WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davanın kabulü ile, “davacının maluliyet oranının %30,2 olduğunun tespitine ve maluliyet oranında herhangi bir düşme olmadığı tespit edildiğinden... tarafından 04/02/2009 tarihinden itibaren davacıya 4.400,30 TL fazla ödeme yapılmış olmadığından davacının bu miktarda borcu bulunmadığının tespitine ve davacıya Şubat 2009 tarihinden itibaren eksik ödenen aylıklarının önceki maluliyet ve maaş miktarı üzerinden davacıya ödenmesi gerektiğinin tespitine” karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve evraklardan; davacının 07/08/1998 tarihinde geçirdiği kazası sonrası maluliyet oranının %25 olarak tespit edilmiş olup kendisine 01/12/1998 tarihli dilekçesine istinaden 10/12/1998 tarihinden itibaren maluliyet aylığı bağlandığı, 10/02/2008 tarihli maluliyet oranının yeniden tespiti için Kurum'a yapmış olduğu başvurusu neticesi Kurum tarafından .....

    incelemesine de tabi olacağı ve bu nedenle müvekkilin zamanaşımı yönünden kazası nedeniyle tazminat davası açmak için çok kısa bir süresinin mevcut olacağı, manevi tazminat tutarı belirlenirken maluliyet ve kusur oranlarının da dikkate alınacağı ve bu nedenle kusur oranının da açılacak tazminat davasında bilinmesi gerektiği dikkate alındığında davacının bu kusur tespiti davasında hukuki yararının bulunduğu açık olduğunu, İlk Derece Mahkemesinin 2019/34 Esas sayılı dosyasında kazasının tespiti halinde öncelikle dosyanın kesinleşmesi beklenecek, dosya kesinleştikten sonra müvekkilin karşı vekalet ücreti ile karşı karşıya kalmaması adına manevi tazminat hakları saklı tutularak kazası nedeniyle maddi tazminat davası açılacak, bu davada kusur oranlarının tespiti halinde, maluliyet de dikkate alınarak manevi tazminat yönünden ek dava açılacağını, tüm bu süreçte müvekkilin özellikle manevi tazminat alacağının zamanaşımına uğrama riski bulunduğundan kusur tespitinin talep edilmesinde...

    tarihli Adli Tıp İkinci Üst Kurulu tarafından düzenlenen raporda "28.09.2021 tarih ve 31612 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet ve Çalışma Gücü Kaybı Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ile bu yönetmelik kapsamında yer almayan bölüm, cetvel ve listeler için 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği Hükümleri kapsamında davaya konu kazasının maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmamış olduğunun ve davacının 02.01.2013 tarihinden itibaren sürekli maluliyet oranının %0 (yüzdesıfır) olarak tespit edildiği, bu yönüyle maluliyet oranının tespiti için işletilen prosedüre göre; davacının 06.07.2012 tarihinde geçirdiği kazası nedeniyle sürekli maluliyetinin oluşmadığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmiştir....

      Adli Tıp raporları ile belirlenen %10 maluliyet oranının uygulanması için davacı tarafından SGK ve davalı işveren aleyhine maluliyet oranının tespiti yönünde dava açılması ve kesinleşmesinin beklenmesi gerekmektedir. Mahkemece bu yönde işlem yapılmadan %10 maluliyet oranı üzerinden sonuca gidilmesi hatalı olmuştur. 1- Mahkemece yapılacak ; Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu ve 2. Üst Kurulundan alınan raporlarda davacının meslekte kazanma gücü kayıp oranı %10 olarak belirlenmiş olup davacı vekiline; SGK ve davalı işveren aleyhine maluliyet oranının tespiti yönünde dava açmak üzere kesin önel verilmeli, davanın açılması halinde sonucu ve kesinleşmesi beklenmelidir. Ayrıca kesinleşen dosyada belirlenen maluliyet oranına göre davacıya peşin sermaye değerli gelir bağlanması söz konusu olduğu takdirde davacı tarafın bu yönde Kuruma başvurusu sağlanmalı, bu yöndeki Kurum işlemlerinin sonucu beklenmelidir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER: Dava, maluliyet oranının tespiti istemine ilişkindir. Dairemizce istinaf incelemesi HMK 355 ve 357. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususları da gözetilerek yapılmıştır....

      GEREKÇE: Davanın, TBK'nun 54/3 ve 55.md gereğince açılmış maluliyetten kaynaklanan maddi tazminat davası olduğu anlaşılmaktadır. 12/05/2018 tarihinde meydana gelen ve davacının yaralanması ile sonuçlanan trafik kazasının oluşumunda davacının tüm vücut engellilik oranının %20 olduğu, iyileşme süresinin 4 aya kadar uzayabileceği, meydana gelen kazanın oluşumunda zorunlu mali mesuliyet sigortası bulunmayan ... plaka sayılı motosiklet sürücüsü ...'nun %100 oranında asli kusurlu olduğu, meydana gelen kaza nedeni ile yaralanan davacının kalıcı göremezlik zararının TRH-2010 yaşam tablosu ve progresif rant yöntemi esas alınarak yapılan hesaplamaya göre 310.815,00 TL olduğu davalı sigorta şirketinin meydana gelen zarardan 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 14.Maddesi ve ......

        Davalı Kurum vekili; yerel mahkemenin daha önce dinlenen tanık beyanlarını dikkate almadan ve önceki mahkeme kararının aynısını yeterli inceleme ve ayrıntılı araştırma yapmadan karar vererek olayın kazası olduğuna hükmettiğini, eksik inceleme ile verilen kararın hukuka aykırı olduğundan bozulması gerektiğini belirtilerek kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kazasının ve sürekli göremezlik oranının tespiti istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 506 sayılı Kanun'un ve 5510 sayılı Kanun'un ilgili maddeleri. 3. Değerlendirme 1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....

          davacının sürekli göremezlik oranının tespiti ve sürekli göremezlik talebi yönünden dava şartının bulunmadığı gerekçesi ile; davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi İle, davacının 09.06.2016 tarihinde geçirdiği kazanın kazası olduğunun tespitine, davacının maluliyet oranının tespitine ilişkin talebinin hukuki yarar yokluğundan reddine, karar verilmiştir....

            Davaya konu kazası ile ilgili tüm tahkikat ve maluliyet evrakları dosyamıza getirtilmiş incelenmelerinde; davacının davalı yerinde çalıştığı sırada 19/08/2015 tarihinde kazalanarak yaralandığı, bu yaralanması nedeniyle maluliyetinin SGK Ankara Kocatepe Sağlık Güvenlik Merkezince %33,2 olarak belirlendiği, sigortalının itirazı üzerine YSK'ca malüliyet oranının % 65 olarak belirlendiği ve sürekli bakıma muhtaç olmadığı, kontrol muayenesine gerek bulunmadığı bildirilmiştir. Davacının maluliyet raporlarının çelişkili olması ve sunulan itirazlar dikkate alınarak davacının maluliyet oranının kesin olarak tespit edilmesi amacıyla sırasıyla ATK 3. İhtisas Kurulundan ve ATK 2. Üst Kurulundan raporlar aldırılmış, her iki raporda da davacının dava konusu kazası nedeniyle maluliyet oranının %42,00 olduğuna karar verilmiştir. ATK nın maluliyet tespiti konusunda en yetkin merci olması, ATK İhtisas Dairesi ve 2....

            Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının 28.08.2009 tarihinde kazası geçirmiş olduğunu, davanın zamanaşımına uğraması sebebiyle usulden reddini talep ettiklerini, davacının kazası geçirdikten sonra kazası olayı ile ilgili davalı kurum kontrol memurluğunca rapor düzenlendiğini, düzenlenen rapora istinaden olayın davalı kurum tarafından kazası olarak kabul edildiğini, davacının geçirmiş olduğu kazası neticesinde maluliyet oranının tespiti amacıyla davalı kurumun Maluliyet ve Sağlık Kurulları Daire Başkanlığınca 02.12.2010 tarih ve 29944 sayılı rapor düzenlendiğini, raporda davacının meslekte kazanma gücü kaybı oranının % 23,2 olduğuna, yardıma muhtaç durumda olmadığına, kontrol muayenesine gerek olmadığına karar verilmiş olduğunu, davacıya kazası nedeniyle kurum tarafından gelir bağlandığını, davayı kabul etmediklerini, davacının talebinin haksız ve yersiz olduğunu, hukuki dayanaktan yoksun açılan davanın tamamen reddi gerektiğini, yerel mahkeme kararının usul...

            UYAP Entegrasyonu