ödeme emirleri yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir. 1-Davacıdan 2004/84, 2005/82, 2006/24, 2007/12276 sayılı takip dosyalarında idari para cezası ve gecikme zammı talep edilmiştir. Cezaların şahsiliği ilkesi uyarınca, davacının asıl borçluya ait idari para cezasından sorumlu olmayacağı sebebiyle; idari para cezasıyla ilgili söz konusu ödeme emrinin iptaline karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir. Ayrıca ... isimli sigortalı için 30.9.2003 tarihli müfettiş raporuyla; bu kişinin 7.12.2000 – 31.5.2002 ve 12.8.2002 – 2.4.2003 dönemlerindeki hizmetleri tespit edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: 1-Dosya arasında mevcut tutanak ve diğer belgelerde suç tarihinin anlaşılamaması ve kaçak tespit tutanaklarının asıllarının ya da onaylı suretlerinin bulunmaması karşısında; uygulanması gereken yasa maddeleri ve suçun zamanaşımı uğrayıp uğramadığının tespiti açısından, suç tarihi belirlenmeden eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, Kabule göre de; 2- 02.07.2012 tarihinde kabul edilerek, 28344 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunun Geçici 2. maddesinin l. fıkrası uyarınca aynı maddenin 2. fıkrası gereğince, şikayetçi kurumun zararını tazmin etmesi halinde sanık hakkında...
zamanaşımına uğradığının anlaşıldığı; … tarih ve … sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesi muhteviyatı eşya nedeniye ek olarak tahakkuk ettirilen vergilerin şirkete 19/02/2007 tarihinde tebliğ edilerek dava konusu edilmeden kesinleştiği, zamanaşımını kesen herhangi bir sebep olmadığından 31/12/2012 tarihine kadar tahsil işlemlerine girişilmeyen amme alacağının tahsil zamanaşımına uğradığının anlaşıldığı; … tarih ve … sayılı, … tarih ve … sayılı serbest dolaşıma beyannameleri muhteviyatı eşyalara ilişkin vergi ve cezaların şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiği 02/05/2008 tarihinden sonra 2009 ve 2015 yıllarında ilanen tebliğ edildiği anlaşıldığından, usulüne uygun yapılmayan tebliğ nedeniyle tarhiyatın kesinleştirilemediği, dolayısıyla söz konusu vergi ve cezaların tarh zamanaşımına uğradığının anlaşıldığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir....