Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :İştirak Nafakasının Azaltılması, Yoksulluk Nafakasının :Kaldırılması-İştirak ve Yoksulluk Nafakasının Artırılması :Protokolün Uyarlanması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı tarafından duruşma talepli olarak asıl davanın reddi, karşı davanın kabulü, birleşen davanın kabul edilen kısmı yönünden; davalı- davacı tarafından ise katılma yoluyla birleşen davanın reddedilen kısmı yönünden temyiz edilmişse de; iştirak nafakasının azaltılması/artırılması, yoksulluk nafakasının artırılması/kaldırılması, protokolün uyarlanmasına ilişkin verilen kararların Yargıtayda duruşmalı inceleneceğine ilişkin hüküm bulunmadığından duruşmalı olarak incelenmemektedir....
Mahkemece; davacının ekonomik durumunda olumsuz değişiklikler olduğunu, davalının ise boşanma davası öncesindeki gibi çalıştığını ve gelirinin kendisini yoksulluktan kurtaracak nitelikte olduğunu belirterek yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, yine protokolün 7. maddesinin ise davacının ekonomik durumunda olumsuz değişme olduğunu, kadının yoksulluk durumunun ortadan kalktığını yakıt giderlerine yönelik hükmün değişen şartlara göre kaldırılması gerektiğini, yine davacının iştirak nafakası ödediğini ve bunun çocuğun her türlü ihtiyacında kullanılabileceğini belirterek eğitim giderlerine yönelik hükmün de kaldırılması gerktiğinden bahisle protokolün 7. maddesinin kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; "davacının iştirak nafakasının yeniden düzenlenmesi ve azaltılması isteğine ilişkin davasının reddine" karar verilmiştir. Davacı erkek vekili istinaf dilekçesi ile; kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı taraf istinafa cevap vermemiştir. Dava, anlaşmalı boşanma protokolünden kaynaklı çocuk için maddi yükümlülüklerin yeniden düzenlenmesi ve iştirak nafakasının azaltılması davasıdır. İlk derece mahkemesince, davanın reddine karar verilmiş, davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstanbul 2....
Mahkemece; tarafların ekonomik durumunda nafakanın tamamen kaldırılmasını gerektirir bir değişme olmadığı gerekçesiyle yoksulluk nafakasının kaldırılması isteminin reddine, davacının yeniden evlenmesiyle kişisel giderlerinin arttığından bahisle nafakanın aylık 200,00 TL'ye indirilmesine karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması/indirilmesi istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde nafakanın arttırılmasına veya azaltılmasına karar verilebilir. Bu bağlamda; nafakanın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Nafaka iradı, tarafların yaptıkları sözleşmeye dayansa bile indirilebileceği gibi tamamen de kaldırılabilir....
Bu protokolün değiştirilebilmesi için, ekonomik şartlarda, tarafların kendilerinden beklenemeyecek derecede olağanüstü değişikliklerinin olması gerekmektedir. ./.. Somut olayda, tarafların durumlarında yukarıda açıklanan değişiklikler bulunmayıp, protokolün yapılmasının üzerinden çok kısa bir süre geçmiş olması da düşünüldüğünde, davacının, nafakanın indirilmesi talebinde bulunması, iyiniyet kuralları ile bağdaşmamaktadır. O halde mahkemece, yukarıdaki ilke ve esaslar gözetilerek, iştirak nafakasının indirilmesi isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yersiz gerekçeler ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple davacı erkeğin karar düzeltme talebinin bağımsız tedbir nafakasının kaldırılması veya azaltılması davasına yönelik olarak kabulüne ve hükmün münhasıran bağımsız tedbir nafakasının kaldırılması veya azaltılması davası yönünden BOZULMASINA, davacı erkeğin diğer karar düzeltme isteklerinin ise yukarıda 1. bentte açıklanan sebeple REDDİNE, oybirliğiyle karar verildi. 30.11.2017...
Bunun gibi sırf boşanmayı sağlayabilmek için, bilerek ve isteyerek mali gücünün üzerinde bir yükümlülüğü üstlenen ya da karşı tarafın mali durumunun iyi olduğunu ve geçinmek için nafakaya ihtiyacı olmadığını bilen kişinin, sonradan bu yükümlülüğün kaldırılması veya azaltılması yönünde talepte bulunması da iyiniyet, doğruluk, dürüstlük ve sözleşmeye bağlılık ilkeleri ile bağdaşmaz. Tüm bu bilgiler ışığında somut olay irdelendiğinde; tarafların, 27.03.2013 tarihinde kesinleşen kararla anlaşmalı olarak boşandıkları, taraflarca imzalanan protokolün 4.maddesinde davacının, davalı kadına aylık 2.500,00 İsviçre Frangı yoksulluk nafakası ödemeyi kabul ettiği, anılan protokolün boşanmanın eki niteliğinde kabul edilerek mahkemece, davalı kadın lehine aylık 2.500,00 İsviçre Frangı yoksulluk nafakasına hükmedildiği, nafakanın kaldırılmasına dair bu davanın ise 12.03.2014 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava iştirak ve yoksulluk nafakasının indirilmesi davasıdır. Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 04.10.2010 tarih 2009/14223 esas, 2010/15954 karar sayılı ilamında belirtildiği şekilde anlaşmalı boşanmaya karar verilmesi halinde bu yönde oluşturulacak hükmün, taraflar arasında düzenlenen ve uygun görülen protokoldeki eda hükmü içeren bölümlerin, edayı sağlayıcı şekilde tesis edilmesi zorunludur. Taraflar arasında düzenlenen ve mahkemeye sunulan 12/07/2020 havale tarihli protokolün 2. ve 4. maddesinde yoksulluk ve iştirak nafakasına ÜFE/TÜFE oranında artırım uygulanması kararlaştırılmıştır. Ne var ki boşanmaya karar veren Çumra Asliye Hukuk Mahkemesi nafakalara ÜFE / TÜFE artışı hususunda edayı sağlayacak şekilde hüküm kurmamıştır. Protokolün onaylanması eda içeren bir hükmün varlığına işaret etmez....
Bu sebeple davalı-davacının temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Yoksulluk nafakasının kaldırılması, olmadığı takdirde azaltılması davası ile iştirak nafakasının kaldırılması, olmadığı takdirde azaltılması davalarına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Temyize konu kaldırılması talep edilen yoksulluk nafakasının yıllık miktarı 2400 TL olup, yine temyize konu kaldırılması talep edilen iştirak nafakasının yıllık miktarı 1800 TL olup Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362/1-a maddesi gereğince karar tarihindeki temyiz kesinlik sınırının (3200 TL) altında kaldığından kesindir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : İştirak Nafakasının Azaltılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Tarafların Sarıyer Aile Mahkemesinin 2007/634 Esas 2007/764 Karar sayılı ilamıyla anlaşmalı boşandıkları; söz konusu karar ile ortak çocuk lehine yıllık 50.000,00 TL iştirak nafakasına, iştirak nafakasının her yıl protokolde belirtilen şekilde %20 oranında arttırılarak devamına karar verildiği; kararın 22.10.2007 tarihinde kesinleştiği, iştirak nafakasının azaltılması talebiyle açılan iş bu davanın 13.10.2016 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Yapılan incelemede, eldeki dava tarihi itibarıyla iştirak nafakasının azaltılmasını gerektirir koşulların oluşmadığı anlaşılmaktadır....