Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazının iptali ile alacağın yasal faızi ve diğer tüm ferileri ile birlikte tahsili için takibin devamına ve borçlu aleyhine %20'den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına ve lehe vekâlet ücretine hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

    Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazının iptali ile alacağın yasal faızi ve diğer tüm ferileri ile birlikte tahsili için takibin devamına ve borçlu aleyhine %20'den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına ve lehe vekâlet ücretine hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

      Maddesi uyarınca imza inkarına konu çeklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir. Somut olayda, keşideci olan davacı borçlu, asıl ve birleşen davaya konu çeklerde ki imzaların kendisine ait olmadığından bahisle borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Davalı alacaklı ise, aralarındaki ticari ilişki kapsamında söz konusu çekleri aldığını, çeklerdeki imzaların davacıya ait olduğunu, benzer imzalarla atılmış dava konusu olmayan çeklerin davacı tarafından ödendiğini, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

        Dava koşulları yönünden dosya incelendiğinde, davacının alacağının 11.04.2011 tarihinde düzenlenen bonodan doğduğu, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleştiği, 20.06.2012 tarihli haciz tutanağının aciz belgesinin niteliğinde olduğu, iptali istenen tasarruf 16.04.2012 tarihinde takip konusu borçtan sonra yapıldığı, anlaşılmaktadır. Somut olayda da dava ön koşulları mevcut olduğundan ve davalılar arasında anne-oğul ilişkisi olup, İİK 278/3-1 maddesi geriğince yapılan işlem bağış niteliğinde olduğundan iptali gerektiği, davalı ...’nin inançlı işlem iddiasının yazılı belge ile de ispatlanmamış bulunması nedeni ile davanın kabulü ile ve 280/1 maddeler gereğince takip konusu alacak ve ferileriyle sınırlı olarak iptaline karar verilmesi gerekirken dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun düşmeyen gerekçe ile davanın reddi isabetli görülmemiştir....

          İcra takibi ve icra takip dosyasında tahsile ilişkin her işlem zamanaşımını kesen işlemlerden olup, --- icra takibi ile kesilen süre icra dosyasındaki tahsile ilişkin tüm işlemlerle kesilerek tekrar başlamış olup, tahsile dair son işlem --- değerledeki hisse senetlerinin kıymet taktirinin ve satışının yapılmasına dair işlem olduğundan----- sayılı dosyasının başlatıldığı, ---- tarihi itibari ile dolmadığından, davacı tarafın alacağın zamanaşımına uğradığından bahisle borçlu olmadığına ilişkin menfi tespit talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Davacı tarafın borcun ödendiğinden bahisle borçlu olmadıkları yönünde talebi için yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu; oluşa uygun bilirkişi raporu ile davacı ------takip sayılı dosyasından dolayı takip tarihi itibari ile--- borçlu olduğu tespit edilmiş olup, davacı taraf bu miktarın ödendiğini usulüne uygun belge ile kanıtlamadığından, davanın kısmen kabulü ile davacının ---- borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerekmiştir....

            "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, 506 sayılı Yasa kapsamında ölüm aylığı almakta iken, 1479 sayılı Kanun hükümleri gereğince babası üzerinden de hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla ölüm aylığına hak kazanıldığının ve aylıkların kesilmesine dair kurum işleminin iptali ile Kuruma karşı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine, karar verilmiştir....

              Mahkemece; davanın kabulü ile davalı kurum tarafından uygulanan 31/03/2013 tarihli (7930,7931,7933 no'lu faturalar) reçete ve cezai şart bedeli 57.109,09 TL nedeniyle davacının davalıya borçlu bulunmadığının tespiti ile işlemin iptaline yönelik olarak verilen karar, taraflarca temyiz edilmiş ve Yargıtay 13.Hukuk Dairesince verilen 04/04/2016 tarihli ve 2015/12896 E. 2016/9372 K. sayılı kararla; davacının ıslah dilekçesi doğrultusunda ıslah harcı tamamlattırılarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuştur....

                Dava, muvazaa nedenine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Muvazaalı bir hukuki işlem ile üçüncü kişilere zarar verilmesi, onlara karşı işlenmiş bir haksız eylem niteliğinde olduğundan, kural olarak danışıklı işlem (muvazaalı muamele) nedeniyle hakları zarara uğratılan üçüncü kişiler, tek taraflı veya çok taraflı olan bu hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. Ancak, danışıklı işlem ile üçüncü kişilerin haklarının zarara uğratıldığının benimsenebilmesi için onların, danışıklı işlemde bulunandan alacakları bulunmalı ve danışıklı işlem o alacağın ödenmesini önlemek amacıyla yapılmış olmalıdır. Diğer yandan; zarara uğradıklarını ileri süren üçüncü kişilerin, danışıklı işlemde bulunduğu iddia edilen kişi hakkında tazminat davası açmış olmaları, bu davanın kabulü için tek başına yeterli olmadığından, danışıklı işlemde bulunanın, üçüncü kişilere borçlu olduğunun gerçekleşmesi ve borcunu ödememek için danışıklı hukuki işlem yapmış olması gerekir....

                  Dava, ilaç teminine ilişkin eczane protokolünden kaynaklı sahte reçete bedelinin tahsiline yönelik kurum işleminin hukuka aykırılığının ve bu işlem nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti isteğine ilişkindir. Uyuşmazlık konusu dönemde taraflr arasında 2012 yılı protokol hükümleri uygulanmakta ise dedava tarihi itibariyle 2016 yılı İlaç Teminine İlişkin Protokolün;4.3.6 "Protokolün (5.3) numaralı maddesindeki fiillerin tespit edildiği reçetede fiili ilgilendiren reçete veya ilaç bedelleri ödenmez (5.3.3, 5.3.6 ve 5.3.14 maddeleri hariç). Kurumca yapılan yersiz ödemeler varsa, ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte eczacının Kurumda tahakkuk etmiş alacağından mahsup edilir....

                  -TL'lik borcun ödenmesine rağmen haksız ve yersiz olarak açılan icra takibine dayandığını, icra takip dosyasında her geçen gün faiz işlendiğini, davalı tarafın hukuk düzenini yanıltma, aldatma kastıyla haricen ödemesi yapılarak kapatılması gereken borcu kapatmadığının anlaşıldığını, müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile .... İcra Müdürlüğü'nün 2018/... E. sayılı icra takibinin iptaline ve kötü niyetli ve ağır kusurlu olunması sebebiyle de davalı tarafın takip konusu alacağın %40'sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapılmış olmasına rağmen davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılım sağlamamış yargılama yokluğunda tamamlanmıştır. DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. Dosya kapsamındaki dava dilekçesi ve ekleri, ... Bankası 05/04/2021 tarihli işlem dekontu, Arabuluculuk Son Tutanağı, ......

                    UYAP Entegrasyonu