Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İş Mahkemesi Dava, aylığa hak kazandığının ve birikmiş aylıklarının ödenmesi istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esasdan reddine karar verilmiştir. ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Somut davada; davacı 07.03.2016 tarihli tahsis talebine istinaden aylığa hak kazandığının ve birikmiş aylıklarının tahsilini talep etmiştir....

    İş Mahkemesi Dava, aylığa hak kazandığının ve birikmiş aylıklarının ödenmesi istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esasdan reddine karar verilmiştir. ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Somut davada; davacı 07.03.2016 tarihli tahsis talebine istinaden aylığa hak kazandığının ve birikmiş aylıklarının tahsilini talep etmiştir....

      "İçtihat Metni"Dava, 3201 ve 506 sayılı Yasalar kapsamında kısmi aylığının tam aylığa yükseltilmesi gerektiğinin ve tahsis talep tarihi itibariyle tam aylığa hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve......arafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Somut olayda da, davalının hak sahipliğinin mülga 2510 sayılı İskan Kanunu′ndan kaynaklandığı tartışmasız olduğundan davanın reddi gerektiği kanaat ve görüşüne varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        Dosyanın incelenmesinden, 17.8.1999 ve 12.11.1999 tarihlerinde meydana gelen depremler nedeniyle “… Merkez, … Mahallesi ,… Caddesi "adresinde bulunan konutunun ağır hasarlı olarak tespit edilmesi üzerine hak sahibi kabul edilen davacının, hak sahipliğinin 4.10.2007 tarihli Mahalli Hak Sahipliği İnceleme Komisyonu kararı ile iptal edildiği, anılan kararın 16.11.2007 gün ve … sayılı işlem ile Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca onaylandığı, hak sahipliğinin iptaline ilişkin bu işlemlerin ekinde sunulan 11.12.2007 gün … sayılı işlemle, davacının kalıcı konuttan tahliyesinin istenilmesi üzerine, bakılan davanın açıldığı, dava dilekçesinde işlemin, Asliye Hukuk Mahkemesinde tapu kaydının iptali davası açılması üzerine öğrenildiğinin belirtildiği, İdare Mahkemesince, ara kararı ile davalı idareden hak sahipliğinin iptalinin bildirimine ilişkin 11.12.2007 gün ve … sayılı işlemin davacıya tebliğ edildiği tarihinin sorulması üzerine, ara kararı cevabında anılan işlemin davacıya aynı gün elden...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili 28/7/2010 tarihli dilekçesi ile Çamköy 130 parselin sınırlarının belirlenmesi sırasında 57 parsel sayılı taşınmaza tecavüz edildiğini belirterek Çamköy 57 parsel ile 130 parselin sınırlarının yeniden tespitini ve davacının 130 parseldeki hak sahipliğinin belirlenerek kaydın güncelleştirilmesini ve tapu siciline tescilini talep ederek dava açmıştır. Mahkemece bu parseller hakkında kullanım kadastrosu ile ilgili tutanak düzenlenmediğinden davanın görevsizlik nedeniyle reddine, dosyanın görevli asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : SİGORTALININ AYLIĞA HAK SAHİPLİĞİNİN BELİRLENMESİ Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 30.01.2019 tarihli ve 2019/1 sayılı kararı, 31.01.2019 tarihli ve 30672 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2019 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair 6723 sayılı Kanun 23.07.2016 tarih ve 29779 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe girmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliğine ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun anılan kararına göre, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’ndan kaynaklanan davalar hakkında verilen hüküm ve kararların temyiz incelemesi, Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin görev alanı içerisine girmektedir....

              Mahkemece davanın kabulü ile, yurtdışı hizmet borçlanmasının geçerli sayılmasına, davacının yurtdışında çalışmadığı, ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği almadığı sürece yaşlılık aylığı kazandığının tespitine karar verilmiş, aylığa hak kazandığı tarih hüküm de gösterilmemiştir. Oluşturulan hükümde aylığa hak kazandığı tarih açıkça gösterilmediğinden hükmün infazı mümkün olmayıp bu durum, HUMK 389. (HMK. 297/2 maddesine aykırı olup bozma nedenidir. O halde davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 23.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Somut olayda; davacının 01.11.2000 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının mahkeme kararıyla tespit edilmesine rağmen Kurum tarafından 01.01.2002 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanmıştır. Davacı aylığa hak kazandığı tarihle aylık bağlanan tarih arasında hak kazanıp da alamadığı aylık farklarının tahsilini istemektedir. Mahkemece, davacının davasının faiz alacağına yönelik olduğu ve ana parayı alırken çekince koymadığı gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir. Hal böyle iken yapılması gereken, yargı kararı ile 01.11.2000 tarihinden itibaren hak kazanılan yaşlılık aylığı Kurumdan ay be ay sorularak, mahsup tarihine kadar geç ödemeden kaynaklanan yasal faiz alacağı hesaplanmalı (Kurumca bir ödemede bulunulmadığı göz önüne alındığında eldeki dava fazlaya ilişkin hakların saklı kalması niteliğindedir), 2002 Ocak ayından itibaren ödenen aylık tutarlarının belirlenerek ve belirlenen bu tutar mahsup edilerek faiz alacağının belirlenmesi gerekmektedir....

                  HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2018/452 KARAR NO : 2018/487 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : AFYONKARAHİSAR İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 13/09/2017 NUMARASI : 2017/94 ESAS 2017/314 KARAR DAVA KONUSU : İş(Sigortalının Aylığa Hak Sahipliğinin Belirlenmesi KARAR : Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 01/07/1987- 01/11/1989 tarihleri arasında Selimşahlar Mahallesi Şehzadeler/Manisa adresinde geçmişte Pamuk Deneme ve Üretme İstasyon Müdürlüğü adı altında hizmet veren ancak şu an davalı Gıda, Tarım, Hayvancılık Bakanlığı Beydere Zirai İşletmesi, Beydere tohum Sertifikasyon Test Müdürlüğü'nde temmuz ayından kasım ayına kadar mevsimlik işçi sıfatı ile çalıştığını, müvekkilinin bu çalışması esnasında işveren tarafından sigortalı yapıldığını ve sigorta primlerinin ödendiğini bildiğini, müvekkilinin emeklilik koşullarının ve sigortalı prim günlerinin oluştuğu düşüncesi ile...

                  UYAP Entegrasyonu