Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece; davanın kabulü ile, tarafların müşterek çocuğu Aziz Furkan Durmaz'ın askıda bulunan velayet hakkının davacı anne T1 verilmesine, müşterek çocuk ile davalı baba arasında şahsi ilişki tesisine, davacı tarafından açılmış bulunan müşterek çocuk lehine iştirak nafakası talepli davanın kısmen kabulü ile; kararın kesinleştiği tarihten itibaren geçerli olmak üzere velayeti anneye verilen müşterek çocuk için takdir olunan aylık 500,00TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak velayeten davacıya verilmesine, takdir edilen nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine, 08/08/2018 tarihli ara karar ile 150,00 TL olarak belirlenip 14/05/2020 tarihli ara karar ile 400,00 TL'ye çıkarılan davacı lehine takdir edilen tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, müşterek çocuğun geçici velayetinin karar kesinleşinceye kadar tedbiren davacı anneye verilmesine, 09/06/2020 tarihli ara karar ile belirlenen tedbiren kişisel ilişkinin karar kesinleşinceye...

"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Suç işlemek amacıyla örgüt kurma Hüküm : Beraat Dosya incelenerek gereği düşünüldü: TCK'nın 220. maddesinde tanımlanan "örgütün" varlığının kabul edilebilmesi için hiyerarşik ilişki içinde olan en az üç kişiden teşekkül etmesi, örgütün yapısının sahip bulunduğu üye sayısı ile araç ve gereç bakımından amaçlanan belirsiz sayıda suçları işlemeye elverişli bulunması, suç işlemek amacı etrafında fiili bir birleşme ile işbirliği, eylemli paylaşım anlayışı içinde hareket etmesi ve bu amaçlar doğrultusunda faaliyette bulunup, "devamlılık" göstermesi gerekir. Örgüt niteliği itibarıyla devamlılığı gerektirdiğinden, kişilerin belli bir suçu işlemek veya bir suç işlemek için bir araya gelmesi halinde, örgütten değil iştirak iradesinden söz edilebilecektir....

    Mahkemece bozma ilamına uyulmuş, son kararla velayet değişikliğine ilişkin davanın kabulü ile ortak çocuğun velayetinin davacı babaya verilmesine, davalı anne ile çocuk arasında” Her ayın 1. ve 3. hafta sonları Cumartesi günü sabah saat 10:00'dan Pazar günü akşam saat 16:00 'ya kadar, dini bayramların 2. günü sabah saat 10:00'dan 3. günü akşam saat 16:00 'ya kadar, her yıl Temmuz ayının 1. günü sabah saat 10:00 dan 31. günü akşam saat 16:00 'ya kadar, her yıl sömestr tatilinin başladığı hafta sonu Cumartesi saat 10.00 dan ertesi Cumartesi saat 16:00'ya kadar davalı anne yanına bırakılması suretiyle kişisel ilişki kurulmasına” karar verilmiştir. Bu karar davacı baba tarafından ortak çocuğun anne yanına bırakılması suretiyle kişisel ilişki kurulması ve iştirak nafakasının kaldırılması tarihi bakımından temyiz edilmiştir....

      Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin gerekçeli kararda davalı taraf ile müşterek çocuk arasındaki kişisel ilişki tesisini uzun süreli kurarken aynı kararda babanın psikolojik sorunları olması ve müşterek çocuğa şiddet uygulaması nedeniyle davalı tarafa danışmanlık tedbiri uygulanmasına karar verildiğini, davalı babanın çocuk yetiştirme yeterliliğinin bulunmaması nedeniyle hakkında tedbir kararına hükmedilirken, aynı zamanda çocukla kişisel ilişki tesisine karar verilmesinin açıkça çelişki içerisinde olup bu kararın açıkça çocuğun üstün yararına aykırı olduğunu, uzman bilirkişinin SİR raporunda gerçek ve bilimin ışığında tespitlerin yapıldığını, bu nedenlerle müşterek çocuk ile davalı tarafı arasında kurulan kişisel ilişki tesisinin kaldırılması, yerel mahkeme aksi kanaatte ise kişisel ilişki tesisi süresinin kısaltılması ile müşterek çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakası tutarının arttırılmasına karar verilerek bu yöndeki istinaf taleplerinin kabulüne, karşı tarafın...

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olan Karşılıklı boşanma davasında (TMK m.166/1) davacı-karşı davalı taraf; kusur tespiti, tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakaları miktarı ile tazminat miktarları, kişisel ilişki süresi yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından, kişisel ilişki düzenlemesi, yoksulluk nafakasının ve iştirak nafakasının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece ortak çocuk ile babası arasında kişisel ilişki kurulurken çocuğun yaşı nazara alınarak baba yanında yatılı olmayacak şekilde bir kişisel ilişki düzenlemesi yapılmıştır. Ayrıca, çocuk ile baba arasında kurulan kişisel ilişki babalık duygularını tatmin etmeye elverişli ve yeterli değildir....

        Bu bakımdan; babalık duygularını tatmine elverişli, çocuğun da baba sevgisi ve şefkatini tatmasına yeterli, daha uygun süreyle kişisel ilişki tesisi gerekirken, bu husus gözden kaçırılarak yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğundan, davacı-karşı davalının bu hususa yönelik istinaf talebinin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b-2.maddesi gereğince kabulü ile velayeti davalı-karşı davacı anneye verilen ortak çocuk ile davacı-karşı davalı baba arasında daha uygun süreli kişisel ilişki kurulmasına karar vermek gerekmiştir. Sonuç olarak; davacı-karşı davalı erkeğin, kişisel ilişki, davalı-karşı davacı kadının ise iştirak ve yoksulluk nafakası ile maddi-manevi tazminat miktarlarına yönelik istinaf taleplerinin kısmen kabulüne, tarafların sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek sonuç ve kanaatine varılmıştır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ Dava, iştirak nafakası ödenmesine, karşı dava kişisel ilişki kurulmasına ilişkin olup; karar kişisel ilişki yönünden bozulması istemli temyiz edilmiştir.Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 02.07.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma - Ziynet Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların reddi, yoksulluk nafakasının reddi, velayet ve kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İlk derece mahkemesi kararına karşı, davacı- karşı davalı erkek tarafından süresi içerisinde ''ziynet alacağı davasının kabulü, kusur belirlemesi,iştirak nafakasının miktarı , tazminatlar, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası'' yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise katılma yoluyla "erkeğin davasının kabulü, velayet ile şahsi ilişki düzenlemeleri, iştirak nafakası ve yoksulluk nafakası talebinin reddi, tazminat miktarları " yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

            olmak üzere davalıdan alınarak velayeten davacıya verilmesine, hükmolunan nafakanın kararın kesinleşmesine müteakip iştirak nafakası olarak devamına, fazlaya işikin istemin reddine, 31/01/2023 tarihli ek karar ile çocuklar ve baba arasında kişisel ilişki kurulmasına" karar verilmiştir....

            UYAP Entegrasyonu