Dava; iştirak nafakasının artırılması, birleşen dava ise iştirak nafakasının kaldırılması veya azaltılması istemlerine ilişkindir. Davalı/davacı kadın vekilinin; müşterek çocuklar yararına hükmedilen iştirak nafakalarına yönelik istinaf talebinin incelenmesinde; Tarafların tespit olunan ekonomik ve sosyal durumları, ortak çocukların yaşı ve ihtiyaçları ile nafakanın belirlendiği tarihten bu yana geçen süre ve TMK'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi gözetildiğinde iştirak nafakalarının aylık 135,00'er TL olarak belirlenmesi isabetlidir. Ancak; Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre nafakanın takip eden yıllardaki artışının yıllık üretici fiyat endeksi (ÜFE) oranında belirlenmesi gerekirken nafakanın TÜFE oranında artırılmasına karar verilmesi hatalı olmuştur....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada , 220 TL. olan iştirak nafakasının aylık 350 TL.’ye çıkartılması istenilmiştir. Mahkemece, nafakanın artırılmasını gerektirecek şekilde tarafların ekonomik durumlarında bir değişikliğin olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde irat olarak hükmedilen nafakanın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.Hâkim; nafaka takdirinde olduğu gibi nafakanın artırılması veya azaltılması taleplerinde de, küçüğün yaşı, okul durumu ve zorunlu ihtiyaçları ile tarafların ekonomik ve sosyal durumlarını dikkate alarak hakkaniyete uygun bir artırıma hükmetmelidir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Açılan dava iştirak nafakasının azaltılması isteminden ibarettir. Tarafların Konya 5. Aile Mahkemesinin 2020/206 Esas - 2020/250 Karar sayılı ilamı ile boşandıkları, müşterek çocukların velayetinin anneye verildiği, müşterek çocuklar Yunus ve Mahmet için ayrı ayrı 4.000'er TL iştirak nafakasına, nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verildiği, kararın 26/06/2020 tarihinde kesinleştiği, iş bu davanın 06/07/2021 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır....
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının, dava dilekçesinde belirttiği gibi nafakanın fahiş olmadığını davacının nafakaları ödememesi nedeniyle 11 ayrı dosyasının bulunduğunu, Davacı tarafın maddi durumu iyi olmasına rağmen daha önce de Antalya 8.Aile Mahkemesinin 2018/119 Esas — 2018/623 Karar sayılı dosyası ile nafakanın kaldırılması yahut azaltılması davası açtığını ancak dosyanın reddedildiğini, kararın kesinleştiğini, davacının 4.000,00 TL kira ödeyerek lüks bir sitede oturduğunu, maddi durumunun kötüleşmediğini, belirterek davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "...davacının daha önce Antalya 8. Aile Mahkemesi'ne başvurarak ekonomik durumunun olumsuz yönde değiştiği açıklamasında bulunup yoksulluk ve iştirak nafakalarının kaldırılmasını talep ettiği, davanın reddedildiği, istinaf incelemesinden geçerek 09/04/2019 tarihinde kesinleştiği görülmüştür....
Ancak, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi, azaltılması talebini de içermekte olduğundan, bu durum nafakanın miktarını tayinde ve indirilmesinde etken olarak dikkate alınmalıdır. ./.. -2- O halde; nafakanın kaldırılması isteminin aynı zamanda nafakanın azaltılması istemini de kapsadığı gözetilerek, davalının aylık düzenli olarak elde ettiği gelirin davalıyı yoksulluktan tamamen kurtarmadığı, ancak mali durumunu olumlu yönde değiştirdiği dikkate alındığında nafakada hakkaniyete uygun bir oranda indirim yapılması gerekirken davanın tümden reddine karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "...Her ne kadar davacı vekili ödenen nafakanın 5.5 yaşındaki çocuğun ihtiyaçlarını karşılamanın çok üstünde olduğu, artış oranı uygulandığı, davacının emekli olduğu, nafaka ödendikten sonra klan miktarın kendi hayatını idame ettirmesini olanaksız kıldığını, davacının yeniden evlendiğini, eşinin tüm maddi yükünü üzerine aldığını, eşinin ev hanımı olduğunu, eşiyle ortak çocuklarının CİK nda olduğunu, onların maddi yükünün de davacının üzerinde olduğunu, bu şartlara göre davacının ödediği iştirak nafakasının maddi gücünü aştığını belirterek bu davayı açmış ise de, dava dilekçesinde açıklanılan bu hususların davacı açısından "umulmadık gelişmeler" olduğunun söylenemeyeceği, bunları öngörmesine rağmen çocuk için aylık 1.000- TL iştirak nafakası ödemeyi kabul eden davacının anlaşmalı boşanmayı teminden sonra bu davayı açmasının hakkaniyet ve ahde vefa ilkesi ile bağdaşmadığı; müşterek çocuk için hükmedilen nafakanın miktar itibariyle öngörülemeyen, katlanılamaz...
GEREKÇE : Dava nafakanın azaltılması davası olduğu anlaşılmıştır....
DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Azaltılması) KARAR : Taraflar arasındaki nafakanın azaltılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Bodrum 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 01/03/2005 tarih, 2003/1 E ve 2005/84 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, müşterek çocuk Emirhan'ın velayetinin anneye bırakılarak lehine 250 Euro iştirak nafakası ödenmesi yönünden karar verildiğini, kararın 08/06/2005 tarihinde kesinleştiğini, davalı tarafın daha sonra iştirak nafakasının artırılması için yeni dava açtığını, Bodrum 2....
ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 27/01/2015 NUMARASI : 2014/346-2015/39 Taraflar arasındaki nafaka davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasındaki boşanma davası ile hüküm altına alınan yoksulluk ve iştirak nafakalarının yetersiz kaldığını ileri sürerek, davacı için hükmedilen 100 TL yoksulluk nafakasının 500 TL'ye, müşterek çocuklar Damla ve Ulaş için hükmedilen iştirak nafakalarının 100'er TL'den 500'er TL'ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde; talep edilen nafakanın fahiş olduğunu ve bu miktarı ödeyecek ekonomik gücü bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 29/01/2015 NUMARASI : 2014/464-2015/68 Taraflar arasındaki nafaka artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı dilekçesinde; tarafların 2009 yılında boşandıklarını, geçen sürede hükmedilen nafakanın hiç artmadığını, ihtiyaçların çoğaldığını ve nafakanın yetersiz kaldığını ileri sürerek, yoksulluk nafakasının 200 TL'den 500 TL'ye, iştirak nafakasının ise 100 TL'den 500 TL'ye çıkartılmasını talep etmiştir. Davalı cevabında; davacıya boşanırken ev verdiğini, nafaka isteyemeyeceğini, kendisinin yeniden evlendiğini, talebin yüksek olduğunu bu nedenle davanın reddini dilemiştir....