Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Değinilen maddenin ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri, destekten yoksun kalanlar ile işçinin diğer yakınlarının isteyebilecekleri tazminat ve alacaklar dâhil, hizmet sözleşmesinden doğan bütün haklar yönünden uygulanır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden sonra düzenlenen ibra sözleşmeleri için yasal koşulların varlığı aranmalıdır. Ancak 6098 sayılı Borçlar Kanununun yürürlükte olmadığı dönemde imzalanan ibranamenin geçerliliği sorunu, Dairemizin konuyla ilgili ilkeleri çerçevesinde değerlendirilmelidir. İbranamenin feshi izleyen bir aylık süre içinde düzenlenmesi ve ödemelerin banka kanalıyla yapılmamış oluşu 01.07.2012 tarihinden önce düzenlenen ibra sözleşmeleri için geçersizlik sonucu doğurmaz....

    Değinilen maddenin ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri, destekten yoksun kalanlar ile işçinin diğer yakınlarının isteyebilecekleri tazminat ve alacaklar dâhil, hizmet sözleşmesinden doğan bütün haklar yönünden uygulanır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden sonra düzenlenen ibra sözleşmeleri için yasal koşulların varlığı aranmalıdır. Ancak 6098 sayılı Borçlar Kanununun yürürlükte olmadığı dönemde imzalanan ibranamenin geçerliliği sorunu, Dairemizin konuyla ilgili ilkeleri çerçevesinde değerlendirilmelidir. İbranamenin feshi izleyen bir aylık süre içinde düzenlenmesi ve ödemelerin banka kanalıyla yapılmamış oluşu 01.07.2012 tarihinden önce düzenlenen ibra sözleşmeleri için geçersizlik sonucu doğurmaz....

      Somut olayda davalı işveren kıdem tazminatının ödendiğini savunarak, 4.918,55 TL net kıdem tazminatı ödemesi içeren ibraname başlıklı belge ile ekinde kıdem tazminatı bodrosunu sunmuştur. Mahkemece ibranamenin matbu olup tarih içermediği gerekçesi ile ibranameye değer verilmemiş ise de;ibraname başlıklı belge miktar içermekte olup,davacının işe giriş ve çıkış tarihlerinin ayrı ayrı gösterildiği ve ibranamenin en erken 30.04.2012 tarihinde düzenlendiği anlaşılmaktadır. Mahkemece miktar içeren ibraname ile kıdem tazminatını nakden aldığını bildiren kıdem tazminatı bodrosu davacı asile sorulup yukardaki ilkeler doğrultusunda sonuca gidilmesi gerekirken ibranamenin yazılı gerekçe ile hükümsüz sayılarak karar verilmesi hatalıdır. F) Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,30.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen sözleşmenin geçersizliğinin tespiti, teminat mektuplarının iptali, bedelsiz olduğunun ve borçlu olmadığının tespiti davası sonucunda verilen hükmün düzeltilerek onanmasına ilişkin Dairemizin 06.....2015 gün ve 2014/9206 Esas, 2015/7121 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü....

          Kararın borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına ve istemin kabulü ile itfa nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Borçlu icra mahkemesine başvurusunda; taraflar arasında 19.02.2020 tarihinde ibraname düzenlendiğini, ibranamenin tehdit ve baskı ile alındığına dair şikayetle ilgili kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini, ibranamenin İİK'nın 68. maddesinde sayılan belgelerden olduğunu, haricen tahsil sebebiyle takibinin kapatılması talebini reddeden müdürlük kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II....

            İbranamede yer alan işçilik alacaklarının bir kısmı yönünden savunma ile çelişkinin varlığı ibranameyi bütünüyle geçersiz kılmaz. Savunma ile çelişmeyen kısımlar yönünden ibra iradesine değer verilmelidir. Başka bir anlatımla, bu gibi durumlarda ibranamenin bölünebilir etkisinden söz edilebilir. Bir ibraname bazı alacaklar bakımından makbuz hükmünde sayılırken, bazı işçilik hak ve alacakları bakımından ise çelişki sebebiyle geçersizlikten söz edilebilir. Aynı ibranamede çelişki bulunmayan ve miktar içermeyen kalemler bakımından ise borç ibra yoluyla sona ermiş sayılabilir.İbraname savunması, hakkı ortadan kaldırabilecek itiraz niteliğinde olmakla yargılamanın her aşamasında ileri sürülebilir (Yargıtay HGK. 27.1.2010 gün 2009/9-586 E, 2010/31 K. ) Somut uyuşmazlıkta; dosya içerisinde, 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu yürürlüğe girmeden önce 30.06.2010 tarihinde düzenlenmiş ve davacı tarafından imzalanmış bir ibraname bulunmaktadır....

              Esas Numarası ile, .........'nın ........ ile akdetmiş olduğu taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti ile satış vaadine konu olan .........'nın mülkiyetindeki tapulu taşınmaza ika edilen hukuki ve fiili engellerin kal'i ile birlikte tazminat davası açıldığını, davaya konu edilen; ...... ada.......parsel, ........ ada ...... parsel, ...... ada ..... parsel, ...... ada ...... parsel ve ....... ada ...... parsel sayılı taşınmazların müvekkili şirket ....... Mağazacılık A.Ş. ("temlik alan malik-davacı") tarafından satın alındığını, müvekkili şirket olan ....... Mağazacılık A.Ş. HMK madde 125/2 uyarınca davacı yerine geçtiğini, Mezkur dava ile geçersizliğinin tespiti istenen taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin ve sözleşmeye konu taşınmazların, devreden malik ......... tarafından müteveffa ........'ye 486.200 USD karşılığında satışı vaad edildiğini, Satış bedelinin 121.200 USD'lik kısmının ........ tarafından .........'...

                Fesihten sonra düzenlenen noter onaylı ve 04.04.2012 tarihli ibranamede davacı, brüt 1.787,57 TL kıdem tazminatını, brüt 886,50 TL aylık ücretini ve çalışma süresi içindeki bütün ücretlerini, her türlü sosyal hakkını, hafta ve genel tatil günlerine ait ücretlerini, fazla çalışma ile yıllık izin ücreti alacaklarını tamamen aldığını beyan etmiştir. Anılan ibraname savunma ile çelişmediği gibi davacı tarafça ibranamenin irade fesadıyla alındığı da iddia ve ispat edilmemiştir. Bu durumda yukarıda belirtilen ilkeler de gözönüne alınarak, fazla çalışma ve yıllık izin ücreti alacakları yönünden söz konusu ibranamenin değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 08.11.2018 gününde oybirliği ile karar verildi....

                  Davacı ibranamenin iradesi fesada uğratılarak ve mecbur bırakılarak imzalatıldığını iddia etmişse de dosya kapsamına göre irade fesadı hallerini ispatlayacak delil sunulmamıştır. Anılan ibranamenin savunma ile de çelişmediği anlaşıldığından fazla çalışma, ulusal bayram genel tatil, hafta tatili ve yıllık izin ücreti alacaklarının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 07.02.2018 gününde oybirliği ile karar verildi....

                    İlk derece mahkemesince; "Davanın KABULÜ ile; Davacı ile davalı Anka Çağdaş Kent Gayrimenkul Geliştirme A.Ş. arasında tanzim edilmiş olan 13/05/2013 tarihli 1086 sözleşme numaralı Anka Armutlu Termal Devremülk Sözleşmesinin geçersizliğinin tespitine, Davacı tarafından ödenen 14.250,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, Davacı tarafından sözleşme gereği verilen 13/05/2013 düzenlenme, 15/05/2013 vade tarihli 14.250,00 TL bedelli senedin davacı tüketici yönünden geçersizliğinin tespiti ile davacının senet gereği davalılara borçlu olmadığının tespitine, Davacının tatil haklarının bedelinin ödenmesi talebinin REDDİNE,.." karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Karar, davacı tarafından süresinde istinaf edilmiş ancak istinaf dilekçesi T6 Şirketi'ne tebliğ edilmeden dosyanın dairemize gönderildiği anlaşılmıştır....

                    UYAP Entegrasyonu