Somut olayda örnek 10 numaralı ödeme emrine karşı borçlunun süresinde teminat ve ödeme iddiası ile borcun tamamına itiraz ettiği, mahkemece 18/11/2014 tarihinde itirazın reddine karar verildiği, kararın borçlu tarafça temyiz edildiği, mahkemece borca itirazın reddine karar verilmesinden sonra alacaklı tarafın talebi üzerine satış işlemlerine başlandığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece belirtilen nedenle ihalenin feshine karar verilmesi yerinde olmadığı gibi, başkaca da ihalenin feshi sebebi bulunmadığından ihalenin feshi isteminin reddi gerekirken, mahkemece aksi yöndeki değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/09/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Sadece (ihalenin Borçlar Kanununun 226. maddesinde yazılı), (satış ilanının tebliğ edilmemiş olması), (satılan malın esaslı niteliklerindeki hata) ve (ihaledeki fesat) nedeniyle ihalenin bozulabileceğine değinilmiştir. İhalenin bozulma nedenleri gerek doktrinde ve gerekse Yargıtay uygulamasında; 1-İhaleye fesat karıştırılması, 2-Arttırmaya hazırlık aşamasındaki hatalı işlemler, 3-İhalenin yapılması sırasındaki hatalı işlemler, 4-Alıcının taşınmazın önemli nitelikleri hakkında hataya düşürülmüş olması, şeklinde sıralanabilir....
Zarar unsurunun gerçekleşmemesi halinde şikayetçinin ihalenin feshini istemesinde hukuki yararı bulunmayıp, icra mahkemesince, yapılacak ilk inceleme sonucunda, ihalenin feshini isteyen kişinin ihalenin feshedilmesinde hukuki yararı bulunmadığı kanısına varılırsa ihalenin feshi talebi esasa girilmeden usulden reddedilmelidir. Bu sayede cebri artırmalara katılım artacak ve buna bağlı olarak da malın gerçek değerinde ihale edilmesi sağlanacaktır. (ARSLAN Ramazan; (1984), İcra – İflas Hukukunda İhale ve İhalenin Feshi, Ankara Üniversitesi Basımevi, Ankara)....
İcra Müdürlüğü' nün 2017/291 Esas sayılı takip dosyasında 02/08/2021 tarihinde yapılan ihalenin feshine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı T5 vesayeten annesi Binnaz Şen vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, ihalenin kesinleştiğini ve tapuya tescil yazısının yazıldığını, ihalenin feshi için gerekli sürenin geçmiş olduğunu, borçlu tarafından iki ayrı dava ile meskeniyet şikayetinde bulunulduğunu ve davaların red ile sonuçlandığını, cevap dilekçesi ile ileri sürülen zamanaşımı, kesin hüküm itirazlarının dikkate alınması gerektiğini beyanla, istinaf taleplerinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 134. maddesi uyarınca ihalenin feshi istemine ilişkindir. İzmir 14....
Ancak, kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler. Somut durumda davacı borçlu şirket tarafından kıymet takdirine itiraz edildiği ve açılan davada da taşınmaza takdir edilen değerin düşük olduğu iddiası ile fesih talep edildiği açıktır....
İİK'nin 134/2. maddesi göndermesi ile uygulanması gereken Türk Borçlar Kanunu'nun 281. maddesi uyarınca; kanuna veya ahlâka (adaba) aykırı şekilde ihaleye fesat karıştırılmış olması, ihalenin feshi sebebidir. İhalenin amacına ulaşmasını ve malın gerçek değerine satılmasını, ihalenin sağlıklı ve normal şartlarda yapılmasını engelleyici, dürüstlük kuralları ile bağdaşmayan davranışlarda bulunulması ve ihaleye katılıma engel olunması ihaleye fesat niteliğindedir....
in Karşı Oy Yazısı: İİK 134/II maddesine göre ihalenin feshi yalnız şikayet yolu ile icra mahkemesinden istenebilir. Satışa (paraya çevirmeye) hazırlık işlemleri öncesinde ve arttırmaya hazırlık işlemlerinde veya arttırma sırasında yapılmış usulsüzlük ya da kanuna aykırılıklar nedeniyle ihalenin feshi istenir. Şikayet hakkının kullanılmasının birinci şartı şikayet ehliyeti ise de, ikinci şartı şikayette hukuki yarardır. İhalenin feshi talebinde bulunacak kimsenin somut bir olayda ihalenin feshini isteyebilmesi için bunda hukuki yararının bulunması gerekir. Fesih isteyen kişi belirgin bir fesih sebebine dayanmalı ve bu yanlış işlem nedeniyle hukukça korunan menfaati ihlal edilmiş olmalıdır. İcra ve İflas Kanununda 134. maddenin 8. fıkrasında bu husus açıkça belirtilmiştir. Kanun hukuki yarar şartını "İhalenin feshini şikayet yolu ile talep eden ilgili vaki yolsuzluk neticesinde kendi menfaatlerinin muhtel olduğunu ispata mecburdur.” şeklinde düzenlenmiştir....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki ihalenin feshi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince ihalenin feshine karar verilmiştir. Kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve hukuki yarar yokluğu nedeni ile ihalenin feshine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde, satış ilanının müvekkiline usulüne uygun tebliğ edilmediği, taşınmazın açık arttırma ilanı ve tutanağında kira şerhi ile yükümlü olarak ihale edileceğinin belirtilmediğini ileri sürerek ihalenin feshini talep etmiştir. II....
İcra Mahkemesi'nin 2012/426 Esas, 2012/539 karar sayılı ve 21.09.2012 tarihli kararına göre 27.04.2012 tarihli keşif sonrası düzenlenen 25.05.2012 tarihli bilirkişi raporuna göre şikayet kabul edilerek toplam 6.888.795,00 TL TL olarak belirlenmesine karar verildiği ve bu değer esas alınarak feshi istenen 06.6.2013 tarihli 3.458.000,00 TL bedelle alacağa mahsuben alacaklı bankaya yapılan ihalenin gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır. Kıymet takdirine yönelik şikayetler hakkında icra mahkemelerince verilecek kararların kesin nitelikte olmasına karşın, kıymet takdirine ilişkin hususların ihalenin feshi davası sırasında mahkemece değerlendirilmesi gerekmektedir....
Davacının taşınmazın gerçek bedelinin çok altında satıldığı yönündeki iddia bakımından ise usulüne uygun bir şekilde yapılan tebligatlar sonucunda satış ilanı ve kıymet takdiri davacıya tebliğ edilmiş olup bu aşamada süresi içerisinde dava açma imkanı varken bu hakkını kullanmayan davacının bu hususu da ihalenin feshi davasında ileri sürebilmesi mümkün değildir. İhaleye sadece ipotek alacaklısının katılmış olduğu yönündeki iddia bakımından ise ihaleye bir kişinin bile katılması yeterli olup ihaleye fesat karıştırıldığı iddiası da bulunmadığından davacının bu iddiası da ispat edilememiştir....