Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

de 1 ve 6 numaralı mahkemeleri bu yetkiye haizdir.), alacak ve tazminat davası kapsamında hizmet tespitine yönelik araştırma yapılmasının işin ruhuna aykırı olduğu gibi görev aşımını da beraberinde getireceği, görev bölümüne rağmen yapılacak böyle bir araştırma sonunda verilecek karar da hizmet tespiti için kuvvetli delil teşkil edeceği, usul ve yasaya uygun olan hizmet tespiti davası ile fiili ve gerçek çalışmanın kesinleşmesi, bu davanın alacak tazminat davasına bekletici mesele yapılması olacağı, davaya konu olayda davacı taraf davanın görüldüğü zaman ve şartlarda fiili ve gerçek çalışmayı ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. D) Temyiz: Kararı davacı temyiz etmiştir. E) Gerekçe: Taraflar arasında ilişkisinin olup olmadığı ile bu olgunun nasıl ispatlanması gerektiği hususlarının açıklığa kavuşturulması gereklidir. Davacı işçi ilişkisini her türlü delil ile ispatlayabilir....

    İş Mahkemesi Hizmet tespiti ve ödenmeyen primlerinin tespiti istemine ilişkin olarak açılan davada ... 3. İş ile ... . İş Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı Bölge Adliye Mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun .../3. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, hizmet tespiti ve ödenmeyen primlerinin tespiti istemine ilişkindir. ... 3. İş Mahkemesi davacının ... stüdyolarında çalıştığı anlaşılmakla, mahkememizce görevli ve yetkili mahkemenin ......

      Toplu sözleşmesi yetkisi, toplu sözleşmesi ehliyetine sahip kuruluş veya kişinin belli bir toplu sözleşmesi yapabilmesi için Kanunun aradığı niteliğe sahip olmasını gösterir. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun “Yetki” başlıklı 41. maddesinin birinci fıkrasına göre “Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu sözleşmesi yapmaya yetkilidir.” 6356 sayılı Kanun'un “Yetki Tespiti İçin Başvuru” başlıklı 42. maddesine göre ise “Toplu sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir....

      Ancak yedinci ila on birinci bölümlerin uygulanmasından doğan uyuşmazlıklar için, görevli makamın bulunduğu yer mahkemesi yetkilidir.” 6356 sayılı Kanun'un 2/1-c maddesine göre görevli makam; işyeri toplu sözleşmesi için işyerinin, işletme toplu sözleşmesi için işletme merkezinin bağlı bulunduğu Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünü, aynı Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünün yetki alanına giren işyerleri için yapılacak grup toplu sözleşmelerinde bu işyerlerinin bağlı bulunduğu Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünü, birden fazla Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünün yetki alanına giren işyerlerini kapsayacak grup toplu sözleşmesi için ise Bakanlıktır. Yetki tespiti ve yetki itirazı konusu 6356 sayılı Kanun'un, “Toplu İş Sözleşmesinin Yapılması” başlıklı sekizinci bölümünde düzenlenmiştir....

        Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere ve özellikle; davanın konusunun, 5510 sayılı Kanunun 25. vd. maddelerinde malullük sigortası kapsamında düzenlenen maluliyet oranının tespiti istemine ilişkin olmayıp, kazalarıyla meslek hastalığı sigortası kapsamında, 5510 sayılı Kanunun 13. vd. maddelerinde tanımlanan meslekte kazanma gücü kaybı oranının tespiti istemine ilişkin olması ve hükmün infazında dikkate alınmasının mümkün bulunmasına göre, tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 04.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Dava, 16.09.1996 tarihinde meydana gelen kazası nedeniyle sürekli göremezlik derecesinin tespiti ile, sürekli göremezlik geliri bağlanarak, ödenmeyen sürekli göremezlik gelirlerinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, uyulan bozma ilamı doğrultusunda yapılan yargılama ile davanın reddine karar verilmiştir....

            Davalı T5 vekili cevap dilekçesinde özetle; Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın çoğunluk tespitinin mevzuata uygun olduğunu, sonucu itibariyle doğru olduğunu, başvuru tarihi itibariyle işverenliğin tescil ve kayıt durumunun dikkate alınması gerektiğini, dava konusu işverenliğin 12 nolu metal koluna kayıtlı olduğunu, 6356 Sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Yasası'nın 5/2 maddesine göre "Yeni bir toplu sözleşmesi için yetki süreci başlamış ise kolu değişikliği tespiti bir sonraki dönem için geçerli olur. kolu tespit talebi ve buna ilişkin açılan davalar yetki işlemlerinde ve yetki tespit davalarında bekletici neden sayılmaz" hükmünün bulunduğunu, dava konusu işverenliğin hangi koluna girdiği konusunda resmi gazetede yayımlanmış kolu tespiti bulunmadıkça yerinin mevcut tescil durumuna göre işlem yapılabileceğini savunarak davanın reddini savunmuştur. İlk derece mahkemesinin özetle: "davanın reddine..." karar verdiği görülmüştür....

            Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki kazası olduğunun tespiti ve göremezlik oranını tespitini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kazasının tespiti yönünden karar verilmesine yer olmadığına, göremezlik oranının tespiti yönünden ise davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 05.09.2013 tarihinde geçirdiği kazanın kazası olduğunun tespiti ile maluliyet oranını tespitini talep ve dava etmiştir. II....

              İş kazası nedenine dayalı maddi ve manevi tazminat istemleri için zararlandırıcı olayın kazası olup olmadığının tespiti ön sorundur. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf ...... Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir. Yapılacak ; olayın Kurumca kazası olarak kabul edilmemesi nedeniyle ...... Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “ kazasının tespiti” davası açması için davacıya önel vermek, tespit davasını bu dava için bekletici sorun yaparak çıkacak sonuca göre, olayın Kurumca kazası olduğunun kabul edilmesi halinde ise davacının Kuruma müracaat ederek kazası sigorta kolundan gelir bağlanması için önel vermek ve çıkacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir. Öte yandan ......in tespiti açısından davanın yasal dayanağı Kaza tarihinde yürülükte bulunan 5510 sayılı Yasanın 95. maddesidir....

                , davanın ilk olarak hizmet tespiti istemi ile açıldığı, ancak; davacı vekilince kazası tespitine yönelik istemlerinin de bulunduğu beyan edilerek ve ıslah harcı yatırılmak sureti ile de davanın ıslah edildiği, Mahkemece gerekçesinde kazası tespiti talebine ilişkin olarak açıklama bulunmadığı gibi hüküm fıkrasında da anılan talep ile ilgili olarak olumlu veya olumsuz bir karar verilmediği, fer’i müdahil Kurum denetmeni tarafından düzenlenen raporda davacının geçirdiği kazanın kazası olup olmadığına dair bir değerlendirmenin bulunmadığı anlaşılmaktadır. 11.09.2014 Tarihli Mükerrer Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6552 sayılı Yasa gereğince; anılan Yasa'nın yürürlük tarihinden sonra açılan hizmet tespiti davalarında T5 taraf sıfatı bulunmamakta ve Kurum fer'i müdahil olarak kabul edilmektedir....

                UYAP Entegrasyonu