Esas sayılı icra takip dosyası incelendiğinde; davacı- alacaklı tarafından, davalı- borçlu aleyhine 2.505,16 TL asıl alacak, 100,92 TL faizsiz istenen alacak olmak üzere; 2.606,10 TL toplam asıl alacak, 152,22 TL işlemiş faiz, 27,40 TL işlemiş faizin KDV' si, 38,06 TL işlemiş faizin ÖİV' si olmak üzere neticeten toplamda; 2.823,78 TL alacak üzerinden 11.06.2016 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 14.07.2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalı- borçlu vekilince 18.07.2016 tarihinde sunulan itiraz dilekçesi ile icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz edildiği, itiraz üzerine takibin durdurulduğu, bunun üzerine davacı alacaklı tarafça İİK'nın 67/2 maddesi gereği 1 yıllık yasal sürede iş bu itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır. Taraflar arasında imzalanan 20.01.2011 tarihli abonelik sözleşmesi ve bu sözleşme kapsamında düzenlenen faturaların incelenmesinde; Taraflar arasındaki sözleşmenin 7....
Esas sayılı dosyası ile borçlu aleyhinde ilamsız icra takibi başlatıldığını, 19/06/2020 tarihinde ise borçlu tarafından haksız ve kötü niyetli olarak icra takibine ödeme emrine, faize, faiz oranına ve işlemiş faize, borca ve ferilerine karşı itiraz edilmesi nedeniyle takibin durdurulduğunu, bu süreçte dava şartı olan arabuluculuk yoluna başvurulmuşsa da görüşmeler neticesinde olumlu bir sonuç alınamadığını, açıklanan nedenlerle icra takibine yapılan itirazların iptalini, kötü niyetli borçlu aleyhine %20'den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA/ Davalı vekilinin cevap dilekçesi sunmamış olduğu görüldü. DELİLLER VE GEREKÇE/ Dava, İİK m.67 kapsamında itirazın iptali davasıdır. Dava dosyasına celp edilen ... 23....
Esas sayılı dosyasının sureti incelendiğinde; alacaklının ..., borçlunun ... olduğu, takibin 7.645,94 TL asıl alacak, 363,55 TL reeskont avans faizi olmak üzere toplam 8.009,49-TL alacağa ilişkin ilamsız takip olduğu, takip dayanağının 31/01/2019 tarihli cari hesap alacağı olduğu, 30/04/2019 tarihli ödeme emrinin borçluya 09/07/2019 tarihinde tesliğ edildiği, borçlunun 09/07/2019 tarihinde süresi içerisinde borca, ferilerine ve faize itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durdurulmasına dair bir kararın alacaklı/vekiline tebliğine dair takip dosyası kapsamında mazbataya ve sair bilgi belgeye rastlanmamakla birlikte, eldeki itirazın iptali davasının 07/04/2022 tarihinde açıldığı, alacaklı/vekiline itiraz üzerine takibin durdurulması kararının tebliğine dair mazbata, sair bilgi belge de bulunmadığından İİK madde 67'de öngörülen bir yıllık sürenin işlemeye başlamadığı görülmekle eldeki itirazın iptali davasının süresi içerisinde açıldığının kabulü gerektiği anlaşılmıştır....
Basit bir hesaplama ile istenen işlemiş temerrüt faizi tutarı bulunabileceği gibi, anılan eksiklik her zaman alacaklıya tamamlattırılabilir. Kaldı ki borçlu tarafından işlemiş faize ve faiz oranlarına itiraz da edilmiştir. Bundan başka istemin yasaya uygun olup olmadığının itirazın iptali ya da kaldırılması davasında mahkemece denetlenmesi mümkündür. Aksinin kabulü aşırı şekilcilik olup, hak kaybına neden olur. O halde, İlk Derece Mahkemesince verilen, istinafa konu davanın reddine dair kararın sonucu itibarıyla usul ve yasaya uygun olduğu, aksi yöndeki istinaf sebep ve gerekçelerinin yerinde olmadığı görülmekle, istinaf başvurusunun HMK.'nun 353/1- b-1 md gereğince esastan reddine, karar verilerek aşağıda yazılı hüküm kurulmuştur....
İşlemiş Avans Faiz Talebi ve İşleyecek Faiz İtirazı Yönünden; 30/12/2018- 22/03/2019 tarihleri arasında değişen oranlarda avans faiz oranı üzerinden yapılan hesaplamada işlemiş faiz 579,87- TL olarak belirlenmiştir. Ödeme emrinde talep edilen bedel ile hesaplanan bedel aynı olduğundan söz konusu itiraz yerinde değildir. Ayrıca değişen oranlarda ticari avans faiz oranlarınca talepte bulunulduğu görülmekle; işleyecek faize ilişkin şikayet de yerinde değildir. Tazminat Talebi yönünden; Alacaklı tarafın tazminata hak kazanabilmesi için takibin muvakkaten durdurulması gerekmekte olup; dava süresince takibin geçici olarak durdurulmasına karar verilmediğinden davalı tarafın tazminat talebinin reddine" karar verildiği görülmüştür....
İcra Müdürlüğünün 2012/5806 sayılı dosyası ile 27.04.2012 tarihinde takip başlatıldığını ancak itiraz üzerine takibin durduğunu, itiraz dilekçesinde 42.176,15 TL'nin 2.366,49 TL'sinin 27.04.2012 tarihinde banka hesabına ödendiğinin belirtildiğini, Ocak ayı ücretine karşılık yapılan bu ödeme miktarının düşümü ile kalan asıl alacak ve işlemiş faiz miktarına ilişkin itirazın haksız olduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve %40'dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir....
GEREKÇE: Uyuşmazlık, ilamlı takip yolu ile başlatılan icra takibinde borçlunun işlemiş faiz hesabında uygulanan işlemiş faize itirazına ilişkindir. Mut İcra Dairesinin 2018/1565 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı T3 tarafından borçlu T1 Limited Şirketi hakkında 12/11/2018 tarihinde ilamların icrası yoluyla 38.822,98 TL'nin tahsili için takip başlatıldığı, davanın 24/05/2021 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Davacı işlemiş faize itiraz etmiş ve bu konuda verilen kararı istinaf etmiştir. Takibe konu işlemiş faizin 2.843,55 TL'dir. İstinaf konusu uyuşmazlık miktarının 2.853,45 TL olduğu, davaya konu miktarın mahkeme karar tarihi itibarıyla yasal 13.740,00 TL kesinlik sınırını geçmediği anlaşıldığından söz konusu mahkeme kararına karşı istinaf yoluna başvurulması mümkün değildir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıya ilk önce toplam örnek no: 7 ödeme emri gönderildiği ve borçlu asili bu ödeme emrinde işlemiş faize itiraz ettiğini, fakat fatura miktarına ve asıl alacağa itiraz etmediğini, kabul ettiğini, yapılan kısmi itiraz uyarınca borçlunun banka hesaplarına haciz kaydı işlendiğini, sonrasında, işlemiş faiz tutarı yanlış hesaplandığından ek takip talebi hazırlandığını, ardından ise feragat harcı istenmediğini, yapılan işlemde sorun bulunmadığını, davacının 08/07/2021 tarihli borca itirazında fatura bedeli talebine itiraz etmediğini, fakat 01/10/2021 tarihli borca itirazında ise fatura bedellerine de itiraz ettiğini, bu sebeple yapılan borca itirazın kötüniyetli olduğunu belirtmiştir. Mahkemece; davacıya icra dosyası kapsamında ilk ödeme emri tebliğ işleminden sonra alacaklının 21/09/2021 tarihli talebi üzerine ikinci ödeme emrinin tebliğ edildiği görülmektedir....
İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 11/09/2007NUMARASI : 2007/334-2007/399 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Borçlu vekili tarafından İcra Mahkemesine sunulan itiraz dilekçesinin 4 numaralı bendinde talep edilen işlemiş faize de karşı çıkılmasına rağmen, bu konuda inceleme yapılıp olumlu olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir. SONUÇ :Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 11/12/2007 gününde oybirliğiyle karar verildi. ...
Hukuk Dairesi'nin 2014/32913 Esas, 2014/28254 Karar Sayılı ilamı ile faiz hususuna hiç değinilmeden kısmen bozulduğu, bozma ilamı üzerine mahkemece bozmaya uyularak karar verildiği dolayısıyla mahkemenin hüküm fıkrasındaki faize ilişkin hükmün değişmediği görülmektedir. Somut olayda; 04.09.2014 tarihinde başlatılan ilamlı icra takibinde, alacaklı tarafından hiç bir ayrım yapılmadan tüm alacak kalemlerine takip tarihinden itibaren yıllık % 9 oranından az olmamak üzere yasal faiz istendiği borçlu tarafından işlemiş faize ve takipten sonra işleyecek faize bir itirazın olmadığı, alacaklının yasal faiz talebi ile kendisini bağladığı ve icra emrinin bu şekilde kesinleştiği, ilamın temyizi üzerine kararın Yargıtay 9....