Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nın kefaletinin kanuni şartları ihtiva etmemiş olması sebebiyle hükümsüz olduğu gerekçesi ile ... yönünden icra kefilliği ve kefaletin iptaline, sair itirazlarının husumet yokluğundan reddine karar verildiği görülmektedir.İİK.’nun 38. maddesi gereğince icra dairesindeki kefaletler ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabi olup; icra kefaletinin geçersizliği nedeniyle iptali istemi yargılamayı gerektirdiğinden, genel mahkemede ileri sürülebilecek bir husus olup, şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurularak iptali talep edilemez.Ancak, İİK.'nun 38. maddesi uyarınca ilam hükmünde olan icra kefalet işleminin, ilamlı icra takibine konu edilebilmesi, bir diğer ifade ile icra kefiline icra emri tebliğ edilebilmesi için icra kefaletinin yasada öngörülen şekil şartlarına uygun olarak yapılmış olması gerekir....

    Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; İcra mahkemesinin şikayete konu hususa ilişkin almış olduğu 27/04/2016 tarihli ek bilirkişi raporunda toplam alacağın icra takip tarihi itibariyle borçlu sigorta şirketi yönünden 32.773.63 TL olduğu tespit edilmiş olup mahkemece rapor doğrultusunda karar verilmiş olmakla, şikayet dilekçesinde borçlunun icra emrinin 51.728.14 TL lik kısmının iptali ile toplam borcun 40.429.44 TL olduğu ve takibe bu miktar üzerinden devamına ilişkin talepte bulunulduğu, bilahere sigorta şirketinin 08/05/2016 tarihli ıslah dilekçesi ile icra emrinin 59.383.95 TL lik kısmının iptalini talep ettiği görülmüştür. Bilindiği üzere icra mahkemesince verilen kararlar kanuni istisnalar dışında kesin hüküm teşkil etmemektedir....

      DEĞERLENDİRME : Dava, İİK'nın 58. maddesi uyarınca ödeme emrinin iptali şikayetine ilişkindir. Fethiye İcra Müdürlüğü'nün 2021/2895 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklı davalı tarafından borçlu davacı aleyhine başlatılan ilamsız icra takibi olduğu, ödeme emrinin davacı borçluya 13/04/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davacı borçlu vekili tarafından 20/04/2021 tarihinde takibe itiraz edildiği, müdürlükçe 21/04/2021 tarihinde takibin durdurulduğu, şikayetin yasal sürede olduğu anlaşılmıştır. Borçlunun yapılan ilamsız icra takibi sebebiyle yasal süre içerisinde icra dairesinde borca itiraz etmiş olması, icra mahkemesinden şikayet yoluyla ödeme emrinin iptalini istemesine engel teşkil etmez. Zira şikayetin kabulüne karar verilmesi halinde, hakkında yeniden ödeme emri tebliği gerekeceğinden borçlunun şikayette bulunmasında hukuki yararı vardır....

      29/07/2013 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından 30/07/2013 tarihinde borca ve ferilerine itiraz edildiği, itirazın süresinde olduğu gerekçesiyle icra takip dosyasında icra takibinin durdurulmasına karar verildiği, alacaklı tarafından itirazın iptali davası açıldığı, .......

        İcra Müdürlüğü'nün 2019/9764 esas sayılı icra takibine itirazın kısmen iptaline, icra takibinin 133.355,54- TL asıl alacak tutarı üzerinden talepnamedeki koşullarla birlikte devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine şeklinde karar verildiğini, ilgili ilama aykırı şekilde düzenlenmiş ödeme emrinin 22/02/2021 tarihinde kendilerine tebliğ edildiğini, davacının alacaklı tarafa herhangi bir borcu olduğunu kabul anlamına gelmemekle birlikte, alacak miktarı olarak talep edilen 134.223,57- TL'ye külliyen itiraz ettiklerini ve ödeme emrinin hukuka aykırı olduğunu belirterek; mahkeme kararına aykırı olarak belirlenen asıl alacağa işletilen faize, borca, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini ödeme emri ve takibin iptaline, takibin durdurulmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava etmiştir....

        Borçlu Kurum vekili İcra Mahkemesi'ne başvurarak, 2577 sayılı Kanun'un 28/2. maddesi ile idareye tanınan yasal süre dolmadan takibe başlanması nedeniyle takibin iptali talebinde bulunmuştur. Mahkemece, 2577 sayılı kanunun 28. maddesi ile İdareye tanınan 30 günlük yasal süre dolmadan takip başlatıldığından şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmiştir. Hüküm, alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Yukarıda yazılı yasal düzenleme uyarınca icra dairesinin kanuna aykırı işlemi için öğrenme tarihinden itibaren yedi gün içinde, şikayet başvurusunda bulunulması halinde, Mahkemece işin esası incelenerek sonuçlandırılır. Aksi halde şikayetin süreden reddine karar verilmesi gerekir....

          -K A R A R- Şikayetçi vekili, sıra cetveline konu şikayet dışı borçlunun taşınmazına alacaklı oldukları icra takip dosyası kapsamında 19.09.2008 tarihinde haciz konulduğunu, şikayet olunan İş Bankası alacağı için de taşınmaz üzerine 07.07.2008 tarihinde ihtiyati haciz konulduğunu, ödeme emrinin borçluya 30.10.2008 tarihinde tebliğ edilmiş olması nedeniyle ihtiyati haczin 07.11.2008 tarihinde kesin hacze dönüştüğünü, diğer şikayet olunan SGK’nun haciz tarihinin 20.02.2009 olmasına rağmen sıra cetvelinde satış parasının üç alacak için garameten paylaştırıldığını, ilk kesin haczin kendi hacizleri olması nedeniyle bütün satış parasının kendilerine ödenmesi gerektiğinden sıra cetvelinin hatalı olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

            H.D'nin 2018/3680- 2018/8079 E.K sayılı içtihatı) Buna göre; işin yapılması için icra emrinin ''B'' bölümünde; borçluya süre verilmediği açık olduğundan, mahkemece icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekir ki ilk derece mahkemesi kararı da bu cihettedir. Her ne kadar davalılar istinaf dilekçesinde, davacının 2 ayrı şikayet konusu bulunduğunu, ikinci şikayet konusu olan ilama aykırılık şikayeti ile ilgili ret kararı verilmesi gerektiğini ileri sürmüş ise de; dava dilekçesinde, davacının tek şikayet konusu mevcut olup, buna istinaden talep sonucu da icra emrinin iptalinden ibaret olduğundan şikayetin kabulüne karar verilmesi yerindedir. Ayrıca, ret hükmü verilmesini gerektirir bir durum mevcut değildir....

            İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/208 Esas sayılı dosyasıyla yaptığı icra emrinin iptaline yönelik şikayetin reddedildiğini, bu kararın istinaf edildiğini, İİK'nın 363/4 maddesi gereğince ihale yapılmasının usulsüz olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, ... 6. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/208 Esas 2022/133 Karar sayılı icra emrinin iptali talebinin reddine ilişkin ilamının asıl borçlu tarafından istinaf edildiği anlaşıldığından İİK'nın 363/4 maddesi gereğince ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken zarar koşulunun oluşmadığından bahisle hukuki yarar yokluğundan şikayetin reddine karar verilmesi isabetsiz bulunarak şikayetçilerin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK'nın 353-1-b-2. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....

              İcra kefaletinin geçersizliği nedeniyle iptali istemi, yargılamayı gerektirmesi nedeniyle genel mahkemede ileri sürülebilecek bir husus olup, şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurularak icra kefaletinin iptali talep edilemez. Ancak, İİK'nun 38.maddesi uyarınca icra dairesindeki kefaletler, müteselsil kefalet niteliğinde olup, ilamların icrası hakkındaki hükümlere tâbidir. İcra kefaletinin, Türk Borçlar Kanunu'na göre geçerli olmadığı iddiasıyla icra emri gönderilemeyeceğine ilişkin şikayet, takip konusu belgenin ilam hükmünde belge olmadığına yönelik olup, İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca süresiz şikayete tabidir. Buna göre, ilamlı icra takibine konu edilebilmesi, bir diğer ifade ile icra kefiline icra emri tebliğ edilebilmesi için, icra kefaletinin, yasada öngörülen şekil şartlarına uygun olarak yapılmış olması gerekir....

                UYAP Entegrasyonu