Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye (Aile ) Hukuk Mahkemesinin 28/12/2006 gün 2006/711 Esas 2006/730 Karar sayılı ilamıyla boşandıkları; sözkonusu karar ile müşterek çocuk Barış için aylık 200.TL iştirak nafakasına hükmedildiği, nafakanın boşanma protokü uyarınca yıllık %20 artışına karar verildiği; iştirak nafakasının kaldırılması veya indirilmesi istemiyle açılan iş bu davanın yaklaşık dokuz yıl sonra açıldığı, davalı annenin işçi olarak çalıştığı, aylık 940.TL gelirinin olduğu, aylık 1000.TL kira ödediği, davacının ise sosyal ve ekonomik araştırmasının adreste bulunmadığından yapılamadığı anlaşılmıştır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Protokolünden Kaynaklanan Yükümlülüklerin Değiştirilmesi-Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı baba, taraflar arasında görülen anlaşmalı boşanma davasında hüküm altına alınan ortak çocuklar yararına aylık 1.500,00'er Euro iştirak nafakasının, aylık 1.000,00 Euro ortak çocukların bakıcı parasının ve davalı kadın yararına hükmolunan aylık 2.000,00 Euro yoksulluk nafakasının indirilmesini, ortak çocukların ve davalı kadının sağlık sigortalarını yaptıracağına, ortak çocukların okul ve kurs gibi giderlerini karşılayacağına ilişkin hükümlerin ise kaldırılmasını, bu talepler yönünden kaldırma mümkün olmazsa parasal yükümlülüklerinin indirilmesini talep ve dava etmiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir....

      Tarafların serbest iradeleri ile belirlenen ve hakim tarafından onaylanan protokol doğrultusunda kesinleşen anlaşmalı boşanma davasından 3 yıl sonra açılan eldeki davada, boşanma kararı sonrasında, öncesine nazaran davacının ekonomik durumunda, anlaşmalı boşanma protokolü ile kabul edilmiş olan iştirak nafakasını ödemesini engelleyecek şekilde öngörülemez veya katlanılamaz nitelikte olağanüstü değişiklik meydana geldiği, edimler arasındaki dengenin umulmadık gelişmeler yüzünden sonradan bozulduğunun kabulünü gerektirecek gelişmeler yaşandığı davacı tarafından ispat edilemediği gibi, sırf pandemi nedeni ile işlerinin bozulduğu, şirketin eskisi gibi kazanmadığı, hatta kapatmak zorunda kaldığı iddialarının da, mevcut ödenen nafaka miktarı ve ortalama aylık kazanç karşısında, kaldırılması yada indirilmesi için yeterli olmayacağı gibi, kaldı ki davacı, şirketini pandemi nedeni ile kapatmak zorunda kaldığını tanık ya da bir başka delil ile de ispat edememiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk nakafasının kaldırılması/indirilmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; davalıya boşanma ilamı ile 500-TL yoksulluk nafakası bağlandığını, yoksulluk nafakasının her yıl %25 oranında artırılmasına karar verildiğini, boşanma konusu protokol ile davalıya kooperatif hissesini devir edip, bu hisseye karşılık daire tahsis edildiğini ve davalının bu gayrimenkulden kira geliri elde edip, çalışmaya da başladığını, davalı ile evliliklerinden olan müşterek iki çocuklarının kendi yanında kaldığını, %4 hissedar olduğu şirketin zarar ettiğini ileri sürerek boşanma kararı ile birlikte hükmedilen 500-TL yoksulluk nafakasının...

        Mahkemece, “İştirak nafakasının müşterek çocuğun rüştünü tamamlamasına kadar sürmesi gereken maddi anlamda katkı payı olduğu, iptali istenilen protokol hükmünün ise henüz geçerlilik kazanmadığı” gerekçesiyle dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere iştirak nafakasının kaldırılmasına, iptal isteminin ise reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1- Davacı tarafın temyiz itirazı yönünden; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle iptali istenilen protokol hükmünün geçerlilik kazanmadığının belirlenmiş olmasına göre iptale ilişkin talebin reddiyle ilgili verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamakta olup, davacı vekilinin bu yöne ilişen temyiz itirazlarının reddi ile verilen hükmün ONANMASINA, 2-Davalı tarafın temyiz itirazları yönünden; Dosya içeriğine göre: davacı ile davalılardan ..., 1.6.1994 tarihinde açılan boşanma davası sonucunda; MK. nun 134/3.maddesi çerçevesinde “anlaşmalı olarak” boşanmışlardır....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Asıl dava yoksulluk ve katılım nafakasının arttırılması, karşı dava ise yoksulluk nafakasının kaldırılması,iştirak nafakasının indirilmesi,01.12.2014 tarihli protokolün nafaka bakımından geçerliliğinin tespiti ile nafaka borcunun protokol tarihi itibariyle aylık 3.000,00- TL olarak tespiti ile fazla ödemelerin tahakkuk edecek nafakalardan mahsubu ile hakim müdahelesi istemine ilişkindir Davalı-karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla inceleme, HMK'nun 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır....

          sebeplerle öncelikle tedbiren yoksulluk ve iştirak nafakasının 250'şer TL'ye indirilmesine, davalının geçen süre zarfında yoksulluktan kurtulmuş olması nedeni ile lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, müşterek çocuk için belirlenen iştirak nafakasının aylık 500 TL'ye indirilmesine, müşterek çocuğun eğitim, sağlık ve emeklilik masraflarının taraflarca yarı yarıya karşılanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Mahkemece, davacının müşterek çocuklar lehine bağlanan iştirak nafakasının kaldırılması isteminin yerinde olmadığı, ancak boşanma kararından sonra davacının ekonomik durumunun olumsuz yönde değiştiği, davacının müşterek çocuklar lehine bağlanan toplam aylık 600,00-TL iştirak nafakasını ödeme gücünün bulunmadığı anlaşıldığından Türk Medeni Kanunu'nun .... maddesindeki hakkaniyet ilkesi, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, günün ekonomik koşullarındaki paranın alım gücü, müşterek çocukların yaşları, sağlık ve eğitim durumları nazara alınarak nafakanın indirilmesi talebinin kısmen kabulüne, müşterek çocukların her biri lehine daha önce bağlanan aylık 300,00-TL iştirak nafakasının her bir çocuk için aylık 200,00-TL'ye indirilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. TMK.'...

            Somut olayda:Toplanan deliller,anlaşmalı boşanma ilamı ve bu ilamın kesinleşme tarihi ile eldeki dava tarihi arasında geçen süre,sözleşmeye bağlılık ilkesi,tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumları,paranın alım gücü,ihtiyaç ve gelirler,bordrolar,uyap raporları,çocuğun yaşı,artan ve değişen masraflar,eğitimi, ekonomik göstergelerdeki değişim,buna nazaran başlangıçta sağlanan menfaat dengesi,tanık beyanları,TMK 4 ncü maddesi dikkate alındığında nafakanın kaldırılması ya da indirilmesi koşullarının gerçekleşmediği,davacının yeniden evlenmesinin nafakasının kaldırılması ya da indirilmesi şeklinde müşterek çocuğa yansıtılmasının uygun olmayacağı,gelecek yıllardaki artış oranının değiştirilmesinin nafakanın indirilmesi hali için talep edilmiş olması karşısında mahkemece yeterli-denetime açık-hükme elverişli-dosya içeriğine uygun gerekçe ile belirtilen şekilde karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı,davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası...

            geliri ve mal varlığının bulunmadığı, bu durumda dükkandan elde ettiği kira gelirinin davalı kadını yoksulluktan kurtaracak düzeyde olmadığı ve davalı kadın lehine boşanma ilamı ile hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılması koşullarının oluşmadığı anlaşıldığından, mahkemece davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması isteminin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamıştır....

            UYAP Entegrasyonu