Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davanın yasal dayanağı olan 506 sayılı Kanunun “Eş ve Çocuklara Aylık Bağlanması" adı altındaki 68. maddesinde, "Ölen sigortalının aylık bağlanmasına hak kazanan kimselerine aşağıdaki hükümlere göre aylık bağlanır. I- Ölen sigortalının 67 inci madde gereğince tespit edilecek aylığının: A) ... B) .......

“Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirdiği gibi, mahkemenin kararını bozmuş olan Yargıtay Hukuk Dairesince de, sonradan, ilk bozma kararı ile benimsemiş olduğu esaslara usuli kazanılmış hakka aykırı bir şekilde ikinci bir bozma kararı verilememektedir (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Hukuk Genel Kurulu’nun 12.07.2006 gün, 2006/9-508 E., 2006/521 sayılı kararı). Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir. (Prof. Dr. Baki Kuru, Usuli Müktesep Hak (Usule İlişkin Kazanılmış Hak) Dr. A. Recai Seçkin’e Armağan, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayınları No. 351 Ankara, 1974, sayfa 395 vd.)...

    SAVUNMANIN ÖZETİ Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; 5434 sayılı Kanunun mülga 32. maddesinde öngörülen fiili hizmet zammı süreleri sigortalının hem prim ödeme gün sayısına hem de sigortalılık süresine eklendiği, yaşlılık aylığına hak kazanma koşullarını belirleyen 506 sayılı Kanunun geçici 81. maddesinin B ve C bentlerine göre 23/05/2002 tarihindeki sigortalılık süresi tespit edilerek aylığa hak kazanma koşullarının belirlendiği, buna göre 23/05/2002 tarihine kadar geçen fiili hizmet zammı süreleri de sigortalılık sürelerine ilave edilerek aylığa hak kazanma koşullarının belirlendiği, 23/05/2002 tarihi itibariyle 13 yıl 10 ay 8 gün sigortalılık süresi, bu süreye 2 yıl 8 ay 3 gün fiili hizmet zammının eklenmesi ile bu defa 16 yıl 6 ay 10 gün sigortalılık süresinin bulunduğu, geçici 81- B/b fıkrasında öngörülen 25 yıl sigortalılık süresi, 49 yaş ve 5300 prim gün sayısı koşulunun yerine getirmesi halinde tarafına yaşlılık aylığı bağlanabileceğini belirterek, davanın reddine karar...

    İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 18/02/2020 NUMARASI : 2019/57 ESAS, 2020/55 KARAR DAVA KONUSU : İş (Kurumun İşverenden Rücuen Tazminat İstemli) KARAR : I....

    İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 18/02/2020 NUMARASI : 2019/57 ESAS, 2020/55 KARAR DAVA KONUSU : İş (Kurumun İşverenden Rücuen Tazminat İstemli) KARAR : I....

    verildiğini, sigortalının 24.04.2012 tarihinde vefatı ile hak sahibi oğlu davacının 12.10.2017 tarihli yetim aylığı talep tarihi arasında 5 yılı aşan süreye ilişkin gelir ve aylıkların zamanaşımına uğradığından ödenmediğini,sigortalının GSS prim borcunun 17.10.2017 tarihinde ödenmesi sebebiyle hak sahibi oğluna 01.11.2017 tarihinden itibaren aylık bağlanmış olup ölüm aylığının devam ettiğini, davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir....

    a-15.11.2008 tarihli kazası sonucu ölen sigortalının, hak sahipleri anne ve babaya bağlanan toplam 30.428,80 TL’lik ilk peşin değerli gelirler dava konusu yapılmış ise de; yargılama sırasında gönderilen kurum yazılarında, hak sahibi baba ...’a bağlanan ilk peşin değerli gelirin, anılan hak sahibi babanın gelire girme tarihi itibarıyla esasen sigortalı olarak bir işte çalıştığının anlaşılması nedeniyle başlangıç itibarıyla iptal edildiğinin bildirilmiş olması karşısında; anılan hak sahibi babanın başlangıç itibarıyla gelirinin kesilmesiyle, hak sahibi annenin gelirinde artış olacağından; kazası sonucu ölen sigortalının hak sahibi annesine bağlanan ilk peşin değerli gelirin (anılan maddi olgu da gözetilerek) tutarı davalı kurumdan sorulup usulünce belirlenerek varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekir....

      Şirketinin, trafik kazası sonucu ölen sigortalının mirasçılarına poliçe limiti dahilinde ödeme yaptıktan sonra halen bakiye limitinin olduğunun iddia edilmesi karşısında; Sigorta Şirketi’nin, trafik kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelir yönünden sorumluluğunun açıklığa kavuşturulması için, ödemeye ilişkin tüm kayıt ve belgeleri ile (belge asılları davalı Şirketten celbedilerek, gerekirse sigorta şirketinin kayıtları üzerinde sigorta ve mali mevzuattan anlayan bilirkişiler marifetiyle inceleme yapılarak) ödeme olgusu araştırılmalı, buna göre bakiye limitinin olup olmadığı belirlenmeli ve varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir....

        Şirketi tarafından, trafik kazası sonucu ölen sigortalının mirasçılarına poliçe limiti uyarınca ödeme yapıldığının iddia edilmesi karşısında; Sigorta Şirketi’nin, trafik kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelir yönünden sorumluluğunun açıklığa kavuşturulması için, ödemeye ilişkin tüm kayıt ve belgeleri ile ödeme iddiasının varlığı usulünce araştırılarak (belge asılları davalı Şirketten celbedilerek, gerekirse sigorta şirketinin kayıtları üzerinde sigorta ve mali mevzuattan anlayan bilirkişiler marifetiyle inceleme yapılarak) ödeme olgusu araştırılmalı ve varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir....

          Şirketinin %20 oranında, sigortalının %10 oranında kusurlu olduklarının tespit edildiği görülmüştür. Kusur durumunun tespiti amacıyla Mahkememizce ile 3 kişilik güvenliği uzmanı bilirkişi heyetinden aldırılan 12/07/2020 tarihli kusur raporuna göre dava konusu kazasının oluşumunda davalı işverenin %80 oranında, sigortalının %20 oranında kusurlu olduklarının tespit edildiği, mahkememizce İstanbul 36. İş Mahkemesi aracılığı ile aldırılan 15/10/2020 tarihli kusur raporuna göre; 22/04/2010 tarihli kazasında davalı işverenin % 80 oranında, kazalı sigortalının %20 oranında kusurlu olduğu, 17/10/2015 tarihli kazasında asıl işverenin %25, alt işverenin %50, kazalı sigortalının % 25 oranında kusurlu olduklarının tespit edildiği, mahkememizce aldırılan 05/01/2021 tarihli hesap raporunda 22/04/2010 tarihli kazası nedeniyle davalı işverenin % 80 oranında, 17/10/2015 tarihli kazası nedeniyle dava dışı işverenlerin %75 oranında sorumlu oldukları görülmüştür....

          UYAP Entegrasyonu