Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk derece mahkemesince; tensibin 6. bendinde ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile 20.000,00 TL teminat karşılığında taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiş, bu karara davacılar vekili tarafından itiraz edilmiş, mahkemece itiraz duruşmalı olarak incelenerek reddine karar verilmiş ve 15/10/2021 tarihli gerekçeli ara karar yazılmıştır. HMK'nın 394. Maddesinde, ihtiyati tedbirin uygulanması sırasında karşı taraf hazır bulunuyorsa, tedbirin uygulanmasından itibaren; hazır bulunmuyorsa tedbirin uygulanmasına ilişkin tutanağın tebliğinden itibaren bir hafta içinde, ihtiyati tedbirin şartlarına, mahkemenin yetkisine ve teminata ilişkin olarak, kararı veren mahkemeye itiraz edebilir." hükmü yer almaktadır. HMK'nın 394. maddesinde, ihtiyati tedbire itiraz nedenlerinin sınırlı olarak sayıldığı, ihtiyati tedbirin şartlarına, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı itiraz edilmesi mümkündür....

Saptanan ve hukuksal durum bu olunca; tarafların dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dosyadaki tespitlere ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre; Davalı T11 26.04.2022 tarihli ihtiyati tedbire itirazının kabulüne ilişkin 29.06.2022 tarihli ara karara karşı istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK'nın 353/1- b/1. maddesi gereğince esastan reddine, davalı T11 29.06.2022 tarihli ihtiyati tedbirin kabulüne ilişkin ara karara karşı istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK'nın 341/1.-352/1.-394. maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 26.04.2022 tarih ve 2022/260 E....

HMK'nın 341/1. maddesinde “İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi, yüze karşı verilen ihtiyati haczin kabulü ve reddi ve bu taleplerin tarafların yokluğunda kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir.” hükmüne yer verilmiştir. Buna göre, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir kararlarına karşı doğrudan istinaf kanun yoluna başvurulması hukuken mümkün değildir. Davalı vekili, itiraz üzerine verilen ek karara karşı, bu konuda ara karar yazılıp tebliğ edildikten sonra istinaf yoluna başvurabilir ise de iş bu istinaf incelemesine konu başvuru, doğrudan ihtiyati tedbir kararına yöneliktir. Davalının istinaf başvurusu, istinafı kabil olmayan bir karara yönelik olduğundan, davalı vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddine karar vermek gerekmiştir....

İNCELEME VE GEREKÇE Talep, menfi tespit talebi içerisinde istenilen ihtiyati tedbir talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davacı tarafından talep edilen ihtiyati tedbirin % 20 oranında teminatla kabulüne karar verilmiş, davalı vekilinin bu ara karara yönelik itirazın reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda ihtiyati tedbir kararına yönelik itirazın kısmen kabulüne karar verilmiş; bu karara karşı, davalı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır....

    Somut olayda; davanın konusu kurumun ödeme emrinin iptali istemi olup, tedbiren takibin durdurulması istenmiştir. 5510 sayılı Kanunun 88. maddesinin 19. fıkrasında iş mahkemesine başvurulmasının alacakların tahsilini durdurmayacağının hüküm altına alındığı, uyuşmazlığın çözümünün yargılamayı gerektirmesi karşısında, davanın esasını çözer mahiyette ve hüküm etkisi doğuracak yönde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği, ihtiyati tedbir şartlarının bulunmadığı anlaşıldığından, istinaf başvurusunun kabulü ile, mahkemenin ihtiyati tedbire itirazın reddine ilişkin ara kararı ve ihtiyati tedbir talebinin kabulüne ilişkin ara kararlarının kaldırılmasına, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM: Açıklanan nedenlerle; 1)Davalı kurum vekilinin istinaf başvurusunun HMK.'nun 353/1- b.3 maddesine gereğince KABULÜ ile; Ankara 62....

    Somut olayda; davanın konusu kurumun ödeme emrinin iptali istemi olup, tedbiren takibin durdurulması istenmiştir. 5510 sayılı Kanunun 88. maddesinin 19. fıkrasında iş mahkemesine başvurulmasının alacakların tahsilini durdurmayacağının hüküm altına alındığı, uyuşmazlığın çözümünün yargılamayı gerektirmesi karşısında, davanın esasını çözer mahiyette ve hüküm etkisi doğuracak yönde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği, ihtiyati tedbir şartlarının bulunmadığı anlaşıldığından, istinaf başvurusunun kabulü ile, mahkemenin ihtiyati tedbire itirazın reddine ilişkin ara kararı ve ihtiyati tedbir talebinin kabulüne ilişkin ara kararlarının kaldırılmasına, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM: Açıklanan nedenlerle; 1)Davalı kurum vekilinin istinaf başvurusunun HMK.'nun 353/1- b.3 maddesine gereğince KABULÜ ile; Ankara 62....

    Açıklanan nedenlerle; itirazın reddine ilişkin ara karara yönelik olarak davalı/ihtiyati tedbire itiraz eden vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülerek, istinaf başvurusunun kabulüne,ihtiyati tedbire itirazın reddine ilişkin ara kararının kaldırılarak itirazın kabulü ile ihtiyati tedbir kararının da kaldırılmasına karar verilmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati tedbire itiraz eden/davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2020/165 Esas sayılı 29/04/2021 tarihli ihtiyati tedbire davalı itirazının reddine ilişkin ara kararın HMK.'nun 353(1)b-2 maddesi gereği KALDIRILMASINA; "İhtiyati tedbir talebinin kabulüne dair 18/03/2021 tarihli celse 2 numaralı ara kararın KALDIRILMASINA" Davalı tarafından yatırılan 59,30-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.'nın 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.16/09/2021...

      Maddesine göre, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. HMK 390/3. Maddesine göre, tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. HMK 391. Maddesinde, ihtiyati tedbir kararının şekil şartları belirtilmiş, mahkemenin ihtiyati tedbir kararına yapılan itirazın reddine ilişkin kararının bu şekil şartlarına uygun olduğu anlaşılmıştır. HMK 392.maddesinde (1) İhtiyati tedbir talep eden, haksız çıktığı takdirde karşı tarafın ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğrayacakları muhtemel zararlara karşılık teminat göstermek zorundadır....

      İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararlarıyla, bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Ayrıca, yüze karşı verilen ihtiyati tedbir kararlarına karşı da doğrudan istinaf kanun yoluna başvurulabilir. İstinafa konu ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir teminatının arttırılması kararına karşı davalı T13 tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de, davalı T13'in davalının mahkemeye itirazı üzerine verilen bir karara karşı istinafa başvurmadığı, 06.04.2023 tarihli ara kararın istinafı kabil bir karar olmadığı, bu nedenle mahkemece, 08.05.2023 tarihli ara karar ile davalının 06.04.2023 tarihli ara karara yönelik istinaf başvurusunun reddine dair 08.05.2023 tarihli ara kararı usul ve yasaya uygun olup davalı T13'in istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

      İstinafa konu mahkeme kararı, 16/08/2022 tarihli geçici hukuki koruma tedbirinin kaldırılması kararına itirazın reddine dair olup davacı, itirazın reddi kararını istinaf aşamasına taşımıştır. 6100 sayılı HMK'nun 341/1/b. fıkrasına göre ilk derece mahkemesince verilen ve istinaf kanun yoluna başvurulabilecek olan kararlar; nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlar olarak gösterilmiştir. Tedbirin kaldırılmasına dair ara kararlara karşı itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf kanun yolu açık olmadığından davacı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. H Ü K Ü M:Yukarıda açıklanan nedenlerle; Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 352. maddesi gereğince; Bandırma 1....

      UYAP Entegrasyonu