Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

SONUÇ: Hüküm fıkrasının 2.bendinde '' 5.527,87 TL birikmiş aylık tutarının 20/09/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine " rakam ve sözcüklerinin silinerek yerine ''5.527,87 TL birikmiş aylık tutarının hak edilen her aylığa ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline" rakam ve sözcüklerin yazılmasına ve kararın bu şekliyle düzeltilerek ONANMASINA, aşağıda ... temyiz harcının temyiz edenlerden davacıya yükletilmesine, 11/03/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    başlayacağı, Kuruma bildirilen olayın kazası sayılıp sayılmayacağı hakkında bir karara varılabilmesi için gerektiğinde, Kurumun denetim ve kontrol ile yetkilendirilen memurları tarafından veya Bakanlık İş Müfettişleri vasıtasıyla soruşturma yapılabileceği, 5510 sayılı Yasa’nın 20 nci maddesinde ise kazasına bağlı nedenlerden dolayı ölen sigortalının hak sahiplerine gelir bağlanacağı bildirilmiştir....

      Diğer taraftan, meydana gelen olayda yaralanan kazalı sigortalının 08.06.2011 tarihi itibari ile göremezlik derecesinin iyileşme ile “%0”a düştüğünün belirlenmesi nedeniyle, bu nedenle Kurumca sigortalının gelirinin kesilmeme nedeninin araştırılması ile kesilmiş ise kesilme tarihine kadar yapılan fiili ödemelerin davacı Kurumdan sorulması ve itiraz halinde davacı Kurumca rücu edilebilecek tutarın bilirkişi marifeti ile belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir. Kabule göre de, meydana gelen olayda yaralanan kazalı sigortalıya yapılan sosyal sigorta yardımları nedeniyle açılan rücu davasında, kazalı sigortalının davalı tarafta yer almasının mümkün bulunmadığı gözetilmeksizin, sigortalının davada taraf kılınıp karar başlığında davalı olarak gösterilmesi de usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davacı Kurum ile davalılardan ... Mühendislik İnş. San. Tic. Ltd....

        Davacının 15.05.2006 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı almaya hak kazandığının tespitine dair mahkeme kararının Yargıtay 10 Hukuk Dairesinin 07.12.2012 günlü ilamı kesinleştiği ve buna göre davacıya Kurum tarafından 15.05.2006 tarihten itibaren hak ettiği aylıkların ödenmesi gerektiği ,davacının 31.01.2013 tarihli dilekçesi ile de aylıkların ödenmesi konusunda faiz talebini ortaya koyduğu açıktır. Yapılacak , davacıya 2011 temmuz ayında Kurum tarafından aylık bağlandığı davacı vekilince belirtildiğinden 2011 temmuz tarihli aylık bağlama kararını dosyaya celbetmek, ...'...

          , sigortalının meslek veya çeşidinin bu liste de bulunmaması halinde meslek veya işinin benzeri veya en yakınının esas alınacağı belirtilmiştir....

            Daha sonra Kurumca 10.09.2001-27.04.2005 tarihleri arasındaki süreye ait primlerin sisteme hayali olarak yüklendiği, gerçekte ödenme bulunmadığından sigortalılık süresi iptal edilmiş, kalan süre aylığa yetmediğinden tahsis iptal edilerek ödenen aylıkların istirdadı istenmiştir. Davacı, hayali prim ödemesi olmadığının ve 01.09.2005 tarihli tahsis tarihinden itibaren bağlanan aylığa hak kazanıldığının tespitini talep etmiştir. Mahkemece, davacıya hayali prim ödemesi ile aylık bağlandığı, 01.09.2005 tarihli tahsis kararının geçerli olmadığı kabul edilmiş ancak dava aşamasında bu kez kısmi aylık şartları oluştuğundan 01.01.2013 tarihinden itibaren aylığa hak kazanıldığının tespitine karar verilmiştir....

              Şirketi'nin, yargılama sırasında sunduğu ödeme belgelerine göre, kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine, anılan trafik kazası kapsamında poliçe limiti uyarınca ödeme yapıldığının belirtilmesi karşısında; Sigorta Şirketi’nin, kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelir yönünden sorumluluğunun açıklığa kavuşturulması için, ödemeye ilişkin tüm kayıt ve belgeleri ile ödeme iddiasının varlığı usulünce araştırılarak (belge asılları davalı Şirketten celbedilerek, gerekirse sigorta şirketinin kayıtları üzerinde sigorta ve mali mevzuattan anlayan bilirkişiler marifetiyle inceleme yapılarak) ödeme olgusu araştırılmalı ve varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir. 2-Öte yandan sigorta şirketinin sorumlu olacağı tutarın belirlenmesi açısından; 06.02.2011 tarihinde gerçekleşen trafik - kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelirler nedeniyle uğranılan zararın davalıdan rücuan alınmasına ilişkin...

                hak kazanması, işverence beyan verildiği dönemde yerel denetim yapılarak adreste bulunamaması nedeniyle 2007 yılında kapsamdan çıkartılması, E-Bildirge şifresi iptal edildikten sonra işverenin Kuruma herhangi bir başvurusunun bulunmaması, 2000 yılının Mayıs ayında işyeri devri gerçekleşmesine karşın aktif ve pasif yerine yalnızca işyeri dosyasını devralındığının belirlenmesi, sonuçta 2000 yılının Mayıs ayından itibaren işyerinin faaliyetinin bulunmaması olgularına yer verilerek bilgi ve görgülerine başvurulan sigortalıların ifadelerinin esas alındığı anlaşılmaktadır....

                  İhtisas Kurulu'ndan alınacak rapor ile Yüksek Sağlık Kurulu Kararı arasında sürekli göremezlik oranına yönelik görüş ayrılığı bulunduğu takdirde çelişkinin giderilmesi için dosyanın Adli Tıp 2. Üst Kuruluna (Genel Kurul) gönderilerek çıkacak sonua göre karar verilmesi gerekir. Sigortalının sürekli göremezlik derecesine itiraz edilmesi halinde; anılan yasal prosedüre uygun olarak sürekli göremezlik derecesinin belirlenmesi, yapılacak inceleme sonucunda sürekli göremezlik derecesinin Kurumca belirlenen oranın altına düşmesi durumunda bu değişiklik, dava dışı sigortalının hak alanını ilgilendirdiğinden ve sigortalının taraf olduğu bir davada sonuçlandırılması gerektiğinden davalı tarafa, sigortalı ile Kuruma karşı göremezlik derecesinin belirlenmesi için dava açmak üzere süre verilmesi, açılacak davanın sonuçlanmasının beklenmesi, sürekli göremezlik derecesinin kesinleştirilmesinden sonra elde edilecek sonuca göre karar verilmesi gerekmektedir....

                  "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi No : 2017/328-2021/65 Dava, 01.08.1983 tarihinin sigorta başlangıç tarihi olduğunun tespiti ile 13.12.2012 tarihinden itibaren aylığa hak kazandığının ve hak ediş tarihinden itibaren faizi ile birlikte ödenmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyularak ilâmında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davacı ve davalı Kurum avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının ilgilisinden alınmasına, 21.04.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu