Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk derece mahkemesi tarafından ''...davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine başlatılan genel haciz yolu ile icra takibinde alacaklı vekilinin 03/02/2020 tarihli talebinde İİK nın 43. maddesi uyarınca takip yolunun iflas yolu olarak değiştirilmesini talep ettiği, iflas yoluyla takibe ilişkin ödeme emrinin 04/02/2020 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 10/02/2020 tarihli dilekçesi ile borca itiraz ettiği ve ayrıca mahkememizin 2020/122 esas sayılı dosyası üzerinden ödeme emrine karşı şikayette bulunduğu, alacaklı vekilinin 17/02/2020 tarihli talebinde doğru ihtarı içerir ödeme emrinin gönderilmesini talep ettiği, icra müdürlüğünce şikayete konu 17/02/2020 tarihli karar ile talebin kabulüne karar verildiği görülmüştür.Her ne kadar davacı borçlu vekili tarafından icra müdürlüğünün 17/02/2020 tarihli kararının ve 17/02/2020 tarihli ödeme emrinin iptali talep edilmiş ise de icra müdürlüğünce bir önceki ödeme emrinde takip şekline uygun yasal ihtarın doğru yazılmadığının...

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/10/2019 NUMARASI : 2019/629 ESAS- 2019/822 KARAR DAVA KONUSU : İCRA EMRİNİN İPTALİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili 26/07/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; dayanak ilamda müvekkilini borçlu olarak gösterilmediği halde kendilerine icra emrinin gönderildiğini, bunun kamu düzenine aykırı olduğunu belirterek müvekkili hakkındaki icra emrinin ve takibin iptalini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece konusuz kalan dava yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı süresinde verdiği istinaf dilekçesinde ; davanın haksız olduğunu müvekkili kurum aleyhine kara verilemeyeceğini mahkeme masrafından da sorumlu olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Borçlu vekili 04.09.2014 tarihli icra emrinde, "borcu hemen öderseniz" başlıklı bölümde icra vekalet ücreti ve icra tahsil harcının nispi hesaplandığını, 2942 SK'na göre maktu hesaplanması gerektiğini, icra emrinde gösterilmesi icra emrinin bu haliyle kesinleşmesine neden olacağından bu kısmın iptali ile 04.09.2014 tarihli icra emrindeki ilama aykırı hesaplanan alacağa ve işlemiş faize itirazlarını açıklayarak icra emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

    in aleyhindeki İstanbul İcra Dairesindeki icra takibine yönelik borca ve yetkiye itirazı üzerine alacaklı tarafından yetki itirazı kabul edilerek yetkili olduğu bildirilen Tuzla İcra Dairesince ödeme emri çıkarılmış ancak bu ödeme emrinin davalılardan Yılmaz Olgan'a tebliğ edildiği, davalı ...'e ödeme emrinin tebliğ edilmemiş olduğu görülmüştür. Bu durumda, davalı ... yönünden itirazın iptali davası koşullarının somut olay bakımından gerçekleşmediği gözetilmeden işin esası hakkında hüküm kurulması doğru olmadığından hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı ... yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 14.9.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Tüketici Mahkemesinin 2018/454 Esas, 2020/135 Karar sayılı 16/06/2020 tarihli kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, alacaklı tarafından bu karar takip dosyasına sunularak bu ilama göre düzenlenen icra emrinin taraflarına 01/09/2020 tarihinde tebliğ edildiğini, ancak tebliğ edilen icra emrinin menfi tespit davasında verilen ilama uygun düzenlenmediğini, müvekkilinden talep edilen alacakların fahiş olduğunu beyanla, davanın kabulü ile ödeme emrinin ve 01/09/2020 tarihinde tebliğ edilen icra emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir....

      Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava dilekçesini aynen tekrar ederek ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, icra dosyasında Iban numarası bulunan icra emri ile müvekkiline gönderilen icra emri arasında fark bulunduğunu, yine her iki icra emrinin farklı personel tarafından imzalandığını, ayrıca icra emrinin müvekkilinin 15 yaşından küçük oğluna tebliğ edildiğini, icra emri ile birlikte kredi sözleşmeleri, geri ödeme planları ve sair banka kayıtlarının gönderilmediğini, tüm bu nedenlerle icra emri ve takibin usulsüz olduğunu, ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak şikayetin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 16, 148 vd. maddeleri uyarınca açılmış ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takibin ve icra emrinin iptali istemine yönelik şikayettir....

      Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacı hakkında uygulanan idari para cezasının tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığı ve 6183 sk uyarınca düzenlenen 2.752 TL tutarlı ödeme emrinin davacıya 03/09/2014 günü tebliğ edildiği ve eldeki davanın 09/09/2014 günü açıldığı anlaşılmaktadır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 sayılı Kanunun 58. maddesinde, Kurum alacakları yönünden tebliğ edilen ödeme emrine karşı iş mahkemelerinde dava açma hakkı 7 günlük hak düşürücü ile sınırlandırılmıştır. Somut olayda davacı, 6183 sayılı Yasa uyarınca aleyhine yapılan icra takibinin ve devamındaki ödeme emrinin iptali ile, ödeme emrinde belirtilen miktarda borcu olmadığının tespitini talep etmiştir. Hal böyle olunca, davacının süreye bağlı bu davayı açmakta hukuki yararı olduğu ortadadır....

        İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/09/2021 NUMARASI : 2020/427 ESAS 2021/345 KARAR DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline Kayseri Genel İcra Müdürlüğü'nün 2020/262337 Esas sayılı dosyasından gönderilen ödeme emrini 30/12/2020 tarihinde tebliğ aldığını, alacaklının takip talebi üzerine borçluya gönderilecek örnek 10 ödeme emrinin takip talebindeki kayıtları içermesi gerektiğini, taraflarına tebliğ olan ödeme emri ile takip dayanağı senet ve takip talebinin uyuşmadığını belirterek takibin durdurulmasına, ödeme emrinin iptaline, alacaklının alacağın yüzde 20'sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine...

        Şti. hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığı, takibin kesinleşmesi üzerine yapılan haciz sırasında borçlu şirket lehine ... 24/09/2014 tarihinde dosya borcuna ferileriyle birlikte icra kefili olduktan sonra icra mahkemesine yaptığı başvuruda kefalet taahhüdünün usul ve yasaya uygun olmadığını belirterek icra emrinin iptalini talep ettiği anlaşılmıştır. İcra kefaletinin geçersizliği nedeniyle iptali istemi, yargılamayı gerektirmesi nedeniyle genel mahkemede ileri sürülebilecek bir husus olup, şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurularak iptali talep edilemez. Ancak, İİK'nun 38. maddesi uyarınca icra dairesindeki kefaletler, müteselsil kefalet niteliğinde olup, ilamların icrası hakkındaki hükümlere tâbidir. Buna göre ilamlı icra takibine konu edilebilmesi, bir diğer ifade ile icra kefiline icra emri tebliğ edilebilmesi için icra kefaletinin yasada öngörülen şekil şartlarına uygun olarak yapılmış olması gerekir....

          İcra Mahkemesi 2019/207 Esas sayılı dosyasıyla takibe, kefalete, ipotek veren sıfatına ve ipotek işlemine ve icra emrine itiraz ettiklerini, vekil edeni yönünden takibin, kefaletin, ipotek işleminin ve icra emrinin iptaline karar verilmesini talep ettiklerini, İzmir 7. İcra Mahkemesi 2019/207 Esas sayılı dosyasında davanın kabulüne karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, dolayısıyla davalı alacaklı tarafça yine aynı dosyada konusu aynı olan icra emrinin gönderilmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, icra emrinin ve takibin vekil edeni yönünden bu nedenle de iptali gerektiğini belirterek, takibin icra emrinin ve kefaletin, ipotek işleminin ve ipotek veren sıfatının vekil edeni yönünden kaldırılmasına ve iptaline karar verilmesini talep etmiştir. CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, gönderilen icra emrinde usule aykırılık bulunmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI : İzmir 4....

          UYAP Entegrasyonu