Arabuluculuk son tutanağı, Genel Kredi Sözleşmeleri örneği, ihtarname örneği, Ankara ...İcra Müdürlüğünün ... sayılı takip dosyası, bilirkişi raporları ve diğer bilgi belgeler dosyada mevcuttur. Ankara ...İcra Müdürlüğü'nün ... E, sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı ... Bankası A.Ş. tarafından, borçlular ... Medikal Sanayi Limited Şirketi, ... Laboratuvar San....
Arabuluculuk son tutanağı, Genel Kredi Sözleşmeleri örneği, ihtarname örneği, Ankara ...İcra Müdürlüğünün ... sayılı takip dosyası, bilirkişi raporları ve diğer bilgi belgeler dosyada mevcuttur. Ankara ...İcra Müdürlüğü'nün ... E, sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı ... Bankası A.Ş. tarafından, borçlular ... Medikal Sanayi Limited Şirketi, ... Laboratuvar San....
Arabuluculuk son tutanağı, Genel Kredi Sözleşmeleri örneği, ihtarname örneği, Ankara ...İcra Müdürlüğünün ... sayılı takip dosyası, bilirkişi raporları ve diğer bilgi belgeler dosyada mevcuttur. Ankara ...İcra Müdürlüğü'nün ... E, sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı ... Bankası A.Ş. tarafından, borçlular ... Medikal Sanayi Limited Şirketi, ... Laboratuvar San....
İcra Müdürlüğü'nün 2019/9687 Esas sayılı dosya üzerinden takibe geçildiğini, icra dosya alacağına ve fer'ilerine süresi içerisinde itiraz edildiğini, davalının ihtiyati haciz kararı sonrasında müvekkilinin araçlarına yakalama haczi uygulaması ve banka hesaplarını bloke etmesi nedeniyle müvekkilinin icra tehdidi altında olması sebebiyle mecburen borcun ödendiğini belirterek icra takibi baskısı ile dosya borcunu ödeyen müvekkilinin ödemiş olduğu kısmın istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İcra Müdürülüğü'nün 2019/9687 esas sayılı icra takip dosyasında icra tehdidi altında yatırmış olduğu 445.000,00 TL'nin davacıya iadesine yönelik ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygundur. Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın kabulü yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Sözleşmesine davalının müşterek ve müteselsil kefil olduğunu, kredi alacağının tahsili için başlatılan takibin davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptalini ve %20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava konusu kredi sözleşmesinde müvekkilinin kefaletine ilişkin imzasının bulunmadığını davalının kefaletinin bulunduğu kredi sözleşmesine istinaden kullandırılan kredinin asıl borçlu şirket tarafından ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir....
Mahkemece, sözleşmede kefalet limitinin bulunup bulunmadığı, bu bağlamda davalının kefaletinin geçerli olup olmadığı değerlendirilerek, kefalet sözleşmesinin geçerli olduğunun belirlenmesi halinde ise dava dışı Neslihan hakkında yapılan icra takibine ve aleyhinde açılan davaya ilişkin icra ve dava dosyaları da dosya içine alınıp davalının sorumluluğunun tayin ve tesbiti cihetine gidilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle; temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bent uyarınca davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 218.25 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 27.3.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
GEREKÇE: Dava, icra takibinden dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.Davacı, davalı banka ile asıl borçlu şirket arasında imzalanan 20/11/2015 tarihli kredi sözleşmesinde kefil olduğunu, bu sözleşmeden kaynaklı borcun bulunmadığını, davalı bankanın davacının kefaletinin bulunmadığı 08/11/2016 tarihli kredi sözleşmesine dayalı olarak ihtiyati haciz kararı alarak icra takibine giriştiğini belirterek icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespitini istemiş, davalı banka ise davacı kefilinin sorumluluğunun devam ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda, davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Somut olayda, davalı banka ile asıl borçlu ......
nın kredi sözleşmesinin müşterek ve müteselsil kefili olduğunu, borç ödenmediği için girişilen icra takibine davalı tarafından haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, tüketici mahkemesinin görevli olduğunu, müvekkilinin dava konusu kredi kartı borcu için kefaletinin bulunmadığını, asıl borçlunun daha önce kullandığı, başka bir kredi için kefil olduğunu, ancak burada ne miktar, ne tarih, ne hangi kredi için kefalet alındığının yazılmadığını savunarak davanın reddi ile %20 oranında kötüniyet tazminatının davacıdan tahsilini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller, benimsenen bilirkişi raporuna göre davanın kabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....
Şti. arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, davalıların sözleşme nedeniyle müşterek borçlu müteselsil kefil olarak sorumlu olduklarını,kredi borçlarının ödenmemesi nedeniyle kredi hesabının kat edilerek borcun ödenmesi için dava dışı borçluya ihtarname gönderildiğini, alacağın tahsili için başlatılan takibe itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptalini ve icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin kefaletinin küçük işletme kredisi için olduğunu, kredi borcunun ödendiğini, müvekkilinin kefaletinin sona erdiğini, sonradan borçluya kullandırılan kredilerden sorumlu tutulamayacağını savunarak, davanın reddini ve kötü niyet tazminatının tahsilini istemiştir....