WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 17/07/2020 NUMARASI : 2019/354 ESAS-2020/250 KARAR DAVA KONUSU : sigortalının aylığa hak sahipliğinin belirlenmesi KARAR : Davacı vekili tarafından sigortalının aylığa hak sahipliğinin belirlenmesi istemiyle açılan davada, davanın reddine ilişkin İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması ve başvurusunun süresinde olduğunun anlaşılması üzerine, Üye Hakim Sevilay Yaralı tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve ön inceleme aşaması tamamlandıktan sonra, dosyadaki mevcut delil durumu ve yasal hükümlere göre istinaf başvurusunun, duruşma açılmaksızın dosya üzerinde inceleme yapılmak suretiyle karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşılmakla işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı vekili, 4106 ada 16 parsel sayılı taşınmazın 24/08/1995 tarihinde ...... mahalli İskan komisyonunca hak sahibi olarak belirlenen ...... Ailelerinden olan davalılar adına mülga 2510 sayılı İskan Kanunun 6. maddesi uyarınca tahsisen tescil edildiğini, daha sonra davalılar hakkında yapılan araştırmada tahsisten önce ......Kurumu kaydının bulunduğunun belirlenmesi üzerine aynı mahalli iskan komisyonunun 13.12.2011 tarihli kararı ile hak sahipliğinin ve daha önce alınmış komisyon kararının iptaline karar verildiğini, 5543 sayılı İskan Komisyonu Uygulama Yönetmeliği'nin 18. maddesinin, 5. fıkrası uyarınca taşınmazı geri alma hakları bulunduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile ... adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, ... ......... komisyonu kararının iptali için ... 1....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, davalı ...’un mülga 2510 Sayılı Kanun uyarınca Mahalli İskan Komisyonunun 30.05.1995 tarih 45 sayılı kararı ile hak sahibi yapıldığını, dava konusu 149 parsel sayılı taşınmazın 05.08.2005 tarihinde tahsisen davalılar adına tescil edildiğini, Mahalli İskan Komisyonunun 31.01.2012 tarih 26 sayılı kararı ile aile temsilcisinin Bağkur kaydının bulunması nedeniyle hak sahipliğinin iptaline karar verildiğini, kararın tebliğine rağmen idare mahkemesinde herhangi bir dava açılmadığını ileri sürerek dava konusu 149 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına tescilini istemiştir. Davalılar, 6495 Sayılı Kanun ile 5543 sayılı İskan Kanununa eklenen geçici 7. maddenin 3. fıkrası gereği hak sahipliklerinin kayıtsız şartsız devam edeceğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır....

      Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi ise, "...HHer ne kadar davalı yan davacının kendisine ait formatın izinsiz kullanıldığını, bu sebeple ihtarname gönderdiğini ve suç duyurusunda bulunduğunu beyan etmiş ise de; davalı yanın hak sahipliğinin tespiti ve eser sahipliğine yönelik tecavüz iddiası yönünden iş bu dosya özelinde açmış olduğu karşı davasının bulunmadığı, ayrı bir dava açılıp açılmadığının da bilinmediği, davalı yanın bahse konu iddialarını ancak ayrı bir dava ile tespit ettirmesi gerekeceği, her halükarda iş bu dosya nezdinde eser sahipliğinin tespiti ile FSEK kapsamında tecavüz söz konusu olup olmama durumunun değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, davalı yanca FSEK kapsımında açılmış bir davanın mevcut olması halinde ise bu durumda ilgili dosyanın sonucunun bekleneceği, hak sahipliğinin tespiti noktasında verilecek karar sonrasında ise davalının davacıya gönderdiği ihtarname ve suç duyurusunun haklı sebebe dayanıp dayanmadığı, hülasa davalı yanın eylemlerinin haklı sebebe...

        Temyiz Sebepleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde,olaya 5510 sayılı Kanun'un 54 üncü maddesinin uygulanmasının mümkün bulunmadığını, 2926 sayılı Kanun kapsamında babanın ölümü ile aylığa hak kazanıldığını, eş ve babanın statülerinin farklı olduğunu ve davacının her ikisinden de aylığa hak kazandığının aşikar olduğunu, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kurum işleminin iptali istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri 5510 sayılı Kanun 54 üncü maddesi hükümleridir. 3....

          Davacı ... ve ..., çekişmeli taşınmazların kamulaştırılarak ... adına tescil edildiğini ve bedellerinin ileride çıkacak hak sahiplerine ödenmek üzere bankaya bloke edildiğini ve halen kendilerine ödenmediğini ileri sürerek çekişmeli taşınmazlarda malik olarak hak sahibi olduklarının tespitine karar verilmesi istemiyle Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açmışlardır. Asliye Hukuk Mahkemesince göreve ilişkin bozma ilamına uyularak verilen görevsizlik kararı üzerine ... Mahkemesince yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, taşınmazların kamulaştırma öncesinde tamamı 2'şer pay kabul edilmek suretiyle 1 hissesinin malik ve hak sahipliğinin ...'e, diğer 1 hissesinin malik ve hak sahipliğinin ...'a ait olduğunun tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            Davacı ... ve arkadaşları, çekişmeli taşınmazın kamulaştırılarak Hazine adına tescil edildiğini ve bedellerinin ileride çıkacak hak sahiplerine ödenmek üzere bankaya bloke edildiğini ve halen kendilerine ödenmediğini ileri sürerek çekişmeli taşınmazda malik olarak hak sahibi olduklarının tespitine karar verilmesi istemiyle Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açmışlardır. Mahkemece, önceki tarihli Asliye Hukuk Mahkemesinin görevsiz olduğuna ilişkin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 153 ada 34 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, taşınmazın tamamı 8 pay kabul edilmek suretiyle 2 hissesinin malik ve hak sahipliğinin ...'a, kalan 1’er hissesinin malik ve hak sahipliğinin Seher, Melek, Naile, Mevlüt, Hulusi ve ... olduğunun tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı idare, 7269 sayılı Kanun hükümleri uyarınca, davalıya çekişme konusu ... ada ... parsel sayılı taşınmazdaki ... nolu bağımsız bölümün tahsis ve teslim edildiğini, ancak davalının hak sahipliğinin 21.01.2010 tarihli komisyon kararı ile 7269 sayılı Afet Kanunu'nun 29. maddesi gereğince iptal edildiğini, hak sahipliğinin iptali kararının iptali için davalı tarafından ... 1. İdare Mahkemesinde açılan 2010/296 Esas sayılı davanın reddedilip kararın kesinleştiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir. Davalı, hak sahipliği şartları ve olağan zamanaşımı kapsamında taşınmazın mülkiyetini kazandığını belirtip davanın reddini savunmuştur....

                Komisyonu’nun 24.08.1995 tarih ve 165 sayılı kararıyla mülga 2510 sayılı yasa uyarınca davalıların hak sahibi sayılmalarına karar verildiği ve buna dayalı olarak dava konusu 4106 ada 16 parsel sayılı taşınmazda bulunan 4 no’lu bağımsız bölümün 21/01/2011 tarihinde davalılar adına tahsisen tescil edildiği, bilahare Mahalli ...... Komisyonu’nun 13.12.2011 tarih ve 2011/11 sayılı kararıyla, 2510 sayılı ...... Kanunu Uygulama Yönetmeliğinin 6/B-6. maddesine aykırılık nedeniyle hak sahipliğinin ve daha önce alınmış 24.08.1995 tarih ve 1995/165 sayılı kararın iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır. Davacı idare, davalıların mahalli ...... komisyonu karar tarihinden önce sigortalı çalıştıklarının tespiti nedeniyle hak sahipliği koşullarını taşımadıklarını ve bu nedenle hak sahipliğinin iptal edildiğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Ne var ki; 12.07.2013 tarihinde kabul edilen 6495 sayılı Kanun ile 5543 sayılı .........

                  belirterek davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, 6495 Sayılı Kanun ile 5543 sayılı İskan Kanununa eklenen geçici 7. maddenin 3. fıkrası gereğince 2510 sayılı yasa döneminde hak sahibi olanların herhangi bir koşul aranmadan hak sahipliklerinin devam edeceği, hak sahipliğinin iptaline ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, düşüncesi alındı....

                    UYAP Entegrasyonu