Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

istinaden icra müdürlüğünün 18.12.2019 tarihli karar tensip tutanağı kapsamında borç hesap tablosu çıkartılmış ve müvekkil kurumun borcunun 46.782,88 TL olduğu belirtildiği ayrıca faiz konusunda alacaklı tarafın talebi kapsamında işlem yapıldığının belirtildiğini bu nedenlerle Bartın İcra Müdürlüğünün 2019/6332 esas sayılı icra dosyasındaki icra emrine ilişkin itirazların kabulüyle ilamla bağdaşmayan neye ilişkin olduğu belirsiz olan ve toplu tutarlar içeren icra emrinin iptaline karar verilmesini talep ve şikayet etmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Borçlu vekili, 2942 sayılı Kanun'un Geçici 6. maddesi gereğince vekil edeni aleyhine takip başlatılamayacağını, ilamda yasal faize hükmedilmesine rağmen icra emrinde kamu alacakları için uygulanan en yüksek faiz oranının talep edildiğini, ilamdaki faiz başlangıç tarihlerine dikkat edilmediğini, 2942 sayılı Kanun'un Geçici 6/7. maddesi gereğince icra vekalet ücretinin maktu hesaplanması gerekirken icra emrinde nispi hesaplandığını ileri sürerek icra emrinin iptalini talep etmiştir....

    Alacaklı vekili, dayanak ilamdaki hükmün özet olarak icra emrine yazıldığını, yasal 7 günlük sürenin belirtildiğini, icra emrinde öncelikli olarak bedelin talep edilmediğini belirterek, şikayetin reddini savunmuştur. Mahkemece, icra emrinde dayanak ilamdaki hususların aynen yer aldığı, itiraz ve borcu ödeme sürelerinin de 7 gün olarak açıkça belirtildiği gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. İİK'nun 30. maddesinde "Bir işin yapılmasına mütedair ilam icra dairesine verilince icra müdürü 24 üncü maddede yazılı şekilde bir icra emri tebliği suretiyle borçluya ilamda gösterilen müddet içinde ve eğer müddet tayin edilmemişse işin mahiyetine göre başlama ve bitirme zamanlarını tayin ederek işi yapmayı emreder" hükmü yer almaktadır. İcra takibine konu dayanak ilamda; "...dosya arasında bulunan mahkemenin ......

      İlk derece mahkemesi tarafından; ''Gemerek İcra Dairesinin 2018/77 Esas sayılı takip dosyası celp edilmiş, dosyamız arasına alınmıştır. Dosyanın yapılan incelemesinde; alacaklı T2 tarafından borçlu T1 aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı , ödeme emrinin borçluya 11/04/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun süresinde takibe itiraz ederek söz konusu icra takibinin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Borçlunun ödeme emrini şikayetine konu alacak fatura bedeli ve faiz oranı karışıklığının icra müdürü tarafından paraflanarak düzeltilmiş olduğu görülmüştür. Diğer taraftan ödeme emrinde belirtilen faiz oranının açıkça gösterilmediğine ilişkin iddialar borca itiraz niteliğinde olup, takibin şekline göre İİK'nun 62/1. maddesi uyarınca, ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde icra müdürlüğüne yapılması gerekir. İcra müdürlüğü yerine, icra mahkemesine yapılan itiraz fuzuli olup bir hukuki sonuç doğurmaz....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili süresinde verdiği istinaf dilekçesinde; şikayetin yasal süresi içerisinde yapılmadığından usulden reddi gerektiğini, davaya konu icra takibinin müteveffa borçlu Ümran Müker'in itirazına uğramadan kesinleştiğini, borçlunun 20/11/2016 tarihinde vefat ettiğini ve davacının da aralarında ulunduğu mirasçılarına karşı icra takibine devam edildiğini, borçlu tarafından ödeme emrine itiraz edilmemekle ödeme emrinde yer olan faiz oranının da kesinleştiğini, huzurdaki davaya konu takibin başladığı tarihin 22/09/1999 olduğunu, takibin başladığı tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanununa bakıldığında faize ilişkin olarak herhangi bir sınırlayıcı hükmün yer olmadığını, davacı T1 vekilinin, icra dosyasına sunmuş olduğu 30/05/2019 tarihli dilekçesinde taşınmazın icra yoluyla satılmasına muvafakat ettiğini, davacının faize oranına ilişkin herhangi bir itirazının bulunmadığını, 16/09/2020 tarihinde yapılan şikayetin dinlenemeyeceğini, taşınmazın...

      Ayrıca İcra Mahkemesi'nce verilen kararlar, kural olarak maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmemekle birlikte, aynı takip dosyası nedeniyle, aynı taraflar arasında ve aynı konuda daha önce verilen İcra Mahkemesi kararı kesinleşmesi koşuluyla sonraki şikayet yönünden kesin hüküm teşkil eder. Somut olayda icra emrinde faizin yasal faiz olması gerektiğini karara bağlayan tarafları ve konusu aynı olan Maden İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2011/5-12 esas ve karar sayılı kararı kesinleşmiş olup aynı takip dosyası üzerinden artık Anayasa'nın 46. maddesine göre ek faiz talep edilemez. Mahkemece bu ilkeler ışığında şikayet değerlendirilip sonuca gidilmesi gerekirken yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir....

        İİK'nun 150/ı maddesine göre ilamlı takip yapılabilmesi için, alacaklının takip talebi ile birlikte, ipotek akit tablosu, hesap kat ihtarı ve hesap kat ihtarının davacı borçluya tebliğ edildiğine veya tebliğ edilmiş sayıldığına ilişkin noterden onaylı sureti icra müdürüne ibraz etmesi gerekir. Hesap kat ihtarının, borçlu şirkete tebliğine ilişkin tebliğ şerhi dosya içerisinde bulunmamakta ise de, tebliğ edildiği borçlunun kabulünde olan hesap kat ihtarına, borçlu tarafından Adana 11. Noterliği'nin 2018/32224 yevmiye numaralı evrakı ile itiraz edildiği görülmüştür. Alacaklı bankanın talebi üzerine noterlikçe borçluya ihtarname tebliğ edildiğinden takip şartları yönünden eksiklik bulunmamaktadır. Borçlunun, kendisine tebliğ edilen ihtara süresi içerisinde itiraz etmesi borçluya icra emri gönderilmesine engel teşkil etmez. Borçlu, ihtara itiraz ederek icra emrinde belirtilen alacak kalemlerine icra emrinin tebliğ edildiği tarihten itibarın 7 günlük süre içerisinde itiraz hakkı elde eder....

        Müteşebbis Heyeti'nin 12.01.2010 tarihli yönetim aidatı ile ilgili kararına dayanılarak ilamlı takip yapılmış; borçlu vekili tarafından İcra Mahkemesine, icra emri tebligatının usulsüz olduğu, icra emrinde OSB. yönetim aidat borcu olarak belirtilen miktarın hangi dönemleri kapsadığı, açık ve net olmadığı, alacağın aylara göre oluşumu ve kaynağının belirtilmediğinden bahisle ve ayrıca faize itiraz edilerek takibin ve icra emrinin iptali istemiyle başvurulmuş; Mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin reddine, diğer itiraz ve şikayetlerin süresinde olmadığından reddine karar verilmiştir. 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu'nun 12. maddesinde Organize Sanayi Bölgesi'nin gelirleri açıklanmıştır. Yasa koyucu aynı kanunun 16. maddesinin son fıkrasında ise, "müteşebbis heyetin yönetim aidatı ile ilgili kararları ilam hükmünde olup, ilamların icrasına ilişkin yolla takip edilir" hükmüne yer verilmiştir....

          Mahkemece, icra takibinin tümden iptali isteğinin reddine, işlemiş faize itirazın kısmen kabulüne ve icra emrinde istenilen 37.834,25 TL işlemiş faiz miktarının 291,78 TL olarak düzeltilmesine, işleyecek faize şikayetin reddine, ticari faiz değişikliklerinin İcra Müdürlüğü'nce dikkate alınmasına karar verilmiştir. Hüküm, borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında, 28.04.2010 tarih ve ...... yevmiye numaralı ipotek akit tablosunda; bila faiz ve 28 ay süreli ipotek tesis edilmiştir. Bu durumda, taraflar arasında belirlenen 28 aylık sürenin sonundan itibaren ancak yasal faiz talep edilebilir. Zira, ipotek belgesinde belirlenen sürenin sonundan itibaren ipoteğe konu borca ilişkin ticari faiz istenebileceği yönünde ayrık bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu durumda, Mahkemece; yasal dayanağı bulunmadığı halde, yazılı gerekçelerle ticari faiz istenebileceğinin kabulü ile buna göre düzenlenen bilirkişi raporu esas alınarak sonuca gidilmesi isabetsizdir....

            İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; asıl alacağa, faiz oranına, işlemiş akdi faize, faiz başlangıç tarihi ile işleyecek temerrüt faizine, vekalet ücreti ile noter masrafı vs tüm alacak kalemlerine itiraz ettiklerini, müvekkilinin davalı bankaya borcunun bulunmadığını müvekkilinin banka tarafından gönderilen hesap kat ihtarnamesine de yasal süresi içerisinde itiraz etmiş olup banka kayıtları üzerinde yerinde inceleme yapılmadan karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, İİK 148. madde gereğince takibin iptali gerektiğini, malik olan müvekkilinin icra emrinde borçlu olarak gösterilmediğini, taraflarına dayanak olarak gösterilen Genel Kredi Sözleşmesi ve İhtarnamenin tebliğ edilmediğini, icra emrinde alacak kalemi olarak yer alan ve borçlu Emre Saltık'ın 2012 yılında alıp haricen kullandığı kredi kartı sözleşmesinde müvekkilinin imzası bulunmamasına rağmen müvekkilinin bu alacak kaleminden de hukuka aykırı sorumlu tutulduğunu, müvekkilinin karşılıksız çek depo...

            UYAP Entegrasyonu