Yukarıdaki bilgiler ışığında somut olay değerlendirildiğinde, davacının asgari ücret + prim usulü çalışırken prim sisteminde değişikliğe gidildiği, yeni getirilen sisteme göre prime hak kazanmak için tutturulması gereken aylık hedef kotasının arttırıldığı, aynı zamanda prim oranının % 1.00'e düşürüldüğü, bu hususun davacı tanıklarınca da doğrulandığı, prim sisteminde yapılan değişikliğin çalışma koşullarında esaslı değişiklik olarak kabul edilmesi gerektiği, bu değişikliği kabul etmeyen davacının iş akdini haklı nedenle feshedebileceği, kaldı ki aşağıda ayrıntılı belirtileceği üzere davacının ödenmeyen ücret alacağının da bulunduğu, bu nedenle davacı kıdem tazminatına hak kazanacak olup, bu yöne ilişkin mahkeme kararının yerinde olduğu kanaatine varılmıştır. Taraflar arasında bakiye yıllık izin süresi ve alacağı bulunup bulunmadığı hususunda da ihtilaf bulunmaktadır....
Gerekçe: Somut olayda davalı işyerinde satış ve pazarlama müdürü olarak çalışan davacı 01.01.2011 yılından itibaren belirlenen firmalar için yapılan silindir satışından altı ay sonra ödenmek kaydı ile silindir adet başına 2 Usd net prim almasının kararlaştırıldığını, bu prim ödemelerinin 2011 yılı içinde 6 ay geriden gelmek kaydıyla bordrolarına yansıtılarak işten çıkarıldığı tarihe kadar ödendiğini ancak son 6 aya ilişkin hak ettiği primlerin ödenmediğini ve satışını yaptığı silindir adedi karşılığı 34.290 dolar prim alacağı olduğunu iddia etmiştir....
Açıklanan nedenlerle davalının elektrik işleri bakımından ileri sürdüğü itirazların yerinde görülmediği, bu açıklamalardan hareketle, davalının cevap dilekçesi içeriği de nazara alındığında, davacının sözleşme kapsamında yaptığı elektrik işlerine ilişkin imalat tutarı, her iki tarafında kabulünde olan ve tespit raporunda yer alan eksik iş bedeli düşüldükten sonra, 171.941,25 TL(KDV hariç) olduğu ( 188.186,30 tespit raporunda hesaplanan -15.601,15 davalı tarafça itiraza uğrayan ve yerinde görülen - 643,90 TL her iki tarafın kabulünde olup tespit raporunda yer alan eksik iş bedeli = 171.941,25 TL) Anılan tutara KDV eklenip 2/10 KDV indirimi yapıldığında davacının sözleşme kapsamında yaptığı elektrik işleri imalat bedeli 196.700,79 TL olarak hesaplandığı ( 171.941,25 + 30.949,83 KDV - 6.189,89 2/10 KDV indirimi=196.700,89 ), davalının davalı ile aralarındaki sözleşme uyarınca mekanik ve elektrik işlerine ilişkin toplam imalat miktarı 332.015,68 TL'dir.( 135.314,89 TL mekanik iş imalat bedeli...
Görülmekte bulunulan dava iş müfettişinin düzenlediği tutanak ile iş yerinde çalıştığı halde SSK’na bildirimde bulunulmadığı ve noksan bildirimde bulunulduğu belirlenen işçiler bakımından tahakkuk ettirilen prim ve gecikme zammı tahakkukuna ilişkin kurum işleminin iptaline ilişkindir. Hal böyle olunca da davanın iş müfettişinin çalışmasını tespit ettiği sigortalıların hak alanının doğrudan ilgilendirdiği, davanın sonucuna göre pirim ödeme gün sayılarının değişeceği ortadadır. Mahkemece dava, lehine çalışma tespit edilen sigortalıların hak alanının ilgilendirdiği halde, anılan sigortalılar davaya dahil edilmeden yokluklarında yargılamanın sonuçlandırılması isabetsiz olmuştur. Her ne kadar uyulan bozma ilamında bu yöne değinilmemiş ise de dava sosyal güvenliğe ilişkin olup kamu düzeni ile ilgilidir. Kamu düzeni ile ilgili konularda ise usuli kazanılmış hakkın söz konusu olamayacağı açıktır. Öte yandan 25.01.2000 tutanak tarihinde yürürlükte bulunan 1475 sayılı yasanın 89....
Bilirkişilerimizin yaptığı inceleme sonucu davacı tarafından davalıya ödenmesi gereken prim miktarının davacı kayıtlarında 1.561,44 TL olarak kayıtlı olmasına rağmen, davalı kayıtlarında prim alacağının 1.684,08 TL olarak kayıtlı olduğu, bu hali ile davacının kabulünde olan 1.561,44 TL'nin üzerindeki prim alacağının davalı tarafından ispat edilmesi gerektiği kabul edilmiştir. Davalı prim alacağının kendi ticari defterlerinde kayıtlı olan miktar kadar olduğunu başkaca deliller ile ispat edememiştir....
işlemlerin yapıldığının araştırılması ile işlemlerinin de netleştirilerek, davacının asgari işçilik oranına ve faturalarının dikkate alınmadığına ilişkin itirazlarının incelenmesi, oranın ne olması gerektiğini (dava olduğu dikkate alınarak oran üzerinde %25 eksiltme yapılmaksızın) ve hesap yöntemini içeren, denetime elverişli bir hesap raporu aldırılması ve davacının fark işçilik nedeniyle davalı Kuruma prim borcu olup olmadığının tespit edilmesi ile uyuşmazlığın temelini çözüme kavuşturma gereklerinin gözetilmemesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....
HUKUKİ DEĞERLENDİRME: Mahkeme kararının, dava konusu işlemin 2008/9. ayına ait aylık prim ve hizmet belgesinin usulüne uygun olarak verilmediği gerekçesiyle uygulanan idari para cezasına ilişkin kısmı yönünden incelenmesi: Dosyanın incelenmesinden; davacı şirkete ait işyerinde ücretlerin bir kısmının şirket tarafından kalan kısmının ise şirket yetkilisinin oğlunun hesabından ödendiği ve sigorta primine esas kazançların eksik bildirildiğine dair şikayet üzerine inceleme başlatıldığı, bankadan gelen hesap ekstrelerine ait kayıtlardan idari para cezası dönemi içerisinde sigorta primine esas kazançların Kuruma eksik bildirildiği hususunun sabit olduğu anlaşılmaktadır. Öte yandan, davacı şirket aleyhine eksik primlerin tamamlatılması istemiyle açılan davada, ....... İş Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararıyla; ...'...
AŞ’ye ait fabrikada işçi temin edildiğini ve buna göre iş kolu kodunun ilk kez 7022 (işletme ve diğer idari danışmanlık olarak tescil edilmesine rağmen aslen işletmede yapılan faaliyetin Kargo Yükleme boşaltma faaliyeti olması nedeniyle 5224 (Kargo Taşımacılğı,yükleme boşaltma) kodu üzerinden 01.01.2012 tarihinden itibaren tespit edilmesi ve buna göre prim nisbetinin 2,5’e, tehlike sınıfının ise 4’e yükseltilmesine ilişkin yapılan Kurum işleminin iptalini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş ise de, verilen kararın, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeye dayalıdır....
un ilgili mevzuatı uyarınca borçlarına mahsup edileceği, taksit veya carî aya ilişkin ödeme yükümlülüklerinin eksik yerine getirilmiş olması halinde, ödeme yükümlülüğü ihlal edilmiş sayılacağı, 4.fıkrada ise: Üçüncü fıkraya göre bir takvim yılında ödenmeyen ya da eksik ödenen taksit tutarlarının taksitlendirme süresi aşılmamak kaydıyla en geç izleyen takvim yılının sonuna kadar; ödenmeyen ya da eksik ödenen kısmın son takside ait olması halinde ise, bu tutarın son taksiti izleyen ayın sonuna kadar ödenmeyen kısım ile birlikte, gecikilen her ay için Hazine Müsteşarlığınca açıklanacak bir önceki aya ait TL cinsinden iskontolu ihraç edilen Devlet iç borçlanma senetlerinin aylık ortalama faiz oranına 1 puan eklenmek suretiyle bulunacak faiz oranının bileşik bazda uygulanması sonucunda hesaplanacak faiz miktarının ödenmesi halinde bu Kanunun yeniden yapılandırma hükümlerinden yararlanacakları, Üçüncü fıkraya göre taksitlendirme süresi içinde ödenmeyen ya da eksik ödenen...
Davacı arsa sahipleri kendi bağımsız bölümleri için belirlenen eksik ve ayıplı işler giderim bedelinin tamamını talep etme hakkına sahip iken, bağımsız bölümlerin bulunduğu binanın ortak alanlarında her paydaşın payı bulunduğundan, davacı arsa sahibi, bu yerler üzerindeki eksik ve ayıplı işler bedelinden kendi arsa payı oranında yahut sözleşmedeki paylaşım oranına isabet eden miktar kadar talepte bulunabilir....