Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tedbir kararına davalı vekilince itiraz edilmiş ise de, itirazın reddine karar verilmiştir. Tedbir kararına itirazın reddine dair kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Temlik alınan banka alacağına dayanılarak açılmış bulunan alacak davasında ihtiyati tedbir kararı verilmiş olup, davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararına itirazı üzerine, ön inceleme duruşma tutanağı ile tedbirin kaldırılmasına ilişkin talebin reddine karar verilmiş, ancak ayrı bir gerekçeli karar yazılmamıştır. 6100 sayılı HMK'nun 394/5. maddesi uyarınca, karşı taraf kendisi dinlenmeden (yokluğunda) verilmiş olan ihtiyati tedbir kararlarına itiraz edebilir. İtiraz hakkında verilen karara karşı, kanun yoluna başvurulabilir....

    reddine dair 18.05.2012 günlü kararın ortadan kaldırılmasını ve ihtiyati tedbire itirazın reddine dair 19.04.2012 günlü kararın bozulmasını istemiştir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nın “ihtiyati tedbir kararına karşı itiraz” başlıklı 394. maddesinin 5. fıkrasında aynen “itiraz hakkında verilen karara karşı, kanun yoluna başvurulabilir....

      Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/653 esas sayılı dosyası ile menfi tespit davasının açıldığı, görevsizlik nedeni ile usulden red kararı verildiği henüz kesinleşmediği ve davacı vekili tarafından dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi yönünde talepte bulunulduğu görülmüş olup, bu aşamada esas hakkında dava açılması nedeni ile artık ihtiyati tedbire itirazın değerlendirilmesi görevinin davanın esasına bakan mahkemeye ait olduğu anlaşılmakla, mahkemece ihtiyati tedbire itirazın değerlendirilmesi için bu dosyaya gönderilmesi ve itirazın bu dosya üzerinden değerlendirilmesi gerekirken bu husus gözetilmeksizin değişik iş dosyası üzerinden ihtiyati tedbire itirazın esası hakkında karar verilmesi yerinde görülmemiştir....

      KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; HMK'nın 353/1.b.2 ve 394/son maddeleri uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; İlk Derece Mahkemesinin ihtiyati tedbire itirazın reddine dair verdiği 30.03.2021 tarihli ara kararın KALDIRILMASINA, ihtiyati tedbire itiraz hakkında Dairemizce yeniden karar verilmesine, bu doğrultuda; 1-HMK'nın 394/4. maddesi uyarınca, davalı vekilinin ihtiyati tedbire vaki itirazları haklı görüldüğünden, ihtiyati tedbire itirazın kabulüne, ilk derece mahkemesinin 14.10.2020 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, 2-Davalı tarafından yatırılan 162,10 TL istinaf başvuru harcının Hazineye gelir kaydına; 59,30 TL istinaf peşin karar harcının talep halinde davalı tarafa iadesine, 3-Davalı tarafından yatırılan istinaf harç gideri ile posta giderinin, ilk derece mahkemesince, esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine, 5-Dosyanın kararı veren...

        Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ise; ihtiyati tedbire itirazın reddine ilişkin ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece itiraz süre yönünden reddedilmiş olmakla öncelikle davalının tedbire itirazının süresinde olup olmadığına ilişkin inceleme yapılmalıdır. Dairemizce yapılan incelemede; dava dilekçesi, tensip zaptı ve tedbir ara kararının davalıya 28.05.2020'de tebliğ edildiği, davalının ise 10.07.2020 tarihli cevap dilekçesi ile ihtiyati tedbire itiraz ettiği görülmektedir. HMK 394/2.maddesine göre ihtiyati tedbire itiraz süresi bir hafta olup bu durumda ilk derece mahkemesinin tedbire itirazın süresinden sonra yapıldığı gerekçesi ile itirazın reddine ilişkin kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Açıklanan nedenle davalı vekilinin istinaf isteminin HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

          Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ise; ihtiyati tedbire itirazın reddine ilişkin ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece itiraz süre yönünden reddedilmiş olmakla öncelikle davalının tedbire itirazının süresinde olup olmadığına ilişkin inceleme yapılmalıdır. Dairemizce yapılan incelemede; dava dilekçesi, tensip zaptı ve tedbir ara kararının davalıya 28.05.2020'de tebliğ edildiği, davalının ise 10.07.2020 tarihli cevap dilekçesi ile ihtiyati tedbire itiraz ettiği görülmektedir. HMK 394/2.maddesine göre ihtiyati tedbire itiraz süresi bir hafta olup bu durumda ilk derece mahkemesinin tedbire itirazın süresinden sonra yapıldığı gerekçesi ile itirazın reddine ilişkin karar verilmesinde usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Açıklanan nedenle davalı vekilinin istinaf isteminin HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

            Mahkemece, dosya kapsamı, kayyım ve bilirkişi raporlarına göre, İİK'nın 179/b-... ve .... fıkralarında yazılı alacaklara ilişkin olanlar hariç, 6183 sayılı Yasa kapsamındaki takipler dahil, hangi sebebe dayanırsa dayansın, davacı şirket hakkında yapılan ve yapılacak tüm ... takipleri ile ihtiyati haciz, ihtiyati tedbir, muhafaza işlemleri dahil tüm takip işlemlerinin ihtiyati tedbir yolu ile durdurulmasına, şirketin malvarlığının üçüncü kişilere devir ve temlikinin ihtiyati tedbir yoluyla önlenmesine dair verilen ....04.2013 tarihli karara müdahil .... vekili tarafından yapılan itiraz üzerine, 07.05.2013 tarihli oturumda itirazın reddine karar verilmiştir. Kararı, ihtiyati tedbire itiraz eden müdahil .... vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ihtiyati tedbire itiraz eden müdahil vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....

              Davalı Halkbank tarafından verilen 03/09/2021 tarihli cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmaz üzerine konulan ihtiyati tedbirin kaldırılması talebiyle tedbire itiraz edilmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece "Taraflar arasında Samsun İli, Bafra İlçesi, Peskeller Mahallesi 141 ada 46 parsel sayılı taşınmaza yönelik olarak tapu iptal tescil davası olduğu taşınmaz üzerine konulan ihtiyati tedbir kararının 6100 sayılı HMK 389.maddesi gereğince usul ve yasaya uygun olduğu, yaklaşık ispatın gerçekleştiği" gerekçesiyle ihtiyati tedbire itirazın reddine karar verilmiştir....

              Diğer yandan, hak edişlerin dava sonunda ödenmesi ihtimalinde de telafisi güç veya imkansız zarar doğacağına dair bir delil de olmadığı anlaşılmakla itirazın kabulü ile ihtiyati tedbir kararının kaldırılması gerekirken itirazın reddi doğru olmadığından kararın kaldırılarak yeni hüküm kurulması gerekmiştir. Karar başlığında; davacı ve vekili ile davalının adreslerinin yazılmaması İİK'nın 260. ve kıyasen uygulanması gereken HMK'nın 391- (2) maddesine aykırı ise de, bu eksiklik mahallinde her zaman düzeltilebileceğinden eleştirilmekle yetinilmiştir. Açıklanan nedenlerle; ihtiyati tedbire itiraz eden davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının HMK'nın 353- (1)-b)-2) maddesince kaldırılmasına, dairemizce yeni hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir. H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; İhtiyati tedbire itiraz eden davalının İSTİNAF BAŞVURUSUNUN KABULÜNE; 1- )Kocaeli 6....

              Bu nedenle ihtiyati tedbir talep eden vekilinin Yerel Mahkemenin itirazın kabulü ile tedbirin kaldırılması kararına karşı temyiz isteminin, temyiz yolunun kapalı olması nedeniyle reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle ihtiyati tedbir talep eden vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, peşin harcın istek halinde iadesine, 19.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu