Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

hak kazanıldığının tespitine ilişkin hüküm kurulması”gereğine işaret edilerek yeniden değerlendirme yapılmak üzere bozulmuştur....

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyularak ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı Kurum ile davalılardan -Greif ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere, kanuni gerektirici sebepler ile temyiz nedenlerine göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine. 2- 11.01.2002 tarihli işkazasında vefat eden sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelir nedeniyle oluşan kurum zararının rücuan tahsili istemli eldeki davada; hesap raporunda, gelirden çıkan hak sahiplerine yapılan fiili ödemeler ile evlenme yardımlarının tahsili gerekeceğine dair tespitler hatalıdır....

      Hâl böyle olunca da artık, sigortalının ya da hak sahiplerinin tazmin sorumlularından isteyebilecekleri tazminat miktarının hesap edilmesi ve tazmin sorumlularının sigortalı ya da hak sahiplerine yapmış oldukları ödemelerin rücu alacağından düşülmesi mümkün değildir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, tahsis talebini takip eden aybaşından itibaren aylığa hak kazandığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi....

          Davanın yasal dayanağı olan 506 sayılı Kanunun “Eş ve Çocuklara Aylık Bağlanması" adı altındaki 68. maddesinde, "Ölen sigortalının aylık bağlanmasına hak kazanan kimselerine aşağıdaki hükümlere göre aylık bağlanır. I- Ölen sigortalının 67 inci madde gereğince tespit edilecek aylığının: A) ... B) .......

          Davanın yasal dayanağı olan 506 sayılı Kanunun “Eş ve Çocuklara Aylık Bağlanması" adı altındaki 68. maddesinde, "Ölen sigortalının aylık bağlanmasına hak kazanan kimselerine aşağıdaki hükümlere göre aylık bağlanır. I- Ölen sigortalının 67 inci madde gereğince tespit edilecek aylığının: A) ... B) .......

          Üst Kurulu'nun 26/12/2019 tarihli raporlarında ise sigortalının meslekte kazanma gücü kaybı oranının %10,3 olduğunun belirtildiği; mahkemece sigortalı tarafından davalı işveren aleyhine açılan tazminat davasında alınan ve sigortalının sürekli göremezlik oranının Kurumca belirlenenden daha düşük olduğunu belirten ATK raporlarındaki sürekli göremezlik derecesine itibar edilerek hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. 1- Sigortalının açtığı tazminat davasında Kurum taraf olarak yer almadığından ve sürekli göremezlik derecesindeki değişiklik, kazalı sigortalının ve Kurumun hak alanını ilgilendirdiğinden Mahkemece, sigortalı ile Kuruma karşı; sigortalının göremezlik derecesinin belirlenmesi için dava açması için davalı tarafa süre verilmesi, açılacak davanın sonucunun beklenmesi, sürekli göremezlik derecesinin kesinleştirilmesinden sonra elde edilecek sonuca göre karar verilmesi gerekirken Kurumun taraf olmadığı davada alınan raporlara itibar edilerek hüküm kurulması...

          Ancak işverenin, üçüncü kişilerin ve sigortalının kazasındaki kasıt veya kusurunun tespitinde kazasının oluşumuna ilişkin maddi olguların eksiksiz biçimde saptanması, sorumluluğu gerektiren her koşulun, kendi özelliği çerçevesinde araştırılıp irdelenmesi, işveren ve diğer ilgililerin kusur oran ve aidiyetlerinin bu şekilde belirlenmesi gerekir....

            SAVUNMANIN ÖZETİ Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; 5434 sayılı Kanunun mülga 32. maddesinde öngörülen fiili hizmet zammı süreleri sigortalının hem prim ödeme gün sayısına hem de sigortalılık süresine eklendiği, yaşlılık aylığına hak kazanma koşullarını belirleyen 506 sayılı Kanunun geçici 81. maddesinin B ve C bentlerine göre 23/05/2002 tarihindeki sigortalılık süresi tespit edilerek aylığa hak kazanma koşullarının belirlendiği, buna göre 23/05/2002 tarihine kadar geçen fiili hizmet zammı süreleri de sigortalılık sürelerine ilave edilerek aylığa hak kazanma koşullarının belirlendiği, 23/05/2002 tarihi itibariyle 13 yıl 10 ay 8 gün sigortalılık süresi, bu süreye 2 yıl 8 ay 3 gün fiili hizmet zammının eklenmesi ile bu defa 16 yıl 6 ay 10 gün sigortalılık süresinin bulunduğu, geçici 81- B/b fıkrasında öngörülen 25 yıl sigortalılık süresi, 49 yaş ve 5300 prim gün sayısı koşulunun yerine getirmesi halinde tarafına yaşlılık aylığı bağlanabileceğini belirterek, davanın reddine karar...

            “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirdiği gibi, mahkemenin kararını bozmuş olan Yargıtay Hukuk Dairesince de, sonradan, ilk bozma kararı ile benimsemiş olduğu esaslara usuli kazanılmış hakka aykırı bir şekilde ikinci bir bozma kararı verilememektedir (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Hukuk Genel Kurulu’nun 12.07.2006 gün, 2006/9-508 E., 2006/521 sayılı kararı). Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir. (Prof. Dr. Baki Kuru, Usuli Müktesep Hak (Usule İlişkin Kazanılmış Hak) Dr. A. Recai Seçkin’e Armağan, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayınları No. 351 Ankara, 1974, sayfa 395 vd.)...

              UYAP Entegrasyonu