Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davalı borçlu T3'a gönderilen ödeme emrinin 21.08.2020 tarihinde iade edilmiş olduğu, borçlu vekilince 26.08.2020 tarihinde icra müdürlüğüne verilen itiraz dilekçesi ile borca itiraz ettiği, icra müdürlüğünce 27.08.2020 tarihinde itirazın kabulü ile icra takibinin durdurulmasına karar verildiği, icra dosyasından borçluya ikinci defa çıkartılan ödeme emrinin 07.09.2020 tarihinde tebliğ edildiği görüldüğü, her ne kadar İİK’nun 62. maddesi gereğince borçluya ödeme emri tebliğ edilmeden borçlunun itiraz hakkı doğmayacağından haricen icra takibini öğrenip icra dairesine itiraz etmesi yasanın emredici hükümleri karşısında hukuki sonuç doğurmaz ise de bu urum borçluya hiç tebligat çıkartılmaması ya da tebliğ edilememesi hali için geçerli olacağı, davalı borçlu T3'a gönderilen ödeme emri tebligatı önce bila tebliğ iade edilmiş ve borçlu takipten haricen haberdar olup takibe itirazından sonra ise borçluya tebligat yapılmış olduğu, alacaklının da...

Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2016/942 Esas, 2016/917 Karar sayılı kararı ile davalının takibe itirazının iptali ile takibin 86.003,50 TL asıl alacak yönünden devamına karar verildiği, kararın kesinleştiği, davacının icra takibinde, asıl alacak yönünden genel haciz yolu ile takibin iflas takibine çevrilmesini, itirazın iptali davasında hükmedilen icra tazminatı, yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti için de davalıya ilamlı icra takibi gönderilmesini talep ettiği, bunun üzerine davalıya asıl alacak ve işlemiş faiz yönünden iflas yolu ile adi takibe ilişkin ödeme emri, itirazın iptali davasında hükmedilen icra tazminatı, yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti yönünden ise ilamlı icra emri gönderildiği, davalının iflas yolu ile takibe süresinde itiraz etmesi üzerine davacının iflas ödeme emrine ve ilama dayalı icra emrine itirazın kaldırılması ve davalının iflasına karar verilmesi talebi ile işbu davanın açıldığı görülmektedir....

    Mahkemece; davacıya gönderilen ödeme emri ekinde takip dayanağı belge nüshasının bulunmadığına yönelik itiraz yönünden yapılan incelemede; takibin ilamsız icra takibi olduğu, takibe dayanak belgenin bulunmadığı, hal böyle iken yapılan ilamsız takipte gönderilen ödeme emrine eklenecek evrak olmadığı, kaldı ki davacının icra dosyasına yapmış olduğu 07/01/2022 tarihli itiraz ile takibin durduğu anlaşılmakla iş bu davanın açılmasında hukuki yarar olmadığı kanaati ile şikayetin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili hukuki yararlarının bulunduğunu beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Tüm dosya kapsamına göre; borçlu icra müdürlüğüne itiraz ederek icra takibini durdursa dahi, takibe konu alacağın dayanağı olan belge aslının icra dosyasına ibraz edilmediği ve ödeme emri ile birlikte kendisine tebliğ edilmediği gerekçesi ile İİK 58/3 ve 61/1 maddelerine dayalı olarak icra mahkemesinden ödeme emrinin iptalini talep etme hakkı ve hukuki yararı vardır....

    Ancak, ilamda ilk defa hüküm altına alınan yargılama gideri, harç, vekalet ücreti ve icra inkar tazminat alacaklarının aynı takipten tahsili isteniyorsa, bunlar yönünden borçluya ayrı icra emri düzenlenerek tebliğ edilmelidir. Somut olayda, alacaklının, itirazın kısmen iptaline karar verilmesinden sonra, anılan ilamı takip dosyasına sunarak, takibin devamına karar verilen kısım açısından takibe devam edilmesini istemesi mümkün olup, bu alacak kalemleri yönünden takibe devam edilmesi için icra emri düzenlenmesine gerek yoktur. Bu nedenle, icra emrinde yazılı olan 9.756,18 Euro asıl alacak ve 953,00 Euro işlemiş faiz yönünden icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken yalnızca 953,00 Euro yönünden karar verilmiş olması nedeniyle karar, usul ve yasaya uygun değildir....

    Hükme esas alınan ve takibe dayanak yapılan kira sözleşmesi ve kiracılık konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır.Davacı alacaklı takip talebinde sözlü kira aktine dayanarak takip yapmış ise de dava dilekçesi ekinde ibraz edilen ve taraflar arasında düzenlenen 23.5.2006 başlangıç tarihli ve 31.12.2006 bitiş tarihli kira sözleşmesine davalı karşı koymamıştır.Öte yandan davacının 31.3.2009 tarihinde başlattığı icra takibi ile ödenmeyen Ocak-Şubat aylar kirası ile sözleşmedeki muacceliyet şartı gereğince dönem sonuna kadar olan kira bedelleri toplam 17.000.00 TL asıl alacak 88.03 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 17.088.03 TL nin tahsilini istemiştir.Ödeme emri davalıya 9.4.2009 tarihinde tebliğ edilmiştir.Davalıya ödeme emri tebliğ edildiği halde takibe itiraz etmediğinden takibe konu aylara ilişkin kira alacağı kesinleşmiştir.Kesinleşen takibe konu aylar kirası yasal 30 günlük süre içinde ödenmediğinden temerrüt olgusu gerçekleşmiştir.Bu durumda kiralananın temerrüt nedeniyle...

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1020 KARAR NO : 2022/199 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KIRIKKALE İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/04/2021 NUMARASI : 2018/46 ESAS - 2021/113 KARAR DAVA KONUSU : İtiraz (İcra Takibine Gecikmiş İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ses sanatçısı olduğunu, sürekli olarak adresinde bulunamadığını, 31/01/2018 tarihinde adresine döndüğünde haber kağıdını gördüğünü ve ödeme emrini muhtardan aldığını, takibe konu senedin alacaklı tarafından Kırıkkale 1....

      Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı borçluya icra dosyasından ilk gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karar verildiğini, bu kararın kesinleşmesi üzerine yeniden ve geçerli şekilde gönderilen ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmediğini, bunun üzerine takibin kesinleştirilmesi talebinde bulunduklarını, ancak icra müdürlüğünce iptal edilen ödeme emrine istinaden davalı borçlu tarafından daha önce yapılan takibe itirazı geçerli saymasının tebliğin hukuksal işlevine ait genel kuralı ihlal edici nitelikte olduğunu, ilk tebligata istinaden yapılan itiraz geçerli ise ve hukuki süreç değişmeyecek ise ödeme emrinin iptal edilmesinin bir anlamı olmayacağını, takip dayanakları eklenmek suretiyle gönderilen ödeme emrine itiraz edilmediğinden takibin kesinleştiğini, bu nedenle kararın kaldırılarak şikayetin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

      Davalı tarafından davacı aleyhine 10.11.2009 tarihinde, 09.10.2009 vadeli 27.000,00 TL bedelli bonoya dayanarak takibe geçilmiş, ödeme emri borçluya 16.12.2009 tarihinde tebliğ edilmiştir. Borçlu 26.11.2009 tarihinde ödeme emri tebliğ edilmeden önce takip konusu borcu icra dosyasına ödemiştir. Takip borçlusu ... ödeme emri tebliğinden sonra süresinde 21.12.2009 tarihinde icra takibine itiraz ederek icra takibinin iptalini istemiştir. İcra Mahkemesinin 22.04.2011 tarihli kararı ile 2009/1431 sayılı icra takibinin iptaline karar verilmiş, bu karar Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 08.03.2012 tarih, 2011/21486 esas, 2012/6898 karar sayılı ilamı ile onanmıştır. Takip borçlusu 22.12.2011 tarihli dava dilekçesi ile icra takibinin icra mahkemesince iptal edildiğini, bu nedenle davalıya ödenen paranın iade edilmesi gerektiğini, bu amaçla 15.12.2011 tarihinde takibe geçtiğini, davalı borçlunun (...) takibe itirazının haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptali davası açmıştır....

        Anılan yasal düzenleme uyarınca, itiraz süresi ödeme emrinin tebliği ile başlar. Ödeme emri tebliğ edilmeden borçlunun itiraz hakkı doğmaz. Dairemizce yapılan değerlendirmelere göre; alacaklı tarafından başlatılan genel haciz yolu ilamsız icra takibinde borçlu adına çıkarılan örnek 7 numaralı ödeme emrinin iade edildiği, borçlunun 26/12/2018 tarihinde icra müdürlüğüne başvurarak itiraz dilekçesi verdiği görülmekle, borçluya ödeme emri tebliğ edilmediğine göre itiraz hakkı da doğmayacağından, icra müdürlüğüne yaptığı itiraz sonuç doğurmaz....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yargıtayın emsal içtihadına göre, ödeme emri tebliğ edilmeden yapılan itirazın geçerli olduğunu, kaldı ki kendilerince itirazın iptali yoluna gidilerek takibe devam iradesinin ortaya konulduğunu, bu nedenle, ödeme emri tebliğ edilmemesinin itiraza engel teşkil etmeyeceğini, neticede borçlunun haricen de olsa bu takibi öğrenip icra dairesine giderek itirazda bulunduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. İNCELEME VE GEREKÇE Dava, ticari satımdan kaynaklanan bakiye açık hesap alacağının tahsili için başlatılmış olan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK'nın 67. maddesi uyarınca iptali ve icra inkar tazminatının tahsili istemine ilişkindir....

          UYAP Entegrasyonu