İcra Müdürlüğü’nün 2020/977 Esas sayılı icra takibinin ve ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Bursa 6. İcra Müdürlüğü'nün 2020/977 Esas sayılı dosyasına konu takip talebindeki alacaklının Asya Katılım Bankası A.Ş. olduğu ancak icra müdürlüğünce çıkarılan ödeme emrinde alacaklının T3 A.Ş. olarak gösterildiği, davacı borçlunun da iş bu davayı ödeme emrinde alacaklı olarak görünen T3 A.Ş'ye husumet yönelterek açtığı görülmektedir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 124/4 maddesinde "Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir. Bu durumda hâkim, davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen kişi lehine yargılama giderlerine hükmeder." hükmünü amirdir....
Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin 10.07.2017 tarihli 2014/385 Esas 2017/335 Karar sayılı tasarrufun iptali ilamına dayalı olarak ... 13. İcra Dairesi 2014/8406 Esas sayılı dosyasında borçlu ..., ......
Davacı taraf dava dilekçesinde, icra takibinin ve icra emrinin iptalini talep etmiş, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucu, davanın kısmen kabulü ile, ödeme emri iptal talebinin reddine, icra emrinin düzeltilmesine dair karar verilmiştir. Davacı taraf istinaf başvurusunda, "kıdem tazminatına yönelik bir itirazlarının bulunmadığını, bu yönden ret kararı verildiğini, takip sonrası faizin düzeltilmesi için icra emri ve takibin iptali gerektiğini, davanın tam kabulünün gerektiğini, ayrıca kabule göre yargılama gideri ve vekalet ücretinin aleyhlerine hükmedilemeyeceğini" ileri sürmüştür. Ancak, dava dilekçesinde, işletilen faize itiraz talebi ile birlikte, brüt ücretler üzerinden takip başlatıldığı da ileri sürülerek açıkça, takibin ve icra emrinin iptal edilmesi talebinin de mevcut olduğu görülmektedir. Bu durum karşısında mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur....
Tüketici Mahkemesinin 2018/454 Esas, 2020/135 Karar sayılı 16/06/2020 tarihli kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, alacaklı tarafından bu karar takip dosyasına sunularak bu ilama göre düzenlenen icra emrinin taraflarına 01/09/2020 tarihinde tebliğ edildiğini, ancak tebliğ edilen icra emrinin menfi tespit davasında verilen ilama uygun düzenlenmediğini, müvekkilinden talep edilen alacakların fahiş olduğunu beyanla, davanın kabulü ile ödeme emrinin ve 01/09/2020 tarihinde tebliğ edilen icra emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir....
İlk derece mahkemesi tarafından ''...davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine başlatılan genel haciz yolu ile icra takibinde alacaklı vekilinin 03/02/2020 tarihli talebinde İİK nın 43. maddesi uyarınca takip yolunun iflas yolu olarak değiştirilmesini talep ettiği, iflas yoluyla takibe ilişkin ödeme emrinin 04/02/2020 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 10/02/2020 tarihli dilekçesi ile borca itiraz ettiği ve ayrıca mahkememizin 2020/122 esas sayılı dosyası üzerinden ödeme emrine karşı şikayette bulunduğu, alacaklı vekilinin 17/02/2020 tarihli talebinde doğru ihtarı içerir ödeme emrinin gönderilmesini talep ettiği, icra müdürlüğünce şikayete konu 17/02/2020 tarihli karar ile talebin kabulüne karar verildiği görülmüştür.Her ne kadar davacı borçlu vekili tarafından icra müdürlüğünün 17/02/2020 tarihli kararının ve 17/02/2020 tarihli ödeme emrinin iptali talep edilmiş ise de icra müdürlüğünce bir önceki ödeme emrinde takip şekline uygun yasal ihtarın doğru yazılmadığının...
Mahkemece, ilamda şikayetçi borçlunun sorumlu olduğu miktarlar açıkça belirtildiği halde, tümünün talebinin ilama aykırı olduğu gerekçesiyle, icra emrinin iptaline karar verilmiş, alacaklı vekilince hüküm temyiz edilmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 26. maddesinde; hâkimin, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğu; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği ancak duruma göre talep sonucundan daha azına karar verebileceği, İİK'nun 17. maddesinde ise şikayetin icra mahkemesince kabulü halinde, şikayet olunan muamelenin bozulacağı yahut düzeltileceği belirtilmiştir. Bu durumda, Mahkemece, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ve usul ekonomisi gözetilerek ilama aykırı olarak borçlu yönünden düzenlenen icra emrinin, ilamda belirtilen şekilde ve miktarlar üzerinden düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, icra emrinin tümden iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İcra Emrine İtiraz Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Borçlu vekili, takip dayanağı ilamda avukatlık ücreti ve yargılama gideri dışında likit bir miktar olmadığından, icra emrinin iptalini talep ettiği, Mahkemece, yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden takip başlatılması gerekirken ilama aykırı olarak diğer alacak adı altında talebinin olduğu gerekçesiyle şikayetin kabulü ile icra emrinin iptaline karar verilmiş olup hüküm alacaklı vekilince temyiz edilmiştir. İİK’nun 17. maddesinin 1. fıkrasında, ‘‘ Şikayet icra mahkemesince, kabul edilirse şikayet olunan muamele ya bozulur, yahut düzeltilir.’’ hükmü düzenlenmiştir. İcra takibinin dayanağı olan .......
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/10/2019 NUMARASI : 2019/629 ESAS- 2019/822 KARAR DAVA KONUSU : İCRA EMRİNİN İPTALİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili 26/07/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; dayanak ilamda müvekkilini borçlu olarak gösterilmediği halde kendilerine icra emrinin gönderildiğini, bunun kamu düzenine aykırı olduğunu belirterek müvekkili hakkındaki icra emrinin ve takibin iptalini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece konusuz kalan dava yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı süresinde verdiği istinaf dilekçesinde ; davanın haksız olduğunu müvekkili kurum aleyhine kara verilemeyeceğini mahkeme masrafından da sorumlu olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Borçlu vekili 04.09.2014 tarihli icra emrinde, "borcu hemen öderseniz" başlıklı bölümde icra vekalet ücreti ve icra tahsil harcının nispi hesaplandığını, 2942 SK'na göre maktu hesaplanması gerektiğini, icra emrinde gösterilmesi icra emrinin bu haliyle kesinleşmesine neden olacağından bu kısmın iptali ile 04.09.2014 tarihli icra emrindeki ilama aykırı hesaplanan alacağa ve işlemiş faize itirazlarını açıklayarak icra emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
in aleyhindeki İstanbul İcra Dairesindeki icra takibine yönelik borca ve yetkiye itirazı üzerine alacaklı tarafından yetki itirazı kabul edilerek yetkili olduğu bildirilen Tuzla İcra Dairesince ödeme emri çıkarılmış ancak bu ödeme emrinin davalılardan Yılmaz Olgan'a tebliğ edildiği, davalı ...'e ödeme emrinin tebliğ edilmemiş olduğu görülmüştür. Bu durumda, davalı ... yönünden itirazın iptali davası koşullarının somut olay bakımından gerçekleşmediği gözetilmeden işin esası hakkında hüküm kurulması doğru olmadığından hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı ... yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 14.9.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....