Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim." ile 18.08.2006 tarihinde davacı imzasını taşımakla beraber bazı kısımlarının el yazısıyla doldurulduğu ve hizmet sözleşmesinin sona erme nedeninin istifa olarak gösterildiği ibraname bulunmaktadır. Mahkemece bu döneme ilişkin alınan ibranamenin matbu düzenlendiği, meblağ içermediği ve ödemeye dair belgelerle de desteklenmediği sebepleriyle geçersiz kabul edildiği ancak geçerli istifa ile sone erdiğinin kabulü ile sadece ikinci dönem çalışması olan 19.02.2007-07.09.2011 dönemi için kıdem tazminatına hak kazandığı gerekçesine yer verilerek hüküm kurulduğu görülmüştür....

    Her ne kadar mahkemece sunulan ibranamenin hangi alacağa dair olduğunun belli olmadığı gerekçesiyle yazılı delil başlangıcı olarak kabul edilmiş ise de, arada başka bir hukuki ilişki olduğu ve ibranamenin buna ilişkin bulunduğunun ispat yükü davacı kiraya verene aittir. Bu durumda ibranamenin başka bir hukuki ilişki nedeniyle davalıya verildiğinin ispat yükünün davacıya ait olduğu gözetilerek Mahkemece davacının buna ilişkin tüm delillerinin toplanması ibranamenin taraflar arasında olan başka bir hukuki ilişkiden kaynaklığının anlaşılması halınde borcun ödendiğini kanıtlama yükü de davalı tarafta olması nedeniyle, davalının ödeme savunmasına göre yemin deliline de dayanmış olduğu gözetilerek davalıya, davacıya yemin teklif etme hakkı olduğu hatırlatılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

      Değinilen maddenin ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri, destekten yoksun kalanlar ile işçinin diğer yakınlarının isteyebilecekleri tazminat ve alacaklar dâhil, hizmet sözleşmesinden doğan bütün haklar yönünden uygulanır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden sonra düzenlenen ibra sözleşmeleri için yasal koşulların varlığı aranmalıdır. Ancak 6098 sayılı Borçlar Kanununun yürürlükte olmadığı dönemde imzalanan ibranamenin geçerliliği sorunu, Dairemizin konuyla ilgili ilkeleri çerçevesinde değerlendirilmelidir. İbranamenin feshi izleyen bir aylık süre içinde düzenlenmesi ve ödemelerin banka kanalıyla yapılmamış oluşu 01.07.2012 tarihinden önce düzenlenen ibra sözleşmeleri için geçersizlik sonucu doğurmaz....

        Değinilen maddenin ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri, destekten yoksun kalanlar ile işçinin diğer yakınlarının isteyebilecekleri tazminat ve alacaklar dâhil, hizmet sözleşmesinden doğan bütün haklar yönünden uygulanır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden sonra düzenlenen ibra sözleşmeleri için yasal koşulların varlığı aranmalıdır. Ancak 6098 sayılı Borçlar Kanununun yürürlükte olmadığı dönemde imzalanan ibranamenin geçerliliği sorunu, Dairemizin konuyla ilgili ilkeleri çerçevesinde değerlendirilmelidir. İbranamenin feshi izleyen bir aylık süre içinde düzenlenmesi ve ödemelerin banka kanalıyla yapılmamış oluşu 01.07.2012 tarihinden önce düzenlenen ibra sözleşmeleri için geçersizlik sonucu doğurmaz....

          Değinilen maddenin ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri, destekten yoksun kalanlar ile işçinin diğer yakınlarının isteyebilecekleri tazminat ve alacaklar dâhil, hizmet sözleşmesinden doğan bütün haklar yönünden uygulanır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden sonra düzenlenen ibra sözleşmeleri için yasal koşulların varlığı aranmalıdır. Ancak 6098 sayılı Borçlar Kanununun yürürlükte olmadığı dönemde imzalanan ibranamenin geçerliliği sorunu, Dairemizin konuyla ilgili ilkeleri çerçevesinde değerlendirilmelidir. İbranamenin feshi izleyen bir aylık süre içinde düzenlenmesi ve ödemelerin banka kanalıyla yapılmamış oluşu 01.07.2012 tarihinden önce düzenlenen ibra sözleşmeleri için geçersizlik sonucu doğurmaz....

            Değinilen maddenin ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri, destekten yoksun kalanlar ile işçinin diğer yakınlarının isteyebilecekleri tazminat ve alacaklar dâhil, hizmet sözleşmesinden doğan bütün haklar yönünden  uygulanır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden sonra düzenlenen ibra sözleşmeleri için yasal koşulların varlığı aranmalıdır. Ancak 6098 sayılı Borçlar Kanununun yürürlükte olmadığı dönemde imzalanan ibranamenin geçerliliği sorunu, Dairemizin konuyla ilgili ilkeleri çerçevesinde değerlendirilmelidir. İbranamenin feshi izleyen bir aylık süre içinde düzenlenmesi ve ödemelerin banka kanalıyla yapılmamış oluşu  01.07.2012 tarihinden önce düzenlenen ibra sözleşmeleri için geçersizlik sonucu doğurmaz....

              Değinilen maddenin ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri, destekten yoksun kalanlar ile işçinin diğer yakınlarının isteyebilecekleri tazminat ve alacaklar dâhil, hizmet sözleşmesinden doğan bütün haklar yönünden uygulanır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden sonra düzenlenen ibra sözleşmeleri için yasal koşulların varlığı aranmalıdır. Ancak 6098 sayılı Borçlar Kanununun yürürlükte olmadığı dönemde imzalanan ibranamenin geçerliliği sorunu, Dairemizin konuyla ilgili ilkeleri çerçevesinde değerlendirilmelidir. İbranamenin feshi izleyen bir aylık süre içinde düzenlenmesi ve ödemelerin banka kanalıyla yapılmamış oluşu 01.07.2012 tarihinden önce düzenlenen ibra sözleşmeleri için geçersizlik sonucu doğurmaz....

                Değinilen maddenin ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri, destekten yoksun kalanlar ile işçinin diğer yakınlarının isteyebilecekleri tazminat ve alacaklar dâhil, hizmet sözleşmesinden doğan bütün haklar yönünden uygulanır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden sonra düzenlenen ibra sözleşmeleri için yasal koşulların varlığı aranmalıdır. Ancak 6098 sayılı Borçlar Kanununun yürürlükte olmadığı dönemde imzalanan ibranamenin geçerliliği sorunu, Dairemizin konuyla ilgili ilkeleri çerçevesinde değerlendirilmelidir. İbranamenin feshi izleyen bir aylık süre içinde düzenlenmesi ve ödemelerin banka kanalıyla yapılmamış oluşu 01.07.2012 tarihinden önce düzenlenen ibra sözleşmeleri için geçersizlik sonucu doğurmaz....

                  DAVACI : VEKİLİ : DAVALI : VEKİLİ : DAVANIN KONUSU : Sözleşmenin Feshinin Geçersizliğinin Tespiti Taraflar arasında görülen davada Ankara 2....

                    Mahkemece ibranamenin dikkate alınmadığı anlaşılmaktadır. Davacı tarafça imzalanmış olan söz konusu bu ibranameye karşı irade fesadına yönelik herhangi bir ispat da ortaya konmamıştır. İş akdi devam ederken alınan ibraname geçersiz ise de, miktar içeren ibranamenin çalışırken alınmış olması makbuz etkisini ortadan kaldırmayacağından, içerdiği miktar yönünden bu belge makbuz hükmünde kabul edilmelidir. Mahkemece, kıdem tazminatı olarak ödenen miktarın yasal faizi ile birlikte hesaplanan kıdem tazminatı alacağından mahsup edilerek sonucuna göre kıdem tazminatı alacağı hakkında hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu husus gözetilmeden karar verilmesi de hatalı olup ayrı bir bozma nedenidir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, 09/03/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu