Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İbranamede yer alan işçilik alacaklarının bir kısmı yönünden savunma ile çelişkinin varlığı ibranameyi bütünüyle geçersiz kılmaz. Savunma ile çelişmeyen kısımlar yönünden ibra iradesine değer verilmelidir (Yargıtay 9.HD. 24.6.2010 gün, 2008/33597 E, 2010/20380 K). Başka bir anlatımla, bu gibi durumlarda ibranamenin bölünebilir etkisinden söz edilebilir. Bir ibraname bazı alacaklar bakımından makbuz hükmünde sayılırken, bazı işçilik hak ve alacakları bakımından ise çelişki sebebiyle geçersizlikten söz edilebilir. Aynı ibranamede çelişki bulunmayan ve miktar içermeyen kalemler bakımından ise borç ibra yoluyla sona ermiş sayılabilir. İbraname savunması, hakkı ortadan kaldırabilecek itiraz niteliğinde olmakla yargılamanın her aşamasında ileri sürülebilir (Yargıtay HGK. 27.1.2010 gün 2009/9-586 E, 2010/31 K. ; Yargıtay 9.HD. 13.7.2010 gün, 2008/33764 E, 2010/23201 K.)....

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ... geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, feshin geçersizliğinin tespiti ile teminat mektubuna elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda feshin geçersizliğinin tespiti talebinin reddine, kesin teminat mektubuna davalının müdahalesinin önlenmesine dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir....

      Değinilen maddenin ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri, destekten yoksun kalanlar ile işçinin diğer yakınlarının isteyebilecekleri tazminat ve alacaklar dâhil, hizmet sözleşmesinden doğan bütün haklar yönünden uygulanır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden sonra düzenlenen ibra sözleşmeleri için yasal koşulların varlığı aranmalıdır. Ancak 6098 sayılı Borçlar Kanununun yürürlükte olmadığı dönemde imzalanan ibranamenin geçerliliği sorunu, Dairemizin konuyla ilgili ilkeleri çerçevesinde değerlendirilmelidir. İbranamenin feshi izleyen bir aylık süre içinde düzenlenmesi ve ödemelerin banka kanalıyla yapılmamış oluşu 01.07.2012 tarihinden önce düzenlenen ibra sözleşmeleri için geçersizlik sonucu doğurmaz....

        Değinilen maddenin ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri, destekten yoksun kalanlar ile işçinin diğer yakınlarının isteyebilecekleri tazminat ve alacaklar dâhil, hizmet sözleşmesinden doğan bütün haklar yönünden  uygulanır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden sonra düzenlenen ibra sözleşmeleri için yasal koşulların varlığı aranmalıdır. Ancak 6098 sayılı Borçlar Kanununun yürürlükte olmadığı dönemde imzalanan ibranamenin geçerliliği sorunu, Dairemizin konuyla ilgili ilkeleri çerçevesinde değerlendirilmelidir. İbranamenin feshi izleyen bir aylık süre içinde düzenlenmesi ve ödemelerin banka kanalıyla yapılmamış oluşu  01.07.2012 tarihinden önce düzenlenen ibra sözleşmeleri için geçersizlik sonucu doğurmaz....

          Değinilen maddenin ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri, destekten yoksun kalanlar ile işçinin diğer yakınlarının isteyebilecekleri tazminat ve alacaklar dâhil, hizmet sözleşmesinden doğan bütün haklar yönünden uygulanır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden sonra düzenlenen ibra sözleşmeleri için yasal koşulların varlığı aranmalıdır. Ancak 6098 sayılı Borçlar Kanununun yürürlükte olmadığı dönemde imzalanan ibranamenin geçerliliği sorunu, Dairemizin konuyla ilgili ilkeleri çerçevesinde değerlendirilmelidir. İbranamenin feshi izleyen bir aylık süre içinde düzenlenmesi ve ödemelerin banka kanalıyla yapılmamış oluşu 01.07.2012 tarihinden önce düzenlenen ibra sözleşmeleri için geçersizlik sonucu doğurmaz....

            Değinilen maddenin ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri, destekten yoksun kalanlar ile işçinin diğer yakınlarının isteyebilecekleri tazminat ve alacaklar dâhil, hizmet sözleşmesinden doğan bütün haklar yönünden uygulanır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden sonra düzenlenen ibra sözleşmeleri için yasal koşulların varlığı aranmalıdır. Ancak 6098 sayılı Borçlar Kanununun yürürlükte olmadığı dönemde imzalanan ibranamenin geçerliliği sorunu, Dairemizin konuyla ilgili ilkeleri çerçevesinde değerlendirilmelidir. İbranamenin feshi izleyen bir aylık süre içinde düzenlenmesi ve ödemelerin banka kanalıyla yapılmamış oluşu 01.07.2012 tarihinden önce düzenlenen ibra sözleşmeleri için geçersizlik sonucu doğurmaz....

              Öncelikle, ibranamenin düzenleme tarihi dikkate alındığında, 6098 sayılı TBK yürürlüğünden önceki döneme ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Bu itibarla Dairemiz ilke kararları dogrultusunda geçerlilik denetimi yapılmalıdır. Davacı ibranamedeki imzasını inkar etmemiştir. Davacının iddiası, ibraname tarihinin fesih tarihi ile aynı tarih olması sebebiyle ibranamenin geçersiz olduğu yönünde ise de, anılan durum, 6098 sayılı Kanun’un yürürlüğünden önce düzenlenmiş ibranameler yönünden geçersizlik sebebi oluşturmamaktadır. Diğer taraftan, ibraname hem davacının fazla çalışma yapmaması sebebiyle fazla çalışma alacağı bulunmadığına dair beyanını, hem de Köyvak’tan gelen 2500 TL fazla çalışma alacağının bankaya yatırılmak üzere kendisine tebliğ edileceğine dair beyanını içermektedir. Buna göre, ibranamenin fazla çalışma alacağı yönünden kendi içinde çelişkili olduğu, bu çelişkinin fazla çalışmaya yönelik olarak ibranameyi geçersiz kıldığı belirtilmelidir....

                Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki bilgi ve belgelere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine ve özellikle her ne kadar davalı tarafça dosya içerisinde yer alan 18.02.2004 tarihli ibraname nedeni ile davacının bu tarihe kadar olan kıdem tazminatının ödendiği iddia edilmiş ise de ilgili ibranamenin matbu ve boşluk doldurma şeklinde olması, davacı vekilince ve davacı tanığı tarafından işe girerken boş kağıda, boş senede ve feragatnameye imza attırıldığı ve tarihsiz olarak istifa dilekçesi alındığı, işten çıkartılmakla tehdit edildikleri, herhangi bir tazminat almadıklarının ve davacının okuma yazma bilmediğinin beyan edildiği ve davacı tarafından avukata verilen vekaletname içeriğinden de davacının okuma yazma bilmediği görüldüğünden ibranamenin geçersiz olduğu anlaşılmakla davalı tarafın mahkemece ibranamenin değerlendirilmediği yönündeki temyiz...

                  Ancak, 26.12.2011 tarihli ibranamenin yazılı delil başlangıcı olarak kabul edilmesi gerekmekte olup, ödeme konusunda anlaşamayan tarafların iddialarının araştırılması gerekmektedir. Mahkemece yapılması gereken, davacının ibraname imzalatıldıktan sonra kendisine ödeme yapılmadığı yönündeki iddiası karşısında, ibranamede belirtilen miktarların işverence ödenip ödenmediğinin tespiti için, gerekirse bilirkişi marifetiyle davalı işverenin banka hesapları ile ticari defterleri üzerinde inceleme yaptırarak, fiili olarak ödemenin yapılıp yapılmadığı hususunu tereddüte yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturduktan sonra, kayıtlarda ibranamede belirtilen miktarların davacıya ödendiği gösterilmiş ise ibranamede belirtilen miktarları mahsup etmek, gösterilmemiş ise de şimdiki gibi karar vermektir. O halde davalı vekilinin bu yönü amaçlayan temyiz itirazı kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır....

                    İbranamede yer alan işçilik alacaklarının bir kısmı yönünden savunma ile çelişkinin varlığı ibranameyi bütünüyle geçersiz kılmaz. Savunma ile çelişmeyen kısımlar yönünden ibra iradesine değer verilmelidir. Başka bir anlatımla, bu gibi durumlarda ibranamenin bölünebilir etkisinden söz edilebilir. Bir ibraname bazı alacaklar bakımından makbuz hükmünde sayılırken, bazı işçilik hak ve alacakları bakımından ise çelişki sebebiyle geçersizlikten söz edilebilir. Aynı ibranamede çelişki bulunmayan ve miktar içermeyen kalemler bakımından ise borç ibra yoluyla sona ermiş sayılabilir. İbraname savunması, hakkı ortadan kaldırabilecek itiraz niteliğinde olmakla yargılamanın her aşamasında ileri sürülebilir Somut uyuşmazlıkta, davacının davalı işyerinde 01.01.2006-30.04.2014 tarihleri arasında 8 yıl 4 ay süre ile kesintisiz olarak çalıştığı kabul edilerek kıdem tazminatı hesaplanmış ve mahkemece hesaplanan miktar hüküm altına alınmıştır....

                      UYAP Entegrasyonu