Borçlu, icraya itiraz ederek icra takibini durdursa dahi, icra mahkemesinden takibin ve ödeme emrinin iptalini İİK'nun 58 ve 61. maddelerine dayalı olarak talep etmesinde hukuki yararı vardır. Mahkemece borçlunun, şikayet dilekçesinde yazılı şikayet nedenlerinin incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, icra dosyasına yapılan itiraz nedeniyle borçlunun şikayet başvurusunda hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle istemin yazılı şekilde reddi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Öte yandan, İİK'nun 149/a maddesi göndermesiyle ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde de uygulanması gereken aynı Kanun'un 33. maddesine göre icra emrine karşı itirazların 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu durumda, iddianın yukarıda özetlenen içeriğine göre başvurunun 7 günlük itiraz ve şikayet süresine tâbi bulunduğu açık olup, bu süre ise icra emrinin tebliğ edildiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Somut olayda, şikayet edene hesap kat ihtarı tebligatı yapılmış olmakla, her ne kadar tebligat usulsüz ise de borçlu tarafından en geç icra emri tebliğ tarihinde bu husustan haberdar olunduğu nazara alındığında şikayetin süresinde olmadığı görülmüştür....'' şeklindedir....
İcra Dairesi'nin 2010/936 esas sayılı dosyası ile birlikte, 1. sırada olduğuna karar verilmesini, bu yönde hüküm kurulmayacaksa, müvekkilinin dosyasının ilamlı icra takibi olması ve takibe konu ilamın dava tarihinin, ... İcra Müdürlüğü'nün 2010/4743 Esas dosyasının haciz ve takip tarihinden önce olması nedeniyle paranın garameten paylaştırılmasına karar verilmesini talep ve şikayet etmiştir. Asıl dosyada şikayet olunan ... vekili ile ... şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece asıl dosyada şikayetin kabulüne dair verilen karar, şikayet olunan...vekilinin temyizi üzerine Dairemiz'in 01.07.2013 tarih ve 3949 E, 4536 K sayılı ilamıyla, iptali istenen sıra cetveline ilişkin diğer bir iptal talebinin ......
ŞİKAYET Şikayetçi borçlu şikayet dilekçesinde; takibe konu edilen kararın kendilerini bağlamadığını, ilamın konusunun mülkiye hakkına dayandığını ancak kendilerinin malik olmadığını, malik olmadıkları bir taşınmazda eski hale getirme kararını yerine getirmelerinin mümkün olmadığını, kiracı oldukları dükkanda imalatların taraflarınca yaptırılmadığını, dükkanın yeni malikine karşı dava açılması gerektiğini belirterek takibin iptaline karar verilmesini, bu talepleri yerinde görülmese dahi icra emrinde belirtilen şirketin adı ve vergi numarasının farklı olduğunu, kendileriyle ilgisi olmadığını bu haliyle de icra emrinin iptali gerektiğini belirtmiştir. II. CEVAP Şikayet edilen alacaklı cevap dilekçesinde; borçlunun iddialarının yeni bir yargılama konusu olduğunu, kesinleşmiş bir ilam hakkında tekrar yargılama yapılamayacağını, şirketin vergi numarasının yanlış yazılma durumu var ise bunun maddi hatadan kaynaklandığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....
İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 04/05/2015 NUMARASI : 2015/332-2015/316 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu hakkında bonoya dayalı olarak yapılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe karşı borçluların icra mahkemesine yaptığı başvurularında, yabancı para alacağının Türk Parası karşılığının veya harca esas değerinin yazılmadığından ödeme emrinin iptalini talep ettiği, mahkemece istemin yazılı gerekçe ile reddedildiği hükmü borçlu vekilinin temyiz ettiği görülmektedir. Ödeme emrinin iptalinden sonra yeniden çıkarılan ödeme emri borçlya yeni bir şikayet hakkı verir....
YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, ödeme emrinin tebliğinden sonra, borçlunun mernis adresine 103 davetiyesi ve kıymet takdir raporunun tebliğ edildiğini, borçlu avukatının 11/02/2021 tarihinde icra dosyasına vekaletname sunduğunu, davacının çok önceden takipten haberdar olduğunu, ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edildiğini, ödeme emri ve takip talebi arasında alacak miktarı yönünden bir farklılık olmadığını, takip talebinde herhangi bir dayanak belge gösterilmediğini, takip talebi esas olduğundan ve takip talebinde herhangi bir belgeye dayanılmadığı için ödeme emrinde dayanak belge yok diyerek ödeme emrinin iptalini istemenin yerinde olmadığını, şikayet süresinin geçtiğini belirterek, şikayetin reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, şikayetin kabulüne, Akhisar İcra Müdürlüğü tarafından düzenlenen 2020/2896 Esas sayılı dosyasındaki ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir....
Davalı borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; huzurdaki şikayetin ödeme emrinin borçluya usulüne uygun tebliğ edildiği iddiasına ilişkin şikayet yoluyla takibin devamına karar verilmesi istemine ilişkin olduğunu, şikayetçi kurumun 07.08.2015 tarihli icra takibine vaki itiraz nedeniyle takibin durdurulmasına dair Ankara 5. İcra Müdürlüğü’nün 09.08.2015 tarihli kararının şikayet yoluyla incelenerek kaldırılmasını talep ettiğini, Yerel Mahkemece, “Ankara 5. İcra Müdürlüğü’nün 01.04.2023 tarihli kararı usul ve yasaya uygun olduğu” gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiğini, Yerel Mahkeme kararının esası ve gerekçesi aleyhinde ve müvekkili lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi nedeniyle istinaf yoluna başvurulduğunu, aksi kabul manasına gelmemek üzre, şikayet yoluna öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük hakdüşürücü süre içerisinde başvurulmadığını, şikayetçi kurumun şikayet konusu yaptığı Ankara 5....
Anılan ihbarnamede; Dosya kapsamına göre, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 19/04/2005 tarihli ve 2005/17-7 esas, 2005/37 sayılı kararında belirtildiği üzere, 5358 sayılı Kanun’la değişik 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 344. maddesinde düzenlenen ve şikayete tabi bulunan nafaka hükmüne uymamak suçunun oluşabilmesi için, nafaka ödenmesinin kesinleşmiş bir mahkeme kararına dayanması, aylık nafakanın tahsili için icra takibine başlanılmış ve icra emrinin borçlu-sanığa tebliğ edilmiş olması, borçlunun ilamda yazılı ödeme koşullarına uymaması, aylık nafakaya hükmedilmesi halinde icra emrinin tebliği ile şikayet tarihi arasında işlemiş en az bir aylık cari nafaka borcunun bulunması, borçlu-sanık tarafından nafakanın kaldırılması veya azaltılması hususunda açılmış bir davanın bulunmaması, dava açılmış ise sonuçlanmış olması ve şikayet hakkının suçun işlendiğinin öğrenilmesinden itibaren 3 ay ve her halde işlenmesinden itibaren 1 yıl içinde kullanılması gerekmesi karşısında, somut olayda ....
Borçluya gönderilen icra emri, kanuna ve özellikle ilama veya takip talebine aykırı ise, borçlu icra emrinin veya ilamlı icra takibinin iptali veya düzeltilmesi için icra mahkemesine şikayet yoluna başvurabilir (İİK'nun 41, 16. maddeleri). İlamların infaz edilecek kısmı hüküm bölümü olup bu kısmın aynen infazı zorunludur. İcra mahkemesince hükmün (infaz edilecek kısmının) yorum yolu ile değiştirilmesi mümkün olmadığı gibi yeniden belirlenmesi de mümkün değildir (HGK 8.10.1997 tarih ve 1997/12-517 E., 1997/776 K. sayılı kararı). Bu kabule aykırı talepler içeren takipler ilama aykırılık yaratacağından icra mahkemesinde süresiz şikayet konusu yapılabilir (HGK 21.6.2000 tarih, 2000/12-1002 E). Borçlu idarenin takibe konu ilamda bir başka davalının yazılı olduğu şikayeti ilama aykırılık şikayeti olup bu tür şikayetler kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebilir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/10/2019 NUMARASI : 2019/700 ESAS, 2019/995 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; DAVA: Davacı dava dilekçesinde özetle; Bodrum 2. İcra Müdürlüğü'nün 2013/6801 Esas numaralı dosyasında borçlu vekil edenine icra emri tebliğ edildiğini, icra emrinin dayanak ilama aykırı olduğu iddiasıyla Bodrum İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2014/334 Esas 2014/272 Karar sayılı dosyasında şikayet yoluna gidildiğini, Mahkemece şikayetin reddine karar verildiğini, kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 12....