Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

vekili,dava konusu hisseleri 426.000 TL bedelle aldıklarını,satış bedelini ödemek için müvekkilinin kendisine ait ev ve araba sattığını, satışının muvazaalı olmadığını,dava konusu 1/2 hisse olduğu halde müvekkile ait ve önceden beri sahip olduğu 1/2 hisselere de tedbir konulduğunu belirterek öncelikle dava dışı ve müvekkiline ait 1/2 hisse üzerindeki tedbir kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini savunmuş; 19.4.2012 tarihli dilekçesi ile müvekkilinin öteden beri sahip olduğu 1/2 hisse üzerindeki tedbir kararının kaldırıldığını, ancak dava konusu 1/2 hisse üzerindeki ihtiyati haciz niteliğindeki tedbir kararının da kendileri tarafından dava değeri kadar yatırılacak teminat mektubu karşılığı kaldırılmasına talep etmiş, 18.5.2012 tarihli duruşmada müvekkilinin dava konusu olmayan taşınmazları üzerine teminat karşılığı konan tedbirlerin kaldırılmasını talep etmiştir....

    yerinde olmayan ihtiyati tedbir talebinin kaldırılması gerektiğini, mahkeme tedbirin açık ve somut olarak hangi delillere dayandığını, ne üzerinde ve ne tür bir tedbire karar verildiğini belirtmek zorunda olduğunu, oysa ki; davacı tarafından tedbire dayanak delillerin neler olduğu açıkça belirtilmediği gibi, mahkemenin de hangi delillere dayanarak ve hangi gerekçe ile tedbir kararının kabulüne ilişkin hüküm tesis ettiği anlaşılamadığını ihtiyati tedbir kararının her yönüyle usule ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur....

    GEREKÇE: Talep; ihtiyati tedbirin durum ve koşulların değişmesi nedeniyle kaldırılması istemine ilişkindir. Somut olayda; davacı tarafından ortaklıktan çıkma ve çıkma payının ödenmesi istemiyle dava açıldığı, mahkemece 05.06.2020 tarihli ara karar ile ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verildiği, kararın davacı tarafça istinafı üzerine Dairemizin 2020/848 esas 2020/983 karar sayılı ilamıyla, mahkeme kararının kısmen kaldırılarak davalı şirket adına kayıtlı taşınmazlar üzerine takdiren 500.000-TL teminat karşılığında ihtiyati tedbir konulmasına kesin olarak karar verildiği anlaşılmaktadır. Bu kez davalı vekilince, durum ve koşulların değişmesi nedeniyle ihtiyati tedbirin kaldırılması talep edilmiş olup, ilk derece mahkemesince istinafa konu 27.06.2022 tarihli ara karar ile bu talebin reddine karar verilmiştir....

      teminatın davalı tarafından yatırılarak ihtiyati tedbirin kaldırılması nedeniyle herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin reddedildiğini, davalının mülkiyet hakkının açıkça ihlal edildiğini beyanla, dava konusu taşınmaz üzerindeki davalı hissesi üzerine konulan tedbirin kaldırılması talebinin reddi kararının ve mahkemenin 13/04/2020 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

      Hemen belirtmek gerekir ki, 6100 Sayılı HMK’nun 394/3 maddesi gereğince ihtiyati tedbir kararının uygulanması sebebiyle menfaati açıkça ihlal edilen üçüncü kişiler de ihtiyati tedbiri öğrenmelerinden itibaren bir hafta içinde ihtiyati tedbirin şartlarına ve teminata itiraz edebilirler. Öyle olunca menfaatinin ihlal edildiğini ileri süren ...nin eldeki dosyada ihtiyati tedbir kararına itiraz hakkı vardır. Mahkemenin ihtiyati tedbir kararı taşınmazların üçüncü kişilere (rızaen devir ve temlikinin önlenmesine) yöneliktir. İş bu karar cebri icra yolu ile satışı engelleyecek ve icra dosyasındaki takibi durduracak nitelikte olmadığı gibi tedbir kararında ve dava dosyasında takip alacaklısı ...taraf da değildir. Keza mahkeme, dava tarihinden önce bağımsız bölümler üzerine konulmuş bulunan ipoteğin paraya çevrilmesine engel olacak şekilde ihtiyati tedbir kararı da veremez....

        Mahkemece verilen kararı, davalı vekili istinaf etmiştir.Davalı vekilince verilen istinaf dilekçesinde özetle; İhtiyati tedbir kararı verilebilmesi için kanunun aradığı şartların gerçekleşmediği, mahkemece en son tedbir kararının geçerli olması için %100 teminata hükmedildiği ,ancak teminat miktarının 1 haftalık süre içinde yatırılmadığı, bunun üzerine yerel mahkemeye beyan dilekçesi sunularak tedbirin kendiliğinden kalktığına dair karar verilmesinin talep edildiği, ancak mahkemece beyan dilekçesinin değerlendirilmediği, davacı tarafından her ne kadar ihtiyati tedbir kararı talep edilmiş olsa da ihtiyati tedbir kararının uygulanması için şart koşulan teminat miktarının HMK 393. madde kapsamında bir haftalık süresi içinde yatırılmadığı ve ihtiyati tedbir kararının uygulanmasının talep edilmediği, bu nedenlerle ihtiyati tedbir kararının uygulanması süresi içinde talep edilmemiş ve kendiliğinden kalkmış olduğu, diğer yandan; ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için bulunması gereken...

          Davalı vekili ihtiyati tedbir kararına karşı itiraz dilekçesinde ; taleple bağlılık ilkesine aykırı verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılması gerektiğini, zira davacı vekilinin, 01/03/2021 tarihli dava dilekçesi ile ihale sebebiyle verilen kesin teminat mektubunun hazineye gelir kaydının önlenmesi açısından ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiş olup; mahkemece talepten fazlasına karar verilerek ihaleden yasaklılık halinin dava sonuçlanıncaya kadar durdurulmasına karar verildiğini, ihaleden yasaklama kararının, 4735 sayılı kamu ihale sözleşmeleri kanunu'nun 26. maddesi uyarınca hukuka ve mevzuata uygun olarak tesis edilmiş olmasının yanında, davacının bu kararın durdurulmasına ilişkin bir talebi bulunmaksızın mahkemece verilen 27/07/2021 tarihli kararın, 6100 sayılı kanunu'nun 26, maddesine açıkça aykırı olduğundan kaldırılması gerektiğini, Mahkemece, idare mahkemelerinin bakmakla görevli olduğu konuda ihtiyati tedbir kararı verilmesi nedeniyle de anılan kararın kaldırılması...

          Bu nedenle daha önce verilmiş olan ihtiyati tedbirin kaldırılmasını veya değiştirilmesini talep etmiştir. İHTİYATİ TEDBİRE İTİRAZIN REDDİ KARARI: Mahkemenin 19/01/2022 tarihli ara kararı ile; "Davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararın kaldırılması ya da değiştirilmesini talep etmişse de, 16/07/2021 tarihli ara kararı ile verilen ihtiyati tedbir kararının değiştirilmesini ya da kaldırılmasını gerektirir bir husus bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin talebinin reddine" karar verilmiştir....

          Bu nedenle daha önce verilmiş olan ihtiyati tedbirin kaldırılmasını veya değiştirilmesini talep etmiştir. İHTİYATİ TEDBİRE İTİRAZIN REDDİ KARARI: Mahkemenin 19/01/2022 tarihli ara kararı ile; "Davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararın kaldırılması ya da değiştirilmesini talep etmişse de, 16/07/2021 tarihli ara kararı ile verilen ihtiyati tedbir kararının değiştirilmesini ya da kaldırılmasını gerektirir bir husus bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin talebinin reddine" karar verilmiştir....

            DELİLLER : Tapu kayıtları, Tüm dosya kapsamı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ihtiyati tedbir kararının kaldırılması istemine ilişkindir. Somut uyuşmazlıkta dava konusu taşınmazların tapu kaydındaki kaldırılması talep edilen ihtiyati tedbir şerhinin Çerkezköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 13/01/2011 tarih, 2011/12 esas sayılı ve 06/09/2018 tarih, 2015/1490 sayılı müzekkereleri ile konulduğunun tapu kayıtlarıyla anlaşılmasına göre ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasının da aynı mahkemeden istenilmesi zorunludur. Bu durumda mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve gerekçeyle talebin hukuki yarar yokluğundan ve pasif husumet yokluğundan usulden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Zira Çerkezköy 2.Asliye Hukuk Mahkemesi kararı ile konulan ihtiyati tedbir kararını kaldırmaya yetkili ve görevli mahkeme Çerkezköy 2.Asliye Hukuk Mahkemesi'dir....

            UYAP Entegrasyonu