"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA : Davacılar, asıl davada, davalı sendika yönetim kurulunun 10.09.2012 tarihli ve 103 sayılı kararının iptaline karar verilmesini, birleşen davada ise davalı sendika İstanbul Anadolu Yakası Şubesinin 29.09.2012 tarihli olağanüstü genel kurulunun tüm sonuçları ile birlikte iptalini ve genel kurulun iptal edilmemesi durumunda müvekkili ...'in şube başkanı seçilmiş sayılması gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir....
: “(1) Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı iş günü içinde mahkemeye yapabilir. (2) İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir....
üyeye sahip sendika toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkilidir.” 3. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki Tespiti İçin Başvuru” kenar başlıklı 42 nci maddesi ise şöyledir: “(1) Toplu iş sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister....
; işçiler, sendikaya üye olmaları veya olmamaları, iş saatleri dışında veya işverenin rızası ile iş saatleri içinde, işçi sendika veya konfederasyonlarının faaliyetlerine katılmalarından dolayı işten çıkarılamaz....
Somut uyuşmazlıkta, davacı taraf, davalı işyerinde çalışırken kendisinin sendika üyeliği nedeni ile işverence iş sözleşmesinin fesh edildiğini iddia etmiş, davalı ise feshin sendikaya üye olduğu gerekçesi ile değil işyerinde iş azalması sebebiyle yönetim kurulu kararı gereğince yapıldığını savunmuştur. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre işverence savunulan fesih nedeni ispatlanamamıştır....
Temyiz:Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.Gerekçe:6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 28. maddesinin altıncı fıkrasında, sendikaların, gelirlerini, bu Kanunda ve tüzüklerinde gösterilen faaliyetler dışında kullanamayacağı ve bağışlayamayacağı hususu belirtilmiştir. 2821 sayılı Sendikalar Kanunu'nun 44. maddesi de aynı doğrultudadır. 6356 sayılı Kanun'un 8. maddesinde, sendika tüzüklerinde, sendika yöneticilerinin ücretleri ile ilgili usul ve esasların yer alması gerektiği belirtildikten sonra, aynı Kanun'un 11. maddesinde, yönetim kurulu, denetleme kurulu ve disiplin kurulu üyelerine verilecek ücret, tazminat, ödenek ve yolluklar ile sosyal hakların belirlenmesi konusundaki görev ve yetkinin genel kurulda olduğu ifade edilmiştir. Yine 2821 sayılı Kanun'un 45. maddesinin birinci fıkrasında da aynı hususlar ifade edilmiştir.Sendika ile sendika yöneticileri arasındaki ilişkinin kural olarak vekalet ilişkisi olduğu kabul edilmelidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ Davacının sendika temsilcisi olarak atandığına ilişkin şube yönetim kurulu kararının onaylı bir suretinin eklenerek gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine, GERİ ÇEVRİLMESİNE 02.03.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Dosya içeriğine göre işçinin bu değişikliğe muvafakati olduğuna dair bir delil mevcut olmadığından işçilik dönemine ilişkin kıdem tazminatının tavan gözetilerek her hizmet yılı için 45 gün üzerinden hesaplanması gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. 3-6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 28 inci maddesinin altıncı fıkrasında, sendikaların, gelirlerini, bu Kanunda ve tüzüklerinde gösterilen faaliyetler dışında kullanamayacağı ve bağışlayamayacağı hususu belirtilmiştir. 6356 sayılı Kanun'un 8 inci maddesinde de, sendika tüzüklerinde, sendika yöneticilerinin ücretleri ile ilgili usul ve esasların yer alması gerektiği belirtildikten sonra, aynı kanunun 11 inci maddesinde de, yönetim kurulu, denetleme kurulu ve disiplin kurulu üyelerine verilecek ücret, tazminat, ödenek ve yolluklar ile sosyal hakların belirlenmesi konusundaki görev ve yetkinin genel kurulda olduğu ifade edilmiştir....
Bu açıklamalar ışığında davalı ve feri müdahilin temyiz itirazları değerlendirildiğinde, 1-İnceleme konusu davada, iptali talep olunan düzenlemelerden birincisi, tüzüğün, 21. maddesine eklenen son fıkradır. 06.05.2011 tarihli genel kurulda oybirliğiyle kabul edilen düzenlemeye göre, “Merkez Yönetim Kurulunda iki dönem üst üste görev alanlar üçüncü dönem aynı organa aday olamazlar.” Sendikanın idaresi işlevini üstlenen yönetim kurulu, sendikanın demokratik işleyişi içinde önemli bir role sahiptir. Bu anlamda, yönetim kurulunun, demokratik esaslar doğrultusunda teşekkül etmesi, sendika içi demokrasinin gerçekleşmesi yönünden son derece önemlidir....
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1) Dava, kooperatif ortaklığından çıkarma kararının iptali ve ortağa iş verilmeyerek oluşan maddi zararın tazmini istemine ilişkindir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 16/3 üncü ve anasözleşmenin 14/2 nci maddelerinde, gerekçeli olarak tutanak altına alınan çıkarılma kararının onaylı örneğinin, noter aracılığıyla çıkarılan ortağa tebliğ edileceği, bu ortağın tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde itiraz davası açabileceği gibi yönetim kurulunca verilen çıkarılma kararına, ilk toplanacak genel kurula sunulmak üzere, yönetim kuruluna noter aracılığı ile tebliğ ettirilecek bir yazı ile genel kurula itiraz edebileceği ve genel kurula itiraz edildiği takdirde, yönetim kurulunun çıkarma kararı aleyhine itiraz davası açılamayacağı ve itiraz üzerine genel kurulca verilecek karara karşı itiraz davası hakkı saklı olduğu hükme bağlanmıştır....