Ancak; Davacı,... 1.İcra Müdürlüğü'nün 2005/4664 Esas sayılı dosyasında 2.050.00 TL asıl alacak ve 205.00 TL işlemiş faiz üzerinden icra takibinde bulunduğu, dava dilekçesinde de aynı talebini tekrarladığı ve davalının yapılan takibe itiraz etmesi üzerine, itirazın iptali ve %40 icra inkar tazminatı istediği halde mahkemece HMK.nun 26. maddesi gereğince talep edilen işlemiş faiz yönünden talep aşılarak 660.00 TL işlemiş faize hükmetmiş olması doğru değil ise de, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden gerekçeli kararın hüküm fıkrasının iki numaralı bendinde yer alan “660.00 TL“ ifadesi hükümden çıkartılarak yerine “205.00 TL“ ibaresi yazılmak suretiyle 6100 sayılı HMK.ya 6217 sayılı Kanunla eklenen Geçici 3. madde gözetilerek HUMK.nun 438. maddesi uyarınca hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 19.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Esas sayılı dosyası incelendiğinde, davacı alacaklı tarafından davalı borçludan hesap kat ihtarı ve ticari nakit sözleşmesi, hesap kat ihtarı ve kredi kartı sözleşmesi, BSMV ve işlemiş faiz olarak toplamda 228.035,06-TL alacağın tahsili talebinde bulunulduğu, davalı borçlular tarafından süresi içerisinde ayrı ayrı sunulan 04/02/2022 tarihli dilekçe ile takibe, borca, ödeme emrine, faize ve tüm fer'ilere itiraz edildiği ve takibin durduğu, borca itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğine ilişkin bilgi ve belge bulunmamakla birlikte itiraz ve dava tarihlerine nazaran davanın da hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır....
Davacının davadan önce davalıyı temerrüde düşürdüğüne ilişkin dosyada herhangibir bilgi ya da belge bulunmadığı gibi, 20.5.2003 tarihi itibarı ile temerrüde düşürüldüğüne ilişkin ihtarname de bulunmamaktadır.Hal böyle olunca mahkemece sadece dava tarihinden faize hükmedilmesi gerekirken işlemiş faize de hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Ne var ki yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK 438/7 maddesi uyarınca mahkeme kararının aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle davalı ... Bakanlığının tüm, davalı ... Bakanlığının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenle mahkeme kararının hüküm bölümünün 1 nolu bendinin 3. satırında yer ......
Sayılı dosyasında 50.915,73-TL takip çıkış miktarı ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçlunun yukarıda bilgileri verilen kredi borcu müvekkil nezdinde muaccel olduğunu, borçlu işbu takibe ilişkin borcun tamamına, faize ve diğer tüm ferilerine itiraz ettiğini, borçluların itirazlarının kabulü mümkün olmadığını, borçlu itiraz dilekçesinde borcun tamamına, faize ve diğer tüm ferilerine itiraz etmişse de ; takibe ilişkin Genel Kredi Sözleşmesi incelendiğinde görülecektir ki; itiraz eden borçlunun sözleşmede imzası bulunmakta olduğunu, ... nolu kredi borcunun ödenmesi için borçluya ... 1. Noterliği ... Yevmiye Numaralı 16/09/2021 tarihli İhtarnamesi gönderilmişse de davalı/borçlu tarafından işbu borçlar ödenmediğini, müvekkili bankanın alacağı muaccel olduğunu, bu nedenle .... İcra Müdürlüğü ... E....
Müdürlüğünün 2009/27961 Esas sayılı dosyası ile takip başlattığını, davalıların borca, takibe, faize ve ferilerine itiraz ettiklerini itiraz üzerine takibin durduğunu davalıların itirazında haksız olduklarını ileri sürerek itirazın iptalini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, bankaya olan kredi borcunun takip konusu miktar kadar olmadığını ve kredi taksitlerinin ödendiğini, bunun şirket kayıtlarının incelenmesinden de anlaşılacağını, davalı müflis ... İnş. A.Ş.ne kullandırılan başkaca nakit kredi olmadığı halde kullandırılmış kredi teminat mektup bedelinin nakit gibi ... takibine konulmasının hukuka aykırı olduğunu, davacı tarafça talep edilen faizinde fahiş olduğunu, ... inkar tazminatı taleplerinin yerinde olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Borçlunun İİK'nun 168. maddesinde yazılı yasal beş günlük itiraz süresi içinde, takipte istenilen işlemiş faiz ve işleyecek faize itiraz ettiği anlaşılmıştır. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu, aynı Kanun'un 648. maddesi gereğince 01 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 6101 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 7. maddesinde, görülmekte olan davalara ilişkin olarak, "Türk Borçlar Kanununun kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin kuralları ile geçici ödemelere ilişkin 76., faize ilişkin 88'inci, temerrüt faizine ilişkin 120. ve aşırı ifa güçlüğüne ilişkin 138. maddesi, görülmekte olan davalarda da uygulanır" şeklinde düzenleme getirilmiştir. İcra takibi de dava gibi düşünüleceğinden, 6098 Sayılı TBK'nun anılan hükümlerinin henüz sonuçlanmamış icra takiplerinde de uygulanması gerekir (HGK'nun 12.09.2012 tarihli, 2012/19-314 E, 2012/557 K. Sayılı kararı)....
"İçtihat Metni"İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan ilamlı takipte, borçlu vekili İcra Mahkemesi'ne başvurusunda işlemiş ve işleyecek faize itiraz ederek fazla talep edilen kısımların iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Davacının işlemiş faize ilişkin itirazlarının kısmen kabulü ile takip talebinde fazla talep edildiği tespit edilen 381,73- TL işlemiş faizin iptali ile ödeme emrinin bu miktar üzerinden düzeltilmesine, fazlaya ilişkin diğer taleplerin reddine'' karar verildiği görülmüştür....
Mahkemece, 70.966,13 TL asıl alacak ve 3.141,95 TL işlemiş faiz toplamı olan 74.108,08 TL.nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Mahkemece, eldeki davada asıl alacak ve işlemiş faiz toplamı olan 74.108,08 TL'na yasal faiz yürütülerek davalıdan tahsiline karar verilmiş olup, işlemiş faize tekrar faiz yürütülmüş bulunmaktadır. Başka bir anlatımla faize faiz uygulanmıştır. Oysaki faize faiz yürütülmesi olanaklı değildir. Mahkemece değinilen bu yön gözardı edilerek faize faiz yürütülecek şekilde hüküm tesis edilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir....
Davalılar vekili, savunmasında özetle; müvekkil şirketin dava dilekçesinde ve ödeme emrinde belirtildiği şekilde borcu bulunmadığını, takibe konu kredi sözleşmeleri ve kat ihtarı içeriğinden/dayanağından dolayı müvekkilinin takip talebinde alacaklı olarak gözüken davacı şirkete hiçbir borcu mevcut olmadığını işleyecek ve işlemiş faize ve faiz oranına da itirazda bulunulduğunu, davacı tarafın talep ettiği faiz fahiş olduğunu, faiz başlangıç tarihinin neye göre saptandığı, hangi tarihler arası faiz işletildiği açıklanmadığını, bu itibarla, hangi dönemi kapsadığı belli olmayan işlemiş ve işleyecek faize itiraz edildiğini, sözleşmelerde yer alan imzaların müvekkil şirket yetkililerine ait olmadığını, alacağın tayini taraf defterleri üzerinde yapılacak inceleme ve alınacak uzman bilirkişi raporu doğrultusunda mahkemenin takdirinde bulunduğunu, dava konusu alacağın bu itibarla likit ve belirlenebilir olmadığını, davacı tarafın kat ihtarına itiraz edildiğini, dava konusu edilen tüm borca, ferilerine...