Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemiyle açılan eldeki davada, dava konusu yersiz ödemeye konu takibin yapıldığı tarihte davalının Çarşıbaşı ilçesinin bağlı olduğu Vakfıkebir’de ikamet ettiği, icra takibine yönelik olarak davalı borçlunun, hem icra müdürlüğünün yetkisine, hem de borca yönelik itirazda bulunduğu, İcra İflas Kanunu’nun 50....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, davacı aleyhine başlatılan icra takibi ilamsız icra takibi olup, davacı tarafından yapılan işlem itiraz mahiyetinde olduğundan, itirazın icra mahkemelerine değil, icra dairelerine yapılması gerektiğini, davacının davadaki talebini icra dairesine yöneltmesi gerekeceğini, davada hukuki yararın bulunmadığını belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ilama dayalı olarak başlatılan ilamsız icra takibinin iptali istemine ilişkindir. Alacaklının takip talebine eklediği belgenin para borcuna veya teminat verilmesine dair ilam olması halinde icra memurunun borçluya örnek 4- 5 nolu icra emri tebliğ etmesi yasal zorunluluktur....
Esas sayılı icra takibinin başlatılmış ise de; icra takibine haksız ve yersiz şekilde itiraz ederek takibi durduruduğu, faturaların tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olup; yapılacak inceleme iile anlaşılacağı, davalı tarafça yapılan haksız itirazı iptal ile icra takibinin devamına ve haksız itiraz nedeni ile takip konusu asıl alacağın %20'sinden az olmayacak şekilde icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP : Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış, davaya cevap vermediği gibi delil de bildirmemiştir. HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLER VE GEREKÇE; Dava, itirazın iptali davası olup; yasal süresi içinde açılmıştır. Bursa 20. İcra Müdürlüğünün 2017/......
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: K A R A R Dava, iş bedelinin tahsili için başlatılan icra takibinin davalının itirazı üzerine durması nedeniyle itirazın iptali, icra takibinin devamı ve icra inkâr tazminatı istemiyle açılmış, mahkemece itirazın iptaline icra takibinin devamına, icra inkâr tazminatı isteminin reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı yüklenici şirket icra takibinde faturalara dayanmış, fatura örneklerini icra takip talepnamesine eklenmiştir. Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmışsa da, bu inceleme iş bedelinin tespitine yönelik değildir. Bilirkişiler defterlere ve faturalara dayanarak raporlarını düzenlemişlerdir....
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.10.2004 tarih, 2010/19-410Esas, 2010/471 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere; itirazın iptali davasının görülebilmesi için, öncelikle, ortada takip hukuku kuralları çerçevesinde yasaya ve yöntemine uygun şekilde yapılmış, geçerli bir icra takibinin bulunması gerekir. Bir icra takibinde icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş ise, bu itiraz usulünce incelenip sonuçlandırılmadığı sürece, açıklanan nitelikte bir icra takibinin varlığından söz edilemez. Eş söyleyişle, ilgili icra müdürlüğünün yetkisiz olduğu yönünde itiraza uğramış olan bir icra takibi, bu itiraz yöntemince karara bağlanmadıkça, hukuken geçerli bir takip niteliğine kavuşamaz. Bu nedenle, itirazın iptali davasını gören mahkeme, öncelikle bu yönü inceleyip karara bağlamalıdır....
Davacı vekili son celse imzalı beyanında, davalarının itirazın iptali davası olduğunu bildirmiştir. Mahkemece davanın konusunu teşkil eden ... 11. İcra Müdürlüğü’ nün 1240 sayılı icra takibinin kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip niteliğinde olup, ... 6....
İcra Dairesinin ....... esas sayılı dosyasında da cari hesap alacağını talep ettiği, her iki takibinde miktar, alacak sebebi ve alacağın dayanağı belge kapsamında aynı olduğu, davacının İstanbul Anadolu ....... İcra Dairesine, borçlu tarafından yapılan yetki itirazını kabul ederek, dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesi yönünde talepte bulunduğu, fakat dosyanın talebe uygun olarak yetkili daireye gönderilmediği görülmüştür. Bu kapsamda; dava konusu icra takibinin mükerrer icra takibi olduğu zira ilk icra takibinden usulüne uygun şekilde vazgeçilmediği ve takibin hala ayakta olduğu, bu nedenle usulüne uygun yapılmış bir icra takibinden bahsedilemeyeceği dolayısıyla itirazın iptali davasının bir ön şartı olan geçerli bir icra takibinin mevcut olması şartının dosyada mevcut olmadığı anlaşıldığından davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir....
İcra Müdürlüğü ... sayılı dosyadaki itirazın iptali ile -fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydı ile- 20.094,21 TL asıl alacak ve fer'ileri üzerinden icra takibinin devamına, asıl alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere davalı borçlunun icra ve kötüniyet tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP :Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesi süresinde olmamakla birlikte; müvekkili şirket tarafından borca ve yetkiye itiraz edilmiş olup, Ankara Batı İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğundan Adana .......
Hukuk Dairesinin 16.10.2019 tarih ve 2019/2763 Esas, 2019/3958 Karar sayılı ilamı) İtirazın iptâli davasının görülebilmesi, geçerli bir icra takibinin varlığına bağlıdır. Ortada geçerli bir takip yoksa itirazın iptâli davasının görülebilmesi usulen mümkün değildir. İcra dairesinin yetkisine itiraz halinde bu itiraz usulünce incelenip sonuçlandırılmadığı sürece geçerli bir icra takibinin varlığından söz edilemez. O halde mahkemece icra dairesinin yetkisine de itiraz edildiği durumlarda öncelikle bu itiraz incelenerek sonuçlandırılmalıdır. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Taraflar arasındaki ilişki eser sözleşmesine dayanmakta olup, uyuşmazlık davacının eser sözleşmesi gereğince yaptığı iş bedelinden alacağının bulunup bulunmadığına ilişkindir. Genel kural icra takibinin davalının ikametgahı İcra Müdürlüğünde başlatılması ve davanın da o yer mahkemesinde açılmasıdır (İİK: md 50, HMK. md. 6)....
BK. 486. maddesi hükmü uyarınca; “Borcun adi kefilden istenebilmesi için, kefalet aktinden sonra, asıl borçlunun iflas etmesi veya hakkında icra takibi yapılıp, semeresiz kalması, yahut borçlu aleyhinde Türkiye'de takibat icrasının imkansız hale gelmesi” koşullarına bağlıdır. Dosya incelendiğinde, borçlu Kooperatif ve davalı kefil hakkında ... İcra Müdürlüğünün 2009/2122 esas sayılı icra dosyası ile kira alacağı için takip yapıldığı, ödeme emrinin asıl borçluya ve kefil olan davalıya tebliğ edildiği, davalının itirazı üzerine icra takibinin onun yönünden durdurulmasına karar verildiği, bunun üzerine alacaklı vekili tarafından, davalı aleyhine itirazın iptali ve takibin devamı için dava açıldığı anlaşılmaktadır. Davalının, kira sözleşmesinde adi kefil olduğunda bir uyuşmazlık yoktur....