Bu durumda,mahkemece davacı alacaklı tarafından İİK'nun 33a/2 maddesi uyarınca açılmış bir dava bulunup bulunmadığı araştırılarak dava açılmış ise sonucunun beklenmesi, açılmamış olması halinde davanın ön koşul yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ:Yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin karar düzeltme isteğinin kabulü ile Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 28.01.2017 tarihli onama kararının kaldırılarak hükmün BOZULMASINA, tashihi karar ve temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı ...'a geri verilmesine 30/12/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....
c)İstinaf Avukatlık Ücreti: AAÜT uyarınca, Dairemizce dosya üzerinden karar verildiğinden, bu konuda ücret takdirine yer olmadığına. 3.İş bu kararın, bilgi mahiyetinde İlk Derece Mahkemesi'nce taraflara tebliğine. Dair, HMK'nın 362/1- a maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan incelemede kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2008/1082 esas sayılı dava dosyasının merciinden getirtilip dosya arasına konulması 3)Davacı alacaklı tarafında borçlu davalı aleyhine İİK.nun 33a/2 maddesi uyarınca açtığı herhangi bir dava olup olmadığının araştırılarak varsa dava dosyasının getirtilip dosya arasına konulması 4)Dava konusu ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... plaka sayılı araçların borçlu davalı ... Org. Tur. İnş. Taah. San. İç ve Dış Tic. A.Ş. tarafından diğer davalılara satışına ilişkin satış sözleşmelerinin temini ile evraka eklenmesi ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 8.6.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesi 2016/256 Esas 2017/3 Karar), ayrıca alacaklının İİK.121.maddesine dayalı bir talebi ve satış talebinde bulunmadığı, İİK 71.md.gereğince dosyanın zamanaşımına uğradığı anlaşılmakla Davacının şikâyetinin kabulü ile İstanbul 8. İcra Müdürlüğünün 2016/9393 esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibin zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar vermiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali HÜKÜMLER : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Suçların gece vakti işlendiği ve zamanaşımına uğramadığının anlaşılması karşısında; tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir....
Yine İİK m. 170/a/III uyarınca " Her ne suretle olursa olsun, imza inkarı itirazı geri alınmış veya borç kısmen veya tamamen kabul edilmiş ise bu madde hükmü uygulanmaz”....
Somut olayda borçlu aleyhinde Alman Hagen Bölge Mahkemesinin 11.07.1995 tarih -6 0 511/94 sayılı ilamı ile 20.000 DM'nin faiziyle tahsiline ilişkin verilen hükmün, Ankara 11.Asliye Hukuk Mahkemesinin 16.6.2009 tarih ve 2009/92 Esas, 255 sayılı kesinleşmiş ilamı ile tanıma ve tenfizine karar verildiği, 17.02.2012'de ilamların icrası yolu ile takip talebinde bulunulduğu ve örnek 4-5 numaralı icra emriyle toplam 23.499,08 TL'nin tahsilinin talep edildiği, borçlunun ilamın zamanaşımına uğradığı, borca ve faize itirazı ile bir kısım şikayetleri üzerine, mahkemece zamanaşımı itirazı incelenmeden ilamın infaz kabiliyetinin ve belirli bir alacak miktarının bulunduğu gerekçesiyle itiraz ve şikayetlerin reddine karar verildiği görülmektedir Bu durumda mahkemece yukarıda yazılı ilkeler uyarınca ilamda belirtilen hukuki ilişkinin esasının tabi olduğu hukukun tespit edilmesi ve o hukuk kurallarına göre ilamda yazılı alacağın zamanaşımına uğrayıp uğramadığının belirlenmesi buna göre...
İcra Müdürlüğünün 2013/25385 Esas sayılı dosyasından gerçekleştirilen takibin İİK 71/2 maddesi ile İİK 33/a maddeleri uyarınca icranın geri bırakılmasına, " karar verildiği görülmüştür....
Dava, İcra ve İflas Kanunu’nun 33/a-2 maddesi uyarınca borcun zamanaşımına uğramadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece alacağın zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak taraflar arasında düzenlenen 16/4/2013 tarihli tutanak başlıklı her iki tarafın da imzasını taşıyan belge ile borç borçlu tarafından kabul edilmiş ve bir ödeme planına bağlanmıştır. Türk Borçlar Kanunu’nun 156/2. maddesine göre bu ikrar ile zamanaşımı kesildiği gibi aynı maddenin 2. fıkrasına göre borç bir senetle ikrar edilmişse yeni zamanaşımı süresi her zaman 10 yıl olur. Bu nedenle ikrar tarihi itibariyle borç zamanaşımına uğramadığı halde yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş olup, bozmayı gerektirmiştir....
Ceza Dairesi’nin 15.12.2011 tarih ve 2011/24693-2011/9059 sayılı ilamı ile hükmün onanması yolundaki kararına karşı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 17.02.2012 tarih ve 2009/181729 sayılı yazısı ile verilen kararda maddi hata olup olmadığı yönündeki karar düzeltme talebinde bulunulması üzerine dosya 15.03.2012 gününde Daireye gönderilmekle okunarak gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemenin gerekçeli karar başlığında sadece hırsızlık suçunun suç tarihinin yazıldığı, sanığın işlediği hırsızlık malı bilerek satın almak ve sahte tanzim edilmiş plakayı kullanmak suçlarının suç tarihlerinin yazılmadığı, bu durumun sanığın işlediği suçların zamanaşımına uğramadığının tespiti ve infaz aşamasında tereddüt yaşanmaması bakımından önemli olması nedeniyle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 17.02.2012 gün ve 2009/181729 sayılı karar düzeltme istemi yerinde görülmüş olduğundan Dairemizin 15.12.2011 gün ve 2011/24693 esas 2011/9059 karar sayılı onama kararı kaldırılarak yeniden yapılan incelemede;...