Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının yöneticiden toplantı talebi ve haberi olmaksızın yöneticiden bağımsız kendi aralarında usulsüz olarak toplantı düzenlediklerini, yönetici seçmeleri ve diğer karaları almalarının yok hükmünde olduğunu, öncelikle davanın karşı tarafın dava ehliyetine, dava husumeti yokluğu ve dav atakip yetkisine sahip olmaması sebebiyle davanın dava şartı yokluğu nedeni ile reddine, davacı tarafın KMK'nun 32.maddesi uyarınca hukuki yararı bulunmadığı sebebiyle reddine, KMK'nun 36 ve 33 maddesi uyarınca defter ve belgelerin yeni yönetime tesliminin sağlanması hususunda mahkemeye yasayla verilmiş bir görev ve yetki olmadığı gerekçesi ile davannı reddine, müvekkili hakkında açılmış bulunan işbu mesnetsiz davanın reddi ile yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Samsun 1....
Hukuk Dairesi'nin 22/06/2021 tarihinde verdiği 2020/6304 Esas ve 2021/5302 Karar sayılı kararında çağrı yapılmaması durumunda yokluk yaptırımının uygulanacağını ifade ettiğini, yine Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 07/07/2020 tarihinde verdiği 2017/2046 Esas ve 2020/527 Karar sayılı kararında çağrı yapılmaması durumunda yokluk yaptırımının uygulanacağının belirtildiğini, %50 pay sahibi ortağa çağrı yapılıp yapılmadığının ... celp edilen belgelerden anlaşılabildiğini, çağrı yapılmamış ise kurucu unsur olmadığını, kurucu unsur yok ise işlemin yok hükmünde olduğunu, genel kurul kararının yok hükmünde olduğunun tespitine ilişkin İzmir 4....
- KARAR - Davacı, dava dilekçesinde kendisinin davalı kooperatifin üyesi olduğunu 07.11.2010 tarihinde yapılan genel kurul da mizan, yönetim ve denetim kurulu rapoları ile gelir gider hesapların gerçeği yansıtmadığını, 2009 yılına ait okunamayan ve denetlenmeyen dönem bulunmasına rağmen bu dönem ile yönetim kurulunun genel kurulun devir ve terk edemeyeceği yetkiler kullanarak yaptığı işlemlerin onaylanıp ibra edildiğini, geçmişe yönelik aidat, borç ve gecikme faizi oranı belirlendiğini, denetim ve yönetim kurulu raporları ile bilançoda gösterilmediği halde üyelerden 250,00 TL alınmasını kararlaştırıldığını, yönetime muhalif bazı üyelere karşı dava açılması hususunda yönetim kuruluna yetki verildiğini, eksik ve ayıplı işler hususnda bir karar alınmadığını, alınan kararın yok hükmünde olduğunu ileri sürerek, dava konusu genel kurulun iptalini talep ve dava etmiştir....
Dava dışı site yönetimi yani 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu kapsamında oluşturulan site yönetiminin kat malikleri için yapmış olduğu 26/06/2021 tarihli genel kurul toplantısında kat malikleri yönetim kurulunun 2 yıllığına ... Sitesi İşletme Kooperatifi yönetim kurulu tarafından oluşmasına karar verildi, yani kat malikleri yönetim kurulu ile işletme kooperatifi yönetim kurulu aynı kişilerden oluşmakta idi. Kat mülkiyeti site aidatı 65,00 TL'dir toplam 376 tane daire vardır, bu aidat yetmediği için işletme kooperatifinin gelirlerinden sürekli site yönetimine para aktarılır, davacının kendi döneminde de bu şekilde para aktarıldı ve site işletme kooperatifinin gelirlerinden sitenin genel masrafları karşılandı, çünkü kooperatifin fazla bir gideri yok, kira gelirleri var, başkaca bir geliri yok, dediğim gibi site aidatı asgari tutularak site işletmesi kooperatifinden gelen gelirlerle masraflar karşılanıyor....
Ada yönetiminin hangi parseller üzerinde kurulu olduğu taraflara sorularak belirlendikten sonra tapu kaydının tapu müdürlüğünden, 3-Davaya konu işletme projesinin davacılara hangi tarihte tebliğ edildiği ve davacılar tarafından işletme projesine hangi tarihte itiraz edildiğine dair tüm evrakın taraflardan, 4-Davacılar tarafından işletme projesine yapılan itirazın kat malikleri kurul kararında görüşülüp görüşülmediği, görüşülmüş ise buna dair kat malikleri kurul kararının ve 13.01.2013 tarihli kat malikleri kurul kararı ile hazırun cetvelinin yönetimden, Getirtilerek dosyaya konulmasından sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 08.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, 2820 Sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun 20/9. maddesinin "İlçe başkanı ile ilçe yönetim kurulu ilçe kongresince seçilir" hükmünü içerdiği ve anılan hükmün emredici nitelikte bir hüküm olduğu, yönetim kurulu ve başkan ataması gerçekleştirdiği, ancak maddesine aykırı olduğu, merkez veya il yönetimine ilçe yönetim kurulu atamasına ilişkin kanunen tanınmış bir yetkinin bulunmadığı, kanunen tanınmayan bir yetkinin tüzük ile düzenlenemeyeceği, yasanın amir hükümlerinin, ancak yasama organı tarafından değiştirilebileceği, bu nedenle tüzüğün 42/D-2 maddesinin kendiliğinden geçersiz olduğu ve tüzük yerine doğrudan yasa maddesinin uygulanması gerektiği, Üst-hukuk normuna (Anayasa’ya veya yasaya) açıkça aykırı olan tüzüğün herhangi bir nedenle iptal edilemese dahi mutlaka yasanın uygulanacağı gerekçesiyle 2820 sayılı yasanın 121. maddesine yollamasıyla Türk Medeni Kanunu 75 maddesi gereğince yönetim kurulu, genel kurulu toplantıya çağırmazsa Sulh Hukuk Hakiminin üç üyeyi bu iş için kayyım...
in müdürlüklerinin yok hükmünde olduğunun tespiti talebinin reddine, kayyum atanması talebinin şirket organı eksikliği olmaması nedeniyle reddine, davacıların ihtiyati tedbir talebi koşullarının dosya kapsamında oluşmamış olması ve müvekkillerinin malvarlıklarının uyuşmazlık konusu olmadığından reddine, tazminat talebinin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılar üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davacılar vekili tarafından sunulan 04/02/2021 tarihli dilekçe ile asıl davada ... ve ... 'in ...Tic Ltd Şti'ndeki müdürlüklerinin yok hükmünde olduklarının tespitine dair ilk taleplerinden feragat ettiğine ilişkin dilekçesini sunmuş olduğu görüldü. Davadan feragat HMK. nun 307 ve 309. maddelerin hükümleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen ve kesin mahkeme hükmünün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir....
in müdürlüklerinin yok hükmünde olduğunun tespiti talebinin reddine, kayyum atanması talebinin şirket organı eksikliği olmaması nedeniyle reddine, davacıların ihtiyati tedbir talebi koşullarının dosya kapsamında oluşmamış olması ve müvekkillerinin malvarlıklarının uyuşmazlık konusu olmadığından reddine, tazminat talebinin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılar üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davacılar vekili tarafından sunulan 04/02/2021 tarihli dilekçe ile asıl davada ... ve ... 'in ...Tic Ltd Şti'ndeki müdürlüklerinin yok hükmünde olduklarının tespitine dair ilk taleplerinden feragat ettiğine ilişkin dilekçesini sunmuş olduğu görüldü. Davadan feragat HMK. nun 307 ve 309. maddelerin hükümleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen ve kesin mahkeme hükmünün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir....
in müdürlüklerinin yok hükmünde olduğunun tespiti talebinin reddine, kayyum atanması talebinin şirket organı eksikliği olmaması nedeniyle reddine, davacıların ihtiyati tedbir talebi koşullarının dosya kapsamında oluşmamış olması ve müvekkillerinin malvarlıklarının uyuşmazlık konusu olmadığından reddine, tazminat talebinin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılar üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davacılar vekili tarafından sunulan 04/02/2021 tarihli dilekçe ile asıl davada ... ve ... 'in ...Tic Ltd Şti'ndeki müdürlüklerinin yok hükmünde olduklarının tespitine dair ilk taleplerinden feragat ettiğine ilişkin dilekçesini sunmuş olduğu görüldü. Davadan feragat HMK. nun 307 ve 309. maddelerin hükümleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen ve kesin mahkeme hükmünün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir....
Evleri Site Yönetimine yönelik davanın ise KABULÜ İLE, 23/01/2011 tarihli genel kurul toplantısındaki yönetim planının değişikliklerinin iptaline, karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı gerekçelere göre davacının kat maliki sıfatı ile dava açtığı, dava konusunun 23/01/2011 tarihli toplantının iptali olduğu gözetilerek iptali istenilen toplantının usul ve yasaya aykırı olduğunun tespiti ile davanın davalı site yönetimi açısından kabulüne, diğer davalı Tapu Müdürlüğü açısından ise reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, davalı İ.. B..'ndan peşin alınan temyiz ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, aleyhine temyiz olunan davalı E.....