Davacı, Mahalli İskan Komisyonu’nun 30.07.1992 tarih ve 80 sayılı kararıyla 2510 sayılı Kanun uyarınca davalıların hak sahibi sayılmasına karar verilerek 1714 parsel sayılı taşınmazın davalılar adına tahsisen tescil edildiğini, bilahare Mahalli İskan Komisyonu’nun 06.04.2012 tarih ve 181 sayılı kararı ile, başvuru veya hak sahipliği karar tarihinden önce aile reisi ...’ın Bağ-Kur kaydının bulunması nedeniyle hak sahipliğinin iptaline karar verildiğini, davalıların hak sahipliğinin iptali kararının iptali istemiyle açtıkları davanın Hatay İdare Mahkemesinin 2012/1325 Esas, 2013/780 sayılı kararı ile reddedilip kesinleştiğini, kaydın hukuki dayanağının kalmadığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescilini istemiştir. Davalılar, hak sahipliği kararının iptaline ilişkin işlemin idari istikrar ve idareye güven ilkelerine aykırı olduğunu belirtip davanın reddini savunmuşlardır....
hak sahiplerine kısmi aylık bağlananların talepleri halinde haklarında tahakkuk ettirilen borçlarını tamamen ödemeleri şartıyla, kısmi aylıklarının, borçlarını ödedikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren tam aylığa çevrileceği hükmünün yer aldığı, bu hükümler ile sosyal güvenlik sözleşmelerine göre kısmi aylık bağlananlara istekleri halinde diğer şartları da taşımaları kaydıyla yurt dışında geçen sürelerinin borçlandırılması suretiyle bağlanan aylıkların tam aylığa çevrilmesi imkanının verildiği, davacının 2 yıl 2 ay Sandık iştirakçisi olarak, … Anonim Şirketi Mensupları … Sandığı Vakfına tabi olarak 1 yıl 4 ay 12 gün çalıştığı, daha sonra gittiği Almanya'da çalışırken sakatlanması üzerine Alman Sigorta Mercii tarafından 1.11.1999 tarihi itibariyle maluliyet aylığı bağlandığı, bu maluliyetinin Sandık Sağlık Kurulunca kabul edilmesi sonucunda, 5434 sayılı Yasanın malül aylığı bağlanmasına ilişkin hükümleri uyarınca Almanya'da geçen toplam 27 yıl 6 aylık hizmet süresi de dikkate alındığında...
un 2510 sayılı İskan Kanunu kapsamında Mahalli İskan Komisyonunun 15/03/1996 tarih ve 35 nolu kararı ile tarımsal iskana hak kazanmış olduğunu, verilen karar gereğince dava konusu 1802 parsel sayılı taşınmazın davalılar adına tescil edildiğini, Mahalli İskan Komisyonunun 06/04/2012 tarih ve 2012/242 sayılı kararı ile hak sahipliğinin iptal edildiğini ileri sürerek 1802 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, herhangi bir savunma getirmemişlerdir. Mahkemece, 5543 sayılı yasanın 6495 sayılı yasa ile eklenen geçici 7/3 fıkrasında mülga 2510 sayılı yasaya göre hak sahibi olanların hak sahipliklerinin herhangi bir koşul aranmaksızın devam eder hükmü gereğince, yine hak sahipliğinin iptali kararı verilmişse de, davalının sigorta kaydının bulunmasının yerleşik hayata geçtiğinin kanıtı olamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davacının 16.04.2014 tarihi itibariyle aylığa hak kazandığının tespiti ve aylıkların yasal faiziyle tahsili istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 506 sayılı Kanun'un geçici 81 nci, 5510 sayılı Kanun'un 42 nci maddeleridir. 3....
K A R A R Dava, davacının ölen babası nedeniyle aylık almaya hak kazandığının tespiti ile Kurum tarafından boşandığı eşiyle birlikte yaşadığı gerekçesi ile bağlanmayan aylığa hak kazandığının tespiti ve aksi Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulü ile davalı kurumun 19.8.2010 tarih 2010/138 sayılı rapora esas işlemin iptali ile davacıya yeniden yetim aylığının bağlanmasına,karar verilmiştir....
Davalı-karşı davacı vekili, dava konusu buluşu müvekkilinin davacı işveren yanında çalışmaya başlamadan önce tasarladığını ve hayata geçirdiğini, tamamen kendi çalışması sonucu gerçekleştirdiği buluş üzerinde davacının hak sahibi olmasının mümkün olmadığını ileri sürerek, müvekkilinin patentten doğan diğer hak ve talepleri saklı kalmak kaydıyla dava konusu patent üzerindeki davacı-karşı davalının payının ve hak sahipliğinin müvekkiline devredilmesini, bu talepleri kabul edilmediği taktirde, davacının patentteki hak sahipliğinin hükümsüzlüğü ile buluş sahibinin müvekkili olduğunun ve patent başvurusu yapma, patent alma hakkının ve tamamı ile patentin müvekkiline ait olduğunun tespitini talep ve dava etmiş, asıl davanın ise, reddini istemiştir....
Davalılar, 6495 Sayılı Kanun ile 5543 sayılı İskan Kanununa eklenen geçici 7. maddenin 3. fıkrası gereği hak sahipliklerinin kayıtsız şartsız devam edeceğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, 6495 Sayılı Kanun ile 5543 sayılı İskan Kanununa eklenen geçici 7. maddenin 3. fıkrası gereğince 2510 sayılı yasa döneminde hak sahibi olanların herhangi bir koşul aranmadan hak sahipliklerinin devam edeceği, hak sahipliğinin iptaline ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp , düşünüldü....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davacı, 01.10.2015 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitini talep ettiği, Mahkemece, sigortalılığının 01.08.1988 tarihinde başladığı, 45 yaşını ikmal ettiği tarihde aylığa hak kazanacağı, dava tarihi itibariyle aylığa hak kazanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriğinden, 29.04.2013-12.05.2013 tarihleri arasında yurt içinde 5510 sayılı Kanunun 4/1-a maddesi kapsamında sigortalılığı bulunan, ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 1999 yılındaki deprem sonrası evi yıkılan davalıya çekişme konusu 202 ada 1 parselde kayıtlı 11 nolu bağımsız bölümün tahsis edildiğini, davalının eşi ile müşterek sağlam ikinci konutunun bulunduğunun tespit edilmesi neticesinde 20.09.2010 tarihinde davalının hak sahipliğinin iptal edildiğini, tescilin yolsuz olduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalı tarafından, hak sahipliğinin iptaline ilişkin idari işleme karşı açılan davanın redle sonuçlandığı, davalı adına tescile esas idari işlemin iptaline ilişkin karar nedeniyle tescilin dayanaksız kaldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’nin raporu okundu, düşüncesi alındı....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 1999 yılında meydana gelen depremler sonrası 22 parsel sayılı taşınmazda davalının payı nedeniyle bakanlıkça yaptırılan kalıcı konutlardan 1 parsel, F1-1 Blok 8 nolu bağımsız bölümün adı geçene verildiğini, ancak davalının payını depremden önce sattığının anlaşılması üzerine hak sahipliğinin iptal edildiğini ileri sürerek, 8 nolu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalının hak sahipliğinin iptaline dair işleme karşı açılan davanın reddedilerek kesinleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ...’in raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü....