Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/253 D.İş sayılı dosyasında 295.283,20 TL alacak ile ilgili olarak ihtiyati haciz kararı alındığını ve 29/03/2017 tarihinde müvekkilinin iş yerinde toplam 309.000,00 TL tutarında makinenin ihtiyaten haczedildiğini, ayrıca müvekkilinin bankalardaki 17.000,00 TL alacağının haczedilerek, alacaklıya ödendiğini, bugüne kadar ödeme emrinin tebliğe çıkarılmadığını ve takibin kesinleştirilmediğini, İİK'nın 261. maddesine göre, ihtiyati haciz kararının 10 gün içinde uygulanması gerektiğini, yasal süreler geçtiğinden ihtiyati haciz kararının uygulandığı 29/03/2017 tarihinden sonra davalı vekili tarafından yapılan taleplerin hukuki dayanağının bulunmadığını, alacaklının talebi üzerine müvekkilinin mal varlığına hacizler konulmasının yasaya aykırı olduğunu belirterek, taşınmazlara konulan hacizlerin kaldırılmasını ve ihtiyati haczin kendiliğinden kalktığının hüküm altına alınmasını istemiştir....
Mahkemece, dosya üzerinden yapılan incelemede ödeme emrinin borçlunun ticaret sicil müdürlüğünde kayıtlı adresinde tebliğ edildiği, borçlu ile üçüncü kişinin adreslerinin farklı olduğu, ihtiyati haciz kararında gösterilen adresin haciz adresi olmadığı, şirketler arasında organik bağlantı veya muvazaalı işlemler yapıldığına ilişkin iddiaların ancak açılacak istihkak davasında saptanabilecek hususlardan olduğu gerekçesi ile şikayetinin kısmen kabulü ile İİK'nin 97 maddesinin uygulanmasına ilişkin müdürlük kararının kaldırılmasına, haczin iptali ile sair şikayetlerinin reddine karar verilmiş, karar alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1. İİK'nin 363. maddesi gereğince, İcra Mahkemesi kararlarından hangilerinin temyiz olunabileceği özel hükümlerle ve genel olarak da İİK'nin 363. maddesinde birer birer açıklanıp gösterilmiştir. Bunların dışında kalan mahkeme kararları kesindir....
Alacaklı, borçlunun bu itirazını gidermek (hükümden düşürmek) için, itirazın kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde, ya icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istemek (m.68-70) veya mahkemede itirazın iptali davası açmak (m.67) zorundadır ( m.264,II,c.2). Alacaklı, borçlunun itirazının kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istemez veya mahkemede itirazın iptali davası açmaz ise, ihtiyati haciz kendiliğinden hükümsüz kalır (düşer) (m.264,IV). Bu konudaki şikayet, İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca bir hakkın yerine getirilmemesi ile ilgili olup süresiz şikayete tabidir. Alacaklının yedi gün içinde icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istememesi ya da mahkemede itirazın iptali davası açmaması halinde yalnız ihtiyati haciz hükümsüz kalır (m.264,IV); icra takibi ise, (ihtiyati haczin hükümsüz kalmasına rağmen) derdest kalmakta devam eder....
Dolayısıyla, tahsil harcı, ancak icra takibi sırasında, takip dosyasına münhasıran yapılan ödemelerden kesilen bir harç olup, takip kesinleşmediği müddetçe ihtiyati haciz, icrai hacze dönüşmeyeceğinden ve dolayısıyla bu durumda ihtiyati haciz icra takip işlemi sayılamayacağından, ihtiyati haciz kapsamında, ihtiyaten haczedilen malvarlığı üzerindeki haczin fekki nedeniyle tahsil harcının kesilmesi mümkün değildir. Somut olayda, şikayetçi borçlu ödeme emrinin tebliği üzerine süresi içerisinde borca ve imzaya itiraz ettiğinden takip durmuş, alacaklının Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/96 esas sayılı dosyası ile açtığı itirazın iptali davasından feragat etmesi nedeniyle mahkemece feragat nedeniyle davanın reddine ve Mersin 1....
Alacaklı bu müddetleri geçirir veya davasından yahut takip talebinden vazgeçerse veya takip talebi kanuni müddetlerin geçmesiyle düşerse veya dava dosyası muameleden kaldırılıp da bir ay içinde dava yenilenmezse veya davasında haksız çıkarsa ihtiyati haciz hükümsüz kalır ve alakadarlar isterse lazım gelenlere bildirilir. Borçlu müddeti içinde ödeme emrine itiraz etmez veya itirazı icra mahkemesince kesin olarak kaldırılır veya mahkemece iptal edilirse, ihtiyati haciz kendiliğinden icrai hacze inkılabeder.’’ düzenlemesine yer verilmiştir. Bu durumda gelinen aşama itibari ile borçluya ödeme emrinin tebliğine ilişkin tebligat parçası, borçlu tarafından ödeme emrine itiraz yapılmış ise itiraz dilekçesi,eğer itiraz var ise alacaklı tarafından açılmış itirazın kaldırılmasına ilişkin karar suretinin dosya arasına alınması ondan sonra İİK'nun 264 son maddesi uyarınca ihtiyati haczin kesin hacze dönüşüp dönüşmediğinin saptanması gerekir....
ihtiyati haciz kararı verilerek verilen ihtiyati haczin genişletilmesine dair karar verilmesini talep etmiştir....
Hukuk Dairesinin 2020/444 Esas ve 2020/1304 Karar sayılı dosyadan 20.10.2020 tarihinde ihtiyati haciz kararı verildiğini, 19.11.2020 tarihinde icra takibine başlandığını, 23.11.2020 tarihinde anılan ihtiyati haciz kararına dayanılarak hacizler uygulandığını, gönderilen ödeme emrinin tebliğ edilmediğini, ihtiyati haciz kararının verildiği tarihten itibaren on gün içinde icra takibine başlanılmadığından anılan yasa maddeleri uyarınca ihtiyati haciz kararının kendiliğinden kalktığı, buna göre ihtiyati haczin de hükümsüz kaldığının anlaşılması ile ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığı ve hükümde kamu düzenine aykırılık bulunmadığından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı alacaklı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B....
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE ESASIN İNCELEMESİ: Dava, Kurum işleminin ve ödeme emrinin iptali ile borçlu olunmadığının tespiti ile kesintilerin iadesi istemine ilişkindir. 6183 sayılı Kanunun “Ödeme emri” başlıklı 55. maddesinin ilk fıkrasında; kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; “Ödeme emrine itiraz” başlığını taşıyan 58. maddesinin birinci fıkrasında; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabileceği belirtilmiştir. Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunludur....
Şti.' ne ödeme emrinin 10.02.2023 tarihinde, ...' a da 31.01.2023 tarihinde tebliğ edilmiş olup her üç borçlu yönünden ihtiyati haczi veren mahkemenin yetkisi kesinleşmeden yetkiye itiraz edildiğinden İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkisinin de kesinleşmediğini, Müvekkili şirket adresinin, çekin keşide yeri ve muhatap bankanın bulunduğu yerin de Bursa, yani yetkili Mahkemenin Bursa Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğundan yetki itirazlarının kabulü ile ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken reddinin usul ve yasaya aykırı olup, öncelikle bu yönden istinaf taleplerinin kabulünün gerektiğini, İhtiyati haczin İİK. mad. 257/2’deki koşullar oluşmadan verildiğini: Müvekkil şirketin, ......
Açıklanan nedenlerle, Mahkemece ihtiyati haciz kararının verildiği tarihten, 10 gün geçtikten sonra, ihtiyati haciz kararının infazının istenmiş olması nedeniyle, İİK. 261. maddesi gereğince ihtiyati haczin kendiliğinden kalktığı gerekçesiyle, ihtiyati haczin infazına yönelik işlemlerin iptali kararı isabetsizdir. Kaldı ki, ... . Asliye Hukuk Mahkemesi’nce ihtiyati haciz kararının infazı için İcra Müdürlüğü’ne 17.07.2012 tarihinde yazı yazılmış, karar aynı gün icra edilmiştir....