Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERCE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesi ara kararıyla"...Somut durumda talep dilekçesi incelendiğinde; davacı vekilince 09/08/2021 tarihli dilekçe ile Mahkememizin 02/08/2021 tarihli ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir taleplerinin reddine dair ara kararından rücu edilmesi ve davalı şirketlerin malvarlıkları ile 3. kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulması, yine davalı şirketlerin mallarının devrinin ihtiyati tedbir yolu ile önlenmesine karar verilmiş ise de: Rücu talebi yönünden; ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz reddi halinde HMK 341, HMK 391/3, İİK 258/son maddeleri uyarınca ancak istinaf yoluna başvurulabileceği anlaşılmakla, ara karardan rücu talebinin reddine, İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talebi yönünden; Mahkememizce verilmiş olan 2/08/2021 tarihli ret kararından sonra dosyaya mahkeme kanaatini etkileyecek yeni bir delil de girmediği anlaşılmakla, davalı Tasfiye Halinde ... A.Ş. yönünden takiplerin kesinleşmiş olması, davalı ......

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin her ikisinin de geçici hukuki koruma tedbiri mahiyetinde olup sebepleri ve sonuçlarının farklı olduğu, ihtiyati tedbir niteliğinde ihtiyati haciz diye bir müessesenin hukukumuzda olmadığı, talebin ya ihtiyati tedbir yada ihtiyati haciz olacağı, tedbir talebi HMk 389. madde şartlarını taşımadığından, haciz talebi İİK 257/2. madde şartlarını taşımadığı, ihtiyati tedbir niteliğinde ihtiyati haciz isteminin hukuki dayanağı olmadığı gerekçeleriyle talebin reddine karar verilmiştir....

      Mahkemece, asıl dava yönünden 13/07/2021 tarihli tensip tutanağının 6 nolu bendiyle" davacının ihtiyati tedbir talebinin para alacağı söz konusu olmakla ihtiyati haciz talebi olarak kabul edilmekle esasen ihtiyati haciz kararının da bir tür ihtiyati tedbir kararı olduğu" gerekçesiyle, dosya içerisindeki mevcut deliller kapsamında takdiren teminatsız olarak İİK'nun 257/1 maddesi uyarınca ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmiştir. Mahkemece, davalının ihtiyati haciz kararına itiraz üzerine duruşmalı olarak yapılan inceleme sonucunda; 22/09/2021 tarihli ara kararı ile dosya içerisindeki mevcut ve toplanan delillere göre ihtiyati tedbir talebinin yerinde olduğu gerekçesiyle asıl dava dosyasında verilen ihtiyati hacze itirazın reddine, birleşen dava yönünden davacının talebinin bir miktar para alacağı ile ilgili olmakla ihtiyati haciz talebi olarak değerlendirilerek ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmiştir....

        Mahkemece, davacının ihtiyati tedbir talebinin kabul edilerek, ihtiyati tedbir kararı verilmesine rağmen davacı tarafın esas hakkında dava açtığına dair evrakın ibraz edilmediği gerekçesiyle davalının tedbire itirazının kabulüne ve ihtiyati tedbirin kendiliğinden kalktığının tesbitine karar verilmiş, karar ihtiyati tedbir talep eden şirket tarafından temyiz edilmiştir. Dosya kapsamında bulunan belgelerden, ihtiyati tedbir talep eden şirketin talebi üzerine ... 20. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/57 D.İş sayılı dosyasında 13.12.2012 tarihinde 25.000 TL teminat karşılığında tedbir kararı verildiği, teminatın 24.12.2012 tarihinde yatırıldığı, davalının itirazı üzerine 16.1.2013 tarihinde de ihtiyati tedbirin kendiliğinden kalktığının tesbitine karar verildiği anlaşılmış ise de, temyiz dilekçesine eklenen belgelerden davacı (ihtiyati tedbir talep eden)nın tarihinde 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/582 esas numarasında kayıtlı davayı açtığıda anlaşılmaktadır....

          İhtiyati tedbir talebi yönünden yapılan incelemede; HMK’nın 389. maddesinin ilk fıkrasında; “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” hükmü düzenlenmiş olup anılan hükme göre uyuşmazlık konusu şey hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Eldeki davanın konusu, ihtiyati tedbir konulması istenilen davalıya ait mal varlıkları ile ilgili olmayıp maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olduğundan yerel mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

          HMK'nın 389.maddesinde, " Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeni ile hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebi ile bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği hükme bağlanmıştır." Kanun koyucu, ihtiyati tedbir hakkında karar verecek olan hakime geniş bir takdir alanı bırakmışsa da hakim, her somut olayda, ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini dikkatlice incelemelidir ve hangi yasal sebebe ve hangi somut duruma göre ihtiyati tedbir kararını verdiğini kararda belirtmelidir. Ayrıca verilecek ihtiyati tedbir kararının da uyuşmazlığın esasını çözümler nitelikte olmaması gerekir. İhtiyati tedbir şartları mevcut değilse, Yasa’nın öngördüğü ölçüde ispat edilememişse, ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmelidir....

          HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-İhtiyati tedbir isteyen davacı yönünden istinaf karar harcı olan 133,00 TL'den peşin alınan 59,30 TL'nin mahsubu ile eksik kalan 73,70 TL'nin davacıdan tahsiline, 3-İstinaf başvurusu nedeni ile ihtiyati tedbir isteyen davacının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere 03.02.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

            Davacının dava dilekçesi ile ayrı ayrı ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir talebinde bulunduğu, mahkemece HMK'nun 389 maddesi gereğince uyuşmazlık konusu mallar hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği ve ihtiyati tedbir konulması talep edilen malların uyuşmazlık konusu olmadığı belirtilerek ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verdiği anlaşılmaktadır. Dava dilekçesi ile aynı zamanda ihtiyati haciz talep edildiği halde mahkemece talep edilen ihtiyati haciz konusunda olumlu yada olumsuz herhangi bir karar verilmemiştir Davacı talebi hem ihtiyati haciz, hemde ihtiyati tedbir istemine ilişkin olup mahkemece ihtiyati haciz konusunda olumlu yada olumsuz bir karar verilmediğinden bu aşamada istinaf denetimine elverişli bir karar mevcut değildir. İlk derece mahkemesi kararı bu yönüyle hatalıdır. Mahkemece yapılacak iş talep edilen ihtiyati haciz konusunda dad olumlu yada olumsuz bir karar vermektir....

            Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 25/02/2014 gün ve 2013/262-2013/262 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi ihtiyati tedbir isteyen davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: İhtiyati tedbirin kaldırılması talebi üzerine verilen karar ihtiyati tedbir isteyen davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 21/02/2014 gün ve 2013/1 E.-2014/1 K. Sayılı içtihadı birleştirme kararına göre bu tür kararların temyizi mümkün olmadığından ihtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanın nedenle ihtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 13/05/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              İhtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için davacının talep ettiği alacağın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşması, elde edilmesinin tamamen imkansız hale gelmesi ya da gecikme sebebi ile bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğması tehlikesinin olması gerekmektedir Somut olayda; davacının ihtiyati tedbir talebi hakkında ilk derece mahkemesince 04.07.2022 tarihli karar ile davalı adına kayıtlı taşınmaz ile araca ihtiyati tedbir kararı verilmiş ancak davacının icrada satılan taşınmazın bedeline tedbir konulması ihtiyati tedbir talebini 26.06.2023 tarihli ara karar ile reddine karar vermiştir.Davanın mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan belirsiz alacak davası niteliğinde olduğu, davacı tarafından davalı aleyhine mal rejiminin tasfiyesi kapsamında, evlilik birliği içerisinde edinilen ve İcra dosyasında satışı istenilen taşınmazın satış sonrası borçtan arta kalan ve davalıya ödenecek tutar üzerinde borçluya ödenmeme şeklinde ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati...

              UYAP Entegrasyonu