Somut olay incelendiğinde, davacının talebi, maluliyetin olmadığı yönünde davalı kurum işleminin iptali, maluliyetin tespiti ve kendisine maluliyet aylığı bağlanmasına ilişkindir. Davacının kuruma başvurduğu ve kurum tarafından talebin reddine karar verildiği dikkate alındığında, dava şartının yerine getirildiği ve davacının dava açmakta hukuki yararının bulunduğu anlaşılmakta olup, Mahkemece, davanın esasına girilerek, maluliyetin usulunce tespit edilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Yukarıda belirtilen hukuki ve fiili durumlar ışığında, Mahkemece, eksik inceleme ve araştırma sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 18.4.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
. - 2014/584 K. sayılı dosyasında hükme esas alındığı belirtilen 06/04/2014 tarihli Ankara Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından düzenlenen %8,3 oranındaki maluliyetin tespit edildiği rapor dosya içerisinde bulunmadığından incelenmek üzere Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/772 E. Sayılı dosyasından %8,3 oranındaki maluliyetin tespit edildiği raporun getirtilerek dosyaya eklenilmesi ondan sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 18/01/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacının, 06.09.2006 tarihli talebinden sonraki 13.02.2007 tarihli Kurum kararı ile davacıdaki maluliyetin 2/3 oranında olmadığının bildirilmesi, 13.08.2007 tarihli raporda %71 maluliyetin, 23.07.2008 tarihli Adli Tıp kararında da 2/3 oranındaki maluliyetin belirlenmesi ve 1998 yılında geçirdiği koroner bypass ameliyatından sonra zaman içinde kalp rahatsızlığına bağlı olarak diğer rahatsızlıklarında eklenmesi karşısında davacıdaki 2/3 oranındaki maluliyetin aylık talep tarihi olan 06.09.2006 tarihi itibariyle mevcut olup olmadığının yada bu tarihten sonraki bir tarihtemi başladığının tesbitini 506 sayılı Yasa'nın 56.maddesi uyarınca zorunlu kılmaktadır....
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....
Somut olay incelendiğinde, davacının talebi, maluliyetin ilk defa çalışmaya başlamadan önce mevcut olduğuna dair davalı kurum işleminin iptali, maluliyetin tespiti ve kendisine maluliyet aylığı bağlanmasına ilişkindir. Davacının kuruma başvuru tarihi ve davalı kurumun maluliyet başlangıcını sonradan 26.02.2014 tarihi olarak tespit etmesi dava tarihi dikkate alındığında, davacının taleplerinin tam olarak karşılanmadığını göstermektedir. Zira meslekten kazanma gücünün en az %60 ının kaybedilme tarihinin 26.02.2014 olarak tespit edilmesi durumunda davacıya takip eden ay başı olan 01.03.2014 tarihinden itibaren maluliyet aylığı bağlanabilecektir. Maluliyet başlangıç tarihinin dava tarihinden önce olması durumunda davacıya daha erken maluliyet aylığı bağlanabileceğinden, davacının dava açmakta hukuki yararının bulunduğunu göstermektedir. Şu halde, mahkemece davanın esasına girilerek, maluliyet başlangıç tarihi belirlenip sonucuna göre karar verilmelidir....
İhtisas Kurulunun 10.08.2009 tarihli raporu ile maluliyetin %26,2 olduğuna karar verilmiş, çelişki nedeniyle mahkemece son olarak aldırılan ATK Genel Kurulunun 30.09.2010 tarihli raporu ile maluliyetin 26,2 olduğuna karar verilmiş, mahkemece davacının maluliyet oranının %26,2 olarak kabul edilmiş ve bu oran üzerinden manevi tazminata hükmedilmiş, karar kesinleşmiştir. Eldeki dosyada ise davacı maddi tazminat talep etmektedir. Yerel mahkemece davanın kesin hüküm bulunduğundan bahisle reddi hatalı olmuştur. Öncelikle davacının daha önce açtığı maddi tazminat davası olup olmadığı araştırılmalı, var ise o dosyada maluliyetin hangi oran olarak kabul edilip karar verildiği, kesinleşip kesinleşmediği araştırılmalıdır. Maddi tazminat davası olmadığı tespit edildiği takdirde, maluliyetin tespit tarihi de dikkate alındığında dava zamanaşımı gerçekleşmemiş olduğundan davacının %60 oranında maluliyeti nedeniyle hesap raporu aldırılmalı sonucuna göre karar verilmelidir....
Yargılama safhasında yürürlüğe giren söz konusu mevzuat kapsamında da değerlendirme yapılması gerektiğinden, mahkemece 28.09.2021 tarihli Maluliyet ve Çalışma Gücü Kaybı Tespiti İşlemleri Yönetmeliği kapsamında, maluliyetin bulunup bulunmadığı konusunda Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu’ndan rapor alınıp (maluliyetin varlığına dair tespit yapıldığı takdirde, daha sonraki bir tarih belirtilmediği sürece, maluliyet başlangıcının yönetmeliğin yürürlük tarihi olduğu gözetilmek kaydıyla) sonucuna göre karar verilmelidir. O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 34....
Yargılama safhasında yürürlüğe giren söz konusu mevzuat kapsamında da değerlendirme yapılması gerektiğinden, mahkemece 28.09.2021 tarihli Maluliyet ve Çalışma Gücü Kaybı Tespiti İşlemleri Yönetmeliği kapsamında, maluliyetin bulunup bulunmadığı konusunda Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu’ndan rapor alınıp (maluliyetin varlığına dair tespit yapıldığı takdirde, daha sonraki bir tarih belirtilmediği sürece, maluliyet başlangıcının yönetmeliğin yürürlük tarihi olduğu gözetilmek kaydıyla) sonucuna göre karar verilmelidir. O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 11....
Öte yandan davacının tahkim yoluna başvururken sunduğu Dokuz Eylül Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi'nin 31/03/2017 tarihli Adli Bilirkişi Kurulu Raporu; Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre, sağ tibia şaft kırığı maluliyetinin yanısıra, vücut yüzeyinin % 10'unu kaplayan ve plastik ameliyatla giderilemeyen keloid ve hipertrofiksikatrisler nedeniyle oluşan sekelin 1/3 ü esas alınarak % 6 oranında maluliyetin oluştuğu tespit edilmiş olup balthazard formü sonucu toplamda % 17.2 oranında maluliyetinin bulunduğu rapor edilmiştir....
Buna göre mahkemece, Adli Tıp Genel Kurulundan, maluliyet başlangıç tarihi ile maluliyetin ortadan kalktığı tarihlerin tespiti için (Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği ve Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ayrı ayrı dikkate alınarak) rapor alınıp sonucuna göre hüküm kurulması gerekmektedir....