Şu anda denetim kurulu başkanıyım. Sitede ikamet ediyorum. Davacının neden işten çıkarıldığını bilimiyorum. Ama sitenin maddi sorunları vardı. Ben o dönemde yönetim kurulu üyesi değildim. Maddi sıkıntılar nedeniyle işten çıkarılmış olabilir. Bildiğim kadarıyla sonra yeni personel de alınmadı. İşten çıkarmaların sendikal nedenlerle olduğuna dair bir bilgim yoktur, duymadım..." şeklinde beyanda bulunmuştur. Belediye İş Sendikası yazı cevaplarına göre; davacının 06/03/2019 tarihinde sendikaya üye olduğu, ayrıca yönetim kurulu kararı ile davacı ile birlikte aynı gün iş akitleri feshedilen toplam 9 işçinin (davacı dahil) de davacı gibi 06/03/2019 tarihinde sendikaya üye olduğu (işçi Ramazan Alat 07/03/2019 tarihinde üye olmuş) anlaşılmıştır. Emsal dosyada dinlenen tanık Emre YILMAZ ise : "...Davacının işten çıkarılma sebebi davacı orada 19 kişi daha orada çalışıyordu. Yeni gelen yönetim önce 13 kişi işten çıkardılar sonra 6 kişiyi çıkardılar. Davacı çıkartılan 6 kişilik grup içindeydi....
Haklar Genelgesine istinaden yapıldığını, davayı ihbar ettikleri dönemin Yönetim Kurulunun 07/03/2016 tarih ve 2016/01 sayılı kararı ile Genel Müdürlük görevinden azledilen davacının, aynı karar ile Genel Müdür Yardımcılığı görevine getirildiğini ve maaşının dönemin Genel Müdür Yardımcısı maaşı olan 7.882,38 TL olduğunu, bu kararın kendisine tebliği üzerine hiçbir itiraz ya da şikayette bulunmadığı gibi karara herhangi bir şerh de düşmediğini, aksine yerel seçimler sonrası Yönetim Kurulu'nun tekrar değişerek....
Şu anda denetim kurulu başkanıyım. Sitede ikamet ediyorum. Davacının neden işten çıkarıldığını bilimiyorum. Ama sitenin maddi sorunları vardı. Ben o dönemde yönetim kurulu üyesi değildim. Maddi sıkıntılar nedeniyle işten çıkarılmış olabilir. Bildiğim kadarıyla sonra yeni personel de alınmadı. İşten çıkarmaların sendikal nedenlerle olduğuna dair bir bilgim yoktur, duymadım..." şeklinde beyanda bulunmuştur. Belediye İş Sendikası yazı cevaplarına göre; davacının 06/03/2019 tarihinde sendikaya üye olduğu, ayrıca yönetim kurulu kararı ile davacı ile birlikte aynı gün iş akitleri feshedilen toplam 9 işçinin (davacı dahil) de davacı gibi 06/03/2019 tarihinde sendikaya üye olduğu (işçi Ramazan Alat 07/03/2019 tarihinde üye olmuş) anlaşılmıştır. Emsal dosyada dinlenen tanık Emre YILMAZ ise : "...Davacının işten çıkarılma sebebi davacı orada 19 kişi daha orada çalışıyordu. Yeni gelen yönetim önce 13 kişi işten çıkardılar sonra 6 kişiyi çıkardılar. Davacı çıkartılan 6 kişilik grup içindeydi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ DAVA : Davacı, Sendika'nın ... Nolu şube yönetiminin yasaya uygun oluşturulmaması nedeniyle aldıkları kararların yok hükmünde olduğunun tespiti, öncelikle Şube Yönetimine görevden el çektirilmesi, yeni yönetim kurulu seçilinceye kadar cari işleri yürütmekle görevli olmak üzere Medeni Kanunun ilgili hükümleri gereğince kayyım tayin edilmesi ve seçilecek kayyım tarafından kanun ve tüzük hükümleri gereğince en kısa zamanda seçimli genel kurul toplantısının yaptırılmasını istemiştir. Yerel mahkemece, bozmaya uyarak davanın reddine karar verilmiştir....
Maddesinde dışarıya karşı temsil ve imza yetkisi düzenlenmiş olup buna göre yönetim kurulunun temsil hakkını müdüre verebileceğinin belirtildiği yine birlik yönetim kurulunun, yönetim kurulu başkanı, başkan vekili ve birlik müdüründen herhangi ikisinin atacağı imza ile birliği temsil ve ilzama yetkili kılındıkları anlaşılmaktadır. Ayrıca sözleşmenin 56.maddesinde "birliğin bütün işleri, kanun, ana sözleşme ve genel kurul kararları ile yönetim kurulunun yetkili olduğu işlere ait kararları çerçevesi içinde olmak üzere bir "Birlik Müdürü" tarafından yürütülür.", 58. maddesinde "Birlik Müdürü, birlik hizmet personelinin amiridir.", 59. maddesinde "Yönetim Kurulu, genel kuruldan aldığı yetki dahilinde işlerin görülmesiyle görevlendirdiği kimseleri, atadığı müdürü, diğer temsilci ve vekilleriyle hizmet personelini her zaman işten çıkarabilir. Çıkarılma işlerinde yönetim kurulu kararı gereklidir." hükümlerinin yer aldığı görülmektedir. Özellikle Birlik Ana Sözleşmesinin 60....
Mahkemece de tespit edildiği üzere, yönetim kurulunun 05.08.2011 tarihli ihraç kararının davacıya tebliğ edildikten sonra üç aylık yasal süre içinde genel kurula itiraz ettiği ancak kooperatifin ....06.2012 tarihli genel kurulunda ihraç kararının görüşülmediği anlaşılmıştır. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun .../.... maddesi ve anasözleşmenin .../....maddesi hükümlerine göre, yönetim kurulunun ihraç kararına karşı genel kurula itiraz edilmiş ise, artık yönetim kurulunun ihraç kararına karşı iptal davası açılamaz. Dava, genel kurul kararına karşı ve tebliğden itibaren üç ay içinde açılmalıdır. Zira, aynı hükümde, itiraz üzerine genel kurulca verilecek karara karşı itiraz davası hakkının saklı olduğu hüküm altına alınmıştır....
TTK'nın emredici hükümlerine aykırı olduğunu, şirket yönetim kurulunun 06.09.2022 tarihli Yönetim İç Yönergesinin müvekkillerini muhalefet şerhine rağmen kabul edildiğini, TTK'nın 422. maddesi gereğince yönetim kurulunun tutanağın noterce onaylanmış bir suretini derhal ticaret sicili müdürlüğüne vermek ve tutanakta yer alan tescil ve ilana dair hususları tescil ve ilan ettirmekle yükümlü olduğu şeklinde bulunduğunu, yönetim kurulu üyelerinin seçme kararının tescil edilmemesinin alınan karar bakımından bir geçerlilik şartı olmasa da yönetim kurulu üyelerinin göreve başlayabilmesi açısından kurucu unsur niteliğinde olduğunu, ilk derece mahkemesi tarafından bu hususun göz ardı edildiğini, yönetim kurulu üyelerinin seçiminin tescilinin zorunlu kararlardan olduğunu, tescil edilmeden yönetim kurulu üyelerinin göreve başlayabileceğinin kabulünün emredici esaslara aykırı olduğunu iddia ederek, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını, 06.09.2022 tarihli yönetim kurulu kararıyla aynı tarihli...
Holding A Ş. ve bağlı şirketlere kayyım atanması kararının atanan kayyımlara tebliğle de kayyım heyetini bu kez yönetim kurulu yetkilerini kullanması yönündeki hüküm sebebi ve İSG sürecinde yapılan tam gün değişikliklerine uygunsuzluğunuzdan dolayı, çalışmakta olduğunuz firma ile aranızda akdedilmiş olan 01.11.2007 tarihli belirsiz süreli iş akdiniz 16.05 2016 tarihi itibari ile feshedildiğini” belirtilmiş olup, davalı taraf cevap dilekçesinde; yönetim kurulunun yönetim/iş anlayışı ile eski yönetim çalışanlarının kimisinin anlayışının farklı olduğu gerekçesi ile işten çıkarma kararının alınmasının zorunlu hale geldiğini savunmuştur. ......
İş Mahkemelerinin olduğunu bu nedenle yetkisizlik kararı verilmesini, mahkeme aksi kanaatte ise davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. C) İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: Mahkemece sendika ana tüzüğünün 37. maddesinde belirtilen üst üste iki defa organ toplantılarına katılmayan üye hakkında bir tutanakla durumun yönetim kuruluna bildirilmesi, merkez yönetim kurulunun bu üyeyi yazılı olarak uyarması, tekerrürü halinde ilgili üyenin tüzük hükümleri uyarınca disiplin kuruluna sevkine ilişkin usul ve esaslara uyulmadan davacıların işyeri temsilciliği görevinden alındıkları gerekçesiyle davanın kabulüne davalı sendika yönetim kurulunun 10/02/2017 tarihli 419 sayılı kararının iptaline karar verilmiştir. D) İstinaf: Karara karşı davalı istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
Davalı tasfiye kurulu vekili, genel kurulu toplantıya denetim kurulunun çağırdığını, davacılar eski yönetim kurulu üyeleri.... ve ...'ın görev süreleri sona erdiğinden halen yönetim kurulu üyesi olmadıklarını ve bahsedilen kesinleşmiş yargı kararıyla eski yönetim kurulu üyeleri olan davacılara sadece yeni yönetim kurulu üyelerinin seçilmesi amacıyla genel kurulu toplantıya çağırma yetkisi verildiğini, tasfiye kurulunun yetkisiz olduğu yönündeki iddianın yersiz olduğunu, tasfiye durumundaki kooperatifin tasfiye kurulu üyeleri tarafından temsil edilmesinin yasa gereği olduğunu, kooperatif yönetim kurulu üyesi olduğunu iddia eden...'ın kooperatif üyesi dahi olmadığını, davacıların genel kurulu toplantıya çağırabilmek için tasfiye kurulunun belge ve defterlerine ihtiyaçları bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....