"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, iş bedelinin tahsili için başlatılan icra takibinin, davalı vekilinin itirazı üzerine durması nedeniyle itirazın iptâli, icra takibinin devamı ve icra inkâr tazminatı istemleriyle açılmış, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Davacı vekili, 21.11.2006 tarihli icra takibine 19.470,00 TL’lik faturayı dayanak yapmıştır....
İcra Müdürlüğü'ne yapmış olduğu beyan ile icra takibinin sehven yapıldığı beyanında bulunularak dosyadan feragat edildiği, bu suretle sanıkların bedelsiz senedi kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği somut olayda, katılan ile sanık ... arasında yapılan protokolde geri iade edilen malların miktarının ve aynı şekilde iade edilecek çeklerden birisi olan 25.06.2012 tarihli 0079550 seri nolu çekin açıkça yazılı olduğu, katılanın şikayetinden sonra icra takibinden feragat edildiği, sanıklar savunmalarında her ne kadar sanık ...’un işten ayrılmasından dolayı sehven icra takibinin başlatıldığı belirtmişler ise de sanık ...’un 12.02.2013 tarihinde işten ayrılmak için dilekçe sunduğu, icra takibinin ise sanık ...’un dilekçe tarihinden önce 18.01.2013 tarihinde yapıldığının anlaşılması karşısında, sanıkların eyleminin uzlaşma kapsamındaki TCK'nın 156/1 maddesinde düzenlenen bedelsiz senedi kullanma suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin, delillerin takdirinde hataya düşülerek yazılı şekilde beraat...
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: K A R A R Dava, iş bedelinin tahsili için başlatılan icra takibinin davalının itirazı üzerine durması nedeniyle itirazın iptali icra takibinin devamı ve icra inkâr tazminatı istemiyle açılmış, mahkemece itirazın iptaline icra takibinin devamına, icra inkâr tazminatı isteminin reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı yüklenici şirket icra takibinde faturalara dayanmış, fatura örneklerini icra takip talepnamesine eklenmiştir. Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmışsa da, bu inceleme iş bedelinin tespitine yönelik değildir. Bilirkişiler defterlere ve faturalara dayanarak raporlarını düzenlemişlerdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İcra takibine itiraz Uyuşmazlık, icra takibi nedeniyle, icra takibinin geri bırakılmasına yönelik şikayet istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 12. Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenle, dosyanın görevli Yargıtay 12. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 18/09/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dava konusu olayda davalının ikametgahı Devrek ise de işin bir kısmı Gümüşova'da ifa olunmuş ve burada da adliye ve icra teşkilatı bulunmadığından icra takibinin Düzce'de yapılmasında ve itiraz üzerine iptâl davasının da Düzce'de açılmış olmasında yasalara aykırı bir durum bulunmamaktadır. Bu nedenle mahkemece işin esasının incelenmesi, sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken takibin yetkili yerde yapılmaması dava şartının gerçekleşmediğinden bahisle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun görülmüştür. SONUÇ:Yukarıda açıklanan sebeplerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 16.09.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/12/2017 NUMARASI : 2017/1006 ESAS- 2017/1263 KARAR DAVA KONUSU : İCRANIN GERİ BIRAKILMASI KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 12. İcra Müdürlüğünün 2014/8167 Esas sayılı dosyası ile başlatılan takip dayanağı çekin ibraz süresinin bittiği tarih itibarı ile 6 aylık zamanaşımı süresinin dolduğunu, takip kapsamında 10/02/2009- 22/04/2015, 22/04/2015- 13/11/2015, 13/12/2015- 22/02/2017 tarihleri arasında hiçbir işlem yapılmadığını, dosyanın takipsiz bırakıldığını bildirerek, zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesini istemiştir....
G.. hakkında kurulan hükmün yapılan temyiz incelemesinde; Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olduğu anlaşıldığından, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için aranan, 5271 sayılı CYY’nın 231/6.maddesinin (a) bendinde yazılı “ “kasıtlı bir suçtan mahkum olmama” ” koşulunun bulunmaması nedeniyle, sanık S.... G.. hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede; Dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
nin tüm, davacı yüklenici şirketin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacı şirket vekili icra takibinde %25 faiz oranı uygulanarak tahsil talebinde bulunmuştur. İcra takibinin başlatıldığı 15.12.2006 tarihi itibariyle bu oran avans faizine tekabül etmektedir. Mahkemece bu durum gözden kaçırılarak yasal faiz yürütülerek icra takibinin devamına karar verilmesi doğru olmamıştır. Kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de; bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK'nın 438/VII. maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur. SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı iş sahibi ... İnş.Turz.San.Tic.Ltd.Şti.'...
Bu tür davalarda iptal kararı verilebilmesi için borçlu davalı hakkında yapılmış bir icra takibinin bulunması gerekir. Bu takibin dava açılırken bulunması önem arz etmeyip yargılama sırasında da icra takibinin yapılması yeterli bulunmaktadır. Somut olayda mahkemece davalı borçlu aleyhine davacı hazine tarafından yapılmış bir icra takibinin olmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak dairenin önceki bozma kararından sonra davacı tarafından dosyaya ibraz edilen 11.09.2008 ve 30.10.2008 tarihli yazılardan borçlu davalı hakkında değişik kurum ve kuruluşlara haciz bildirilerinde bulunduğu anlaşılmaktadır....
Bu tür davalarda iptal kararı verilebilmesi için borçlu davalı hakkında yapılmış bir icra takibinin bulunması gerekir. Bu takibin dava açılırken bulunması önem arz etmeyip yargılama sırasında da icra takibinin yapılması yeterli bulunmaktadır. Somut olayda mahkemece davalı borçlu aleyhine davacı hazine tarafından yapılmış bir icra takibinin olmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak dairenin önceki bozma kararından sonra davacı tarafından dosyaya ibraz edilen 11.09.2008 ve 30.10.2008 tarihli yazılardan borçlu davalı hakkında değişik kurum ve kuruluşlara haciz bildirilerinde bulunduğu anlaşılmaktadır....