WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, Kurum işleminin iptali ve menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece, ilâmında yazılı olduğu şekilde davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Uyuşmazlık, 1996 yılı Haziran ile 2000 yılı Ocak ayı arasında kalan döneme ait olan prim ve idari para cezalarının tahsil zamanaşımı hukuksal nedenine dayalı olarak sorumlu olunmadığının tespiti (olumsuz tespit ) ve buna ilişkin Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir....

    I-İSTEM Davacı vekili, davacının ortağı olduğu limited şirketin kuruma olan borçları sebebiyle gönderilen ve .... dönemleri kapsayan ödeme emrine konu borçları yapılandırmak için ... tarihinde kuruma başvurduklarını, ancak kurumun icraen takip edilmeyen ve herhangi bir ödeme emri de gönderilmemiş, aynı zamanda zamanaşımına uğramış eski borçları da yapılandırma kapsamına dahil ederek ödeme planı oluşturduğunu, kurumun bu işleminin iptaliyle yapılandırma başvurusunun taleple sınırlı olarak kabulünün gerektiğinin tespitini talep etmiştir. II- CEVAP Davalı Kurum vekili, kurum işleminin hukuka uygun olduğu ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      İş Mahkemesi TARİHİ : 10/07/2014 NUMARASI : 2009/683-2014/348 Davacı, Kurumca düzenlenen ödeme emri ve icra takibine konu idari para cezasının iptali ile borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Dava; davalı Kurum tarafından düzenlenen 09.09.2009 tarih, 11.734.253 sayılı ve 09.09.2009 tarih ve 11.737.015 sayılı yazı ile açılan icra takibi, ödeme emri ve ödeme emrine konu idari para cezalarının iptali ile sigortasız işçi çalıştırmadığından bahisle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir....

        Somut olayda, kararın gerekçe bölümünde davacının, borçlu anonim şirketin yönetim kurulu üyesi ve yönetim kurulu başkan yardımcısı olması nedeniyle 2010/17509 takip nolu ödeme emrine konu 2008/2,3,4,5. aylarına ait kurum alacağından sorumlu olduğuna, yönetim kurulu üyeliğinden ve yönetim kurulu başkan yardımcılığı görevinden 20.05.2008 tarihinde istifa ettiği anlaşılan davacının 2010/17509 takip nolu ödeme emrine konu 2008/6.,7,8,9,10,11,12, 2009/1,2,3,4,5,6. aylarına ait borcundan sorumlu olmadığına, ödeme emri kısmının iptali gerektiğinin tespitine karar verdiği halde; hüküm fıkrasında davanın kısmen kabulü ile, davacı aleyhine çıkartılan 2010/17509 takip nolu ödeme emrine konu prim ve gecikme zammı borcundan dolayı yapılan kurum işleminin ve ödeme emrinin iptaline, diğer taleplerin reddine yazılarak gerekçe ile hüküm fıkrası arasında çelişki bulunduğu anlaşılmıştır. O halde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazların kabul edilmeli, hüküm bozulmalıdır....

          Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 sayılı Kanunun 58.maddesine göre; kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi (7) gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir. İtiraz etmezse borç kesinleşmiş olur. Diğer taraftan 6183 sayılı Kanunun 54. maddesi hükmü uyarınca da süresinde ödenmeyen amme alacağı tahsil dairesince cebren tahsil olunur. Amme borçlusunun borcuna yetecek miktarda mallarının haczedilerek paraya çevrilmesi de maddede belirtilen cebren tahsil şekillerinden birisidir....

            Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 sayılı Kanunun 58 inci maddesine göre; kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi (7) gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir. İtiraz etmezse borç kesinleşmiş olur. Diğer taraftan, 5510 sayılı Kanun'un 102 nci (506 sayılı Kanunun 140) maddesinde davalı Kurum tarafından verilen idari para cezaları ile ilgili usul ve esaslar özel bir şekilde düzenlenmiştir....

              Ödeme emrinin içeriğinin idari para cezası olması başlıbaşına iptaline yönelik davanın idari yargıda görülmesini gerektirmez. 5510 sayılı Yasa'nın 102.maddesindeki prosedüre uygun bir biçimde idari para cezasının iptali halinde ödeme emrinin dayanağı kalmayacağından iptali gerekir ise de anılan prosedüre uygun bir biçimde itiraz edilmez veya dava açılmaz ise idari para cezası kesinleşeceğinden ilgilinin ödeme emrine itiraz halinde borcun yasal dayanağının bulunmadığı yönündeki savunması dinlenilmez. Yapılacak , idari para cezasına karşı süresinde itiraz edilip edilmediği, itiraz ile ilgili bir karar olup olmadığı ve var ise davacıya tebliğ tarihi Kurumdan sorulmalı, idare mahkemesinde dava açılıp açılmadığı araştırılmalı, ... SCM 2012/500 D. İş ( Kapatılan Ula SCM 2011/125 D.İş ) sayılı dosyanın akıbeti sorulmalı, idari para cezasına karşı iptal davası açılmış ise sonucu beklenmeli ve ödeme emrinin iptali istemi hakkında bir karar verilmelidir....

                Dava İİK'nun 16, 58, 62 vd. maddeleri uyarınca açılmış memur işleminin iptali istemine yönelik şikayettir....

                Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilamsız takibe yönelik itirazın iptal edildiğini, bu ilamla doğan yeni alacakların borçlu tarafa bildirilmesi için tebligat gönderilmesinin talep edildiğini, daireden gönderilen ödeme emri içerikli tebligatı alan borçlunun yeniden itiraz ettiğini, takibe yapılan itirazın mahkemesi tarafından iptal edilmesi halinde borçlu tarafa yeniden aynı ödeme emrini gönderen icra dairesinin sorumluluğunda olan kısımdan dolayı müvekkil kurum sorumlu tutulamayacağını, vekil olarak daireye örnek 4- 5 şeklinde ek ödeme emri gönderilmesini talep etmiş bulunduklarını, fakat icra dairesince yeniden örnek 7 biçiminde gönderilmiş olmasının kurum hatası sayılmaması gerektiğini, talep üzerine doğru şekilde ödeme emri düzenleyecek olan icra dairesi olduğunu, ödeme emrine yapılan itirazı dikkate alarak takibin durdurulmasının hukuka aykırı olduğunu, aynı içerikle yeniden itiraz iptali davası açılmasının usul ekonomisine ve hukuka aykırı olduğu gibi hayatın olağan akışına...

                CEVAP Davalı Kurum tarafından dava konusu ödeme emrinin davacıya 01.12.2017 tarihinde tebliğ edilmiş olmasına rağmen davanın 7 günlük yasal süre geçtikten sonra 13.04.2018 tarihinde açıldığını, hak düşürücü süre yönünden davanın reddini talep ettiklerini, 6183 sayılı Kanun'un 58 inci maddesinin 5 inci fırkasında ödeme emrine karşı dava açan borçlunun tamamen veya kısmen haksız çıkması halinde %10 haksız çıkma tazminatı alınacağının açıkça belirtildiğini, ödeme emrine mesnetsiz dava açılarak kamu alacağının tahsilinin geciktirilmesini önlemeye yönelik olduğundan ödeme emrine karşı açılan bu davanın usul ve esas açısından reddi ile redde konu tutar yönünden davalı kurum lehine %10 haksız çıkma tazminatının hüküm altına alınmasına karar verilmesini istediğini beyan etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, davanın kabulü ile davacının dava konusu 2017/15935 sayılı ödeme emrine konu olan borçtan dolayı kuruma borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir. IV....

                  UYAP Entegrasyonu