Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı, Mahalli İskan Komisyonu’nun 12.08.1992 tarih ve 177 sayılı kararıyla 2510 sayılı Kanun uyarınca davalıların hak sahibi sayılmasına karar verilerek 1694 parsel sayılı taşınmazın davalılar adına tahsisen tescil edildiğini, bilahare Mahalli İskan Komisyonu’nun 27.04.2012 tarih ve 337 sayılı kararı ile, başvuru veya hak sahipliği karar tarihinden önce başvuru sahibi ...’ın Bağ-Kur kaydının bulunması nedeniyle hak sahipliğinin iptaline karar verildiğini, davalıların hak sahipliğinin iptali kararının iptali istemiyle açtıkları davanın Hatay İdare Mahkemesinin 2012/1338 Esas, 2013/774 sayılı kararı ile reddedilip kesinleştiğini, kaydın hukuki dayanağının kalmadığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile idare adına tescilini istemiştir. Davalılar, hak sahipliği kararının iptaline ilişkin işlemin idari istikrar ve idareye güven ilkelerine aykırı olduğunu belirtip davanın reddini savunmuşlardır....

    Davacı, asıl ve birleştirilen davalarında Mahalli İskan Komisyonu’nun 30.07.1992 tarih ve 52 sayılı kararıyla 2510 sayılı Kanun uyarınca davalıların hak sahibi sayılmasına karar verilerek 1689 parsel sayılı taşınmazın davalılar adına tahsisen tescil edildiğini, bilahare Mahalli İskan Komisyonu’nun 06.04.2012 tarih ve 179 sayılı kararı ile, başvuru veya hak sahipliği karar tarihinden önce aile reisi ...’ın konut niteliğinde taşınmaz kaydının bulunması nedeniyle hak sahipliğinin iptaline karar verildiğini, davalıların hak sahipliğinin iptali kararının iptali istemiyle açtıkları davanın Hatay İdare Mahkemesinin 2012/1325 Esas, 2013/780 sayılı kararı ile reddedilip kesinleştiğini, kaydın hukuki dayanağının kalmadığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescilini istemiştir. Davalılar, hak sahipliği kararının iptaline ilişkin işlemin idari istikrar ve idareye güven ilkelerine aykırı olduğunu belirtip davanın reddini savunmuşlardır....

      Davacı idare, hak sahibi davalı aile temsilcisi .... nin ilk mahalli iskan komisyonu karar tarihinden önce ....... nezdinde sigorta kaydının bulunması nedeniyle hak sahipliği koşullarını taşımadığını ve bu nedenle hak sahipliğinin iptal edildiğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Hemen belirtilmelidir ki, çekişme konusu taşınmazın davalılar adına tescilinin dayanağı olan hak sahipliğine ilişkin idari karar, idarece alınan yeni bir karar ile iptal edildiğine, başka bir ifadeyle davalılar adına tahsis işlemi iptal edildiğine ve bu iptal kararı kesinleştiğine göre, artık tescilin dayanağı ortadan kalkmıştır. Öyleyse, davalılar adına mevcut kaydın, yolsuz tescil durumunda bulunduğu kuşkusuzdur. Hal böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir....

        Mahallesinde daimi iskanda hak sahibi olan davalı ... adına 2001 yılında çekilen kurada 191 Ada 1 parseldeki 8 nolu meskenin isabet ettiğini, meskenin 10/09/2001 tarihinde düzenlenen konut teslim tutanağı ile davalıya teslim edildiğini, daha sonra kurum tarafından yapılan inceleme neticesinde 1999 depremleri sonucu yapılan ilk hasar tespitlerinde ağır hasarlı olarak tespit edilen davalıya ait binanın itiraz sonucu orta hasara geçtiğinden sehven yapılan daimi iskan hak sahipliğinin mahalli inceleme Komisyonunun 25/06/2007 tarihli kararı ile iptal edildiğini, hak sahipliğinin iptaline ve konutun boşaltılmasına ilişkin ... Valiliği Bayındırlık ve İskan Müdürlüğünün 07/08/2007 tarih 3438 sayılı işleminin iptali amacı ile ... 1....

          Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; ... ilçesi Mahalli İskan Komisyonu’nun 29.06.1998 tarih ve 1998/14 sayılı kararıyla 2510/1306 sayılı Yasalar uyarınca davalı ...’nun hak sahibi sayılmasına karar verildiği ve buna dayalı olarak çekişme konusu 447 parsel sayılı taşınmazın adı geçen davalı ile aile bireyleri olan diğer davalılar adlarına 26.10.2007 tarihinde ve 2510 sayılı Yasa gereğince tahsisen tescil edildiği, bilahare Mahalli İskan Komisyonu’nun 15.06.2011 tarih ve 2011/34 sayılı kararıyla, 5543 sayılı İskan Kanunun 21/2. maddesine aykırılık nedeniyle, hak sahipliğinin ve daha önce alınmış 29.06.1998 tarih ve 1998/14 nolu kararın iptaline karar verildiği,davalıların, hak sahipliğinin iptaline ilişkin komisyon kararının iptali isteğiyle ... İdare Mahkemesinde açtıkları 2011/1778 esas sayılı davanın retle sonuçlandığı anlaşılmaktadır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 1999 yılında Düzce İlinde meydana gelen deprem sonrasında 1 parsel sayılı taşınmazda yer alan 2 numaraları bağımsız bölümün davalı adına tahsis ve tescil edildiğini, ancak daha sonra usulsüz olduğu gerekçesiyle davalının hak sahipliğinin komisyonca iptal edildiğini ve kararın onaylandığını, bu işleme karşı davalı tarafından açılan davanın idari yargı yerinde reddedildiğini ve kaydın dayanaksız kaldığını ileri sürerek, tapu iptal ve tescile karar verilmesini istemiştir. Davalı, hak sahipliğinin iptali kararının yerinde olmadığını, idari yargı yerindeki davanın sonucunun beklenmesi gerektiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, hak sahipliği kararının iptaline karşı açılan davanın reddedilerek kesinleştiği ve böylece davalı adına oluşan kaydın hukuksal dayanağının ortadan kalktığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, 7269 sayılı Yasa gereğince 1618 ada 1 parseldeki 20 numaralı bağımsız bölümün miras bırakanları ... adına tahsisen tescil edildiğini, ancak anılan Yasa’nın geçici 23. maddesi gereğince hak sahibi ...’in üst üste üç taksidi ödemediği gerekçesiyle miras bırakanlarının hak sahipliğinin düşürülerek taşınmazın yeniden davalı Hazine adına tescil edildiğini, davalı Hazine’nin de söz konusu taşınmazı davalı belediyeye devrettiğini, oysa ... tarafından taksitlerin düzenli olarak ödendiğini, nitekim ... İl İdare Kurulu’nun 04.06.2014 tarih ve 2014/12 sayılı kararı ile sehven düşürüldüğü anlaşılan hak sahipliğinin miras bırakanlarına iadesine karar verildiğini ileri sürerek, tapu iptali ve tescile karar verilmesini istemişlerdir. Davalı Hazine, davanın görev yönünden reddini savunmuştur. Davalı belediye, davanın reddini savunmuştur....

                Sayılı dosyasında açılan, 29.02.2008 tarih ve 121 no.lu kararın iptali istekli davanın kabulüne karar verilerek hak sahipliğinin iptaline yönelik Mahalli İskan Komisyonu kararının iptaline karar verildiği, temyiz sürecinin de tamamlanmasından sonra kararın 28.03.2016 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, İdare Mahkemesinden verilerek kesinleşen kararın eldeki davayı etkileyeceği kuşkusuzdur. Hâl böyle olunca,... İdare Mahkemesinin 2014/367 esas 2014/1079 karar sayılı dava dosyasındaki davalıların hak sahipliğinin iptaline ilişkin 29.02.2008 tarih ve ... Mahalli İskan Komisyonu Kararının iptaline karar verilmesi ve idari işlemin halen ayakta olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Davalıların, bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir....

                  İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 30.11.2021 NUMARASI : 2021/35 ESAS, 2021/255 KARAR DAVA KONUSU : İş (Sigortalının Aylığa Hak Sahipliğinin Belirlenmesi İstemli) KARAR : İlk derece mahkemesince verilen karara karşı istinaf başvurusu üzerine dosya dairemize gönderilmekle incelendi: GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: DAVACININ İSTEMİNİN ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacının 20.05.2015 tarihinde yaşlılık aylığı bağlanması için kuruma yapmış olduğu başvurunun reddedildiğini, davacının talep tarihinde sigortalı gün sayısının 5067 gün olduğunu, açılan hizmet tespiti davasının derdest olmasından kaynaklı olarak 1981 yılı öncesi çalışmalarının emeklilik işlerinde hesaba dahil edilmediğini belirterek, yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti. 20.05.2015 tarihi itibari ile yaşlılık aylığının toplu olarak ödenmesine ve ödenmesi gereken maaşın faiziyle birlikte davalı Kurumdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı idare, 1621 parsel sayılı taşınmazın 12/08/1992 tarihinde Mahalli İskan Komisyonunca hak sahibi olarak belirlenen göçebe ailelerinden olan davalılara mülga 2510 sayılı İskan Kanunun 6. maddesi uyarınca tahsisen tescil edildiğini, daha sonra davalılar hakkında yapılan araştırmada tahsisten önce Sosyal Güvenlik Kurumu kaydının bulunduğunun belirlenmesi üzerine aynı Mahalli İskan Komisyonunun 27.04.2012 tarihli kararı ile hak sahipliğinin ve daha önce alınmış komisyon kararının iptaline karar verildiğini, 5543 sayılı İskan Komisyonu Uygulama Yönetmeliği'nin 18/5 madde hükmü uyarınca taşınmazı geri alma hakları bulunduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı ..., zamanaşımı ve esas yönünden davanın reddini savunmuştur. Diğer davalılar davaya cevap vermemişlerdir....

                    UYAP Entegrasyonu