İcra Müdürlüğünün ......
İcra Müdürlüğünün ......
Dava konusu icra takip dayanağı genel kredi sözleşmelerinin davacı banka ile dava dışı Apeks ... Ltd. Şti. arasında 07/03/2014 tarihinde 300.000,00 TL limit ile akdedildiği, davalının aynı limit ile sözleşmede müteselsil kefil olduğu, 29/05/2015 tarih ve 25.000,00 TL limitli sözleşmede ise davalının kefaletinin bulunmadığı, davalının 07/03/2014 tarihli genel kredi sözleşmesinde yer alan kefaletinin sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan TBK'nun 583 vd. maddelerinde yer alan şekil koşullarına uygun olduğu dosya içeriğiyle sabittir. Davacı yan genel kredi sözleşmesi kapsamında kullandırılan kredilerden kaynaklanan alacağının tahsili için başlatılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini iddia etmiş, davalı yan ise davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle yukarıda özetlendiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....
in hiç bir sözleşmede kefaletinin olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir. İlk Derece Mahkemesince, davacı banka ile imzalanan sözleşmelere istinaden davalı Kale Akü San. ve Tic....
İcra Müdürlüğünün ... E sayılı dosyası ile takip yapıldığını, davacının kefaletinin geçerli olmadığını belirterek yapılan takipler sebebiyle borçlu olmadıklarının tespitinin talep edildiği, taraflar arasında yapılan kredi sözleşmesi kapsamına göre, davacının kefaletinin 818 sayılı BK hükümlerine göre geçerli olduğu ve davacının şirket ortaklığından ayrılmasının ve kefaletten vazgeçtiğine ilişkin bankaya yapmış olduğu bildirimin kefalet sorumluluğunu ortadan kaldırmadığı, İzmir .... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyasında yapılan takipten, banka alacağının toplam 10.782,83-TL olduğu, bu dosyadan yapılan fazla takibin 71,50-TL olduğu, İzmir .... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyasından yapılan takipte banka alacağının 2.546,96-TL olduğu, bu dosyadan yapılan fazla takibin ...,35-TL olduğu, fazladan yapılan toplam takip miktarı yönünden davacının borçlu olmadığı anlaşıldığından; Davanın kısmen kabulü ile davacının dava dilekçesinde belirtilen; İzmir .... İcra Müdürlüğünün ......
İcra Müdürlüğü’nün 2014/4871 esas sayılı dosyasından dava dışı borçlunun kullandığı tüm kredilerden dolayı icra takibine geçmiş, bu kredilerden dolayı davacının taşınmazı satılarak paraya çevrilmiş, 70.000.- TL limit ipoteği ve ferileri mahsup edildikten sonra bakiye 58.655,40.-TL’nin, davacının müteselsil kefil olarak imzasının bulunduğu 03.02.2012 tarihli genel kredi sözleşmesi ve bunun yanında dava dışı asıl borçlunun kullandığı kredi borçlarından dolayı takibe geçilen icra dosyasına aktarıldığı anlaşılmıştır. Davacı ilamsız icra takibine konu yapılan takip borçlarından yalnızca müteselsil kefil olarak imzasının bulunduğu 03.02.2012 tarihli genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borçtan ve kendi temerrüdünden sorumludur....
Esas sayılı dosyası ile söz konusu çekin icra takibine konu edildiği; davacının borçlu şirketi temsil ve ilzama yetkili olduğu; davacının haciz esnasında borçlu şirkette hazır bunularak icra kefili olmak istemesi üzerine kendisine icra kefaletinin tüm sonuçları icra memurunca anlatılmak ve tutanağa geçirilmek suretiyle icraya kefili olduğu; davacının icra kefaletinin geçersizliğine ilişkin iddiaları da hukuki olmadığı; davacı tarafından daha evvel Bakırköy .... İcra Hukuk Mahkemesi ... E. Sayılı dosyası ile yapılan şikayetin reddedildiği; arz olunan ve resen nazara alınacak nedenlerle hukuki mesnetten yoksun haksız davanın reddine karar verilmesi talep olunur. DELİLLER VE GEREKÇE: Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re'sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır....
ile davalı banka arasında düzenlenen kredi kartı sözleşmesinde kefil sıfatıyla imzasının bulunduğunu, sözleşmede kefalet limitinin olmadığını, kefilliğinin geçersiz olduğunu, ... tarafından kart borcu ödemediğinden banka tarafından sözlü yapılan ihtar nedeniyle icra tehdidi altında olduğunu ileri sürerek kredi kartı üyelik sözleşmesinden dolayı borçlu olmadığının tespitini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir. Davacı , davalı banka ile dava dışı borçlu arasında düzenlenen 10.9.1998 kredi kartı sözleşmesini kefil olarak imzaladığını, ancak sözleşmede limit belirtilmediğinden kefaletinin geçersiz olduğunun tespiti istemi ile bu davayı açmıştır. Gerçektende 10.9.1998 tarihli sözleşmeyi davacı kefil olarak imzalamıştır....
İcra Müdürlüğünün 2010/16550 E. sayılı dosyasında yapılan icra takibine davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek davalının itirazının iptali ile takibin devamına ve davalı aleyhine % 40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. ...1....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalılar arasında genel kredi sözleşmesinin imzalandığını, borcun ödenmemesi üzerine icra takibi yapıldığını, davalı ...'nün icra dairesinin yetkisine, davalı ...'in ise icra dairesinin yetkisi ile birlikte borca itiraz ettiğini, sözleşmeye göre icra dairesinin yetkili olduğunu, banka tarafından ödeme nedeniyle davalı ...'in kefilliğinin sona erdiği ve ibra edildiğine dair bir yazının verilmediğini, ayrıca 22/01/2009 tarihinde davalı ...'in borçlu firma lehine ipotek verdiğini belirterek davalıların yetki itirazlarının iptaline, davalı ...'un alacağa yönelik itirazının fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere 50.000 TL lik kısmının iptali ve takibin devamına ve % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir....